Adrien,
"Ne demek evine kadar gidip, film izledik?!" hışımla kalktım oturduğum yerden.
"Sana diyorum ki, Marinette senden hoşlanıyor! Sen bilerek mi yapıyorsun bunu? Hani amacın onu kendine bağlamak mı?!" Yaptığı bu haraket beni sinirlendirmişti.
"O seni hak etmiyor Adrien." Ses tonu sakindi ama onu anlayamıyordum. Benim tarafımda mıydı yoksa kendine göre haraket ederek Marinette'yi kazanmaya mı çalışıyordu?
Telefonda yanında bir ses daha geldi ve yüzüm ekşidi. "Yanındaki kim?"
"Televizyon işte. Ben senin tarafındayım Adrien. Marinette'yi kazanma hayallerinde değilim, inan bana. Marinette ile kaç kere karşılaştın? Kaç kere yüzüne baktı?"
Adriel ile konuşurken İtalya'daki defile için geldiğimiz konaklama yerinde ahşap evin içinde volta atıyordum.
Marinette'lerin gezisinin süresi burdaki 2. defileme kadar uzamıştı. Agreste Holding burda bir defile ayarlamış ve yaklaşık 2 hafta sonra onu İtalya'da sunacaktı. Şirketten bir grup benimle birlikte İtalya'ya gelmiş ve görüşmeler yapıyordu.
"Neden bunu soruyorsun?" Beklemediğim bir anda yüksek sesli bir kahkaha attı.
"Kusura bakma ama Marinette'in seni gerçekten unuttuğunu falan mı sanıyorsun?"
Onun bu sözü üzerine çok geçmeden , işim var, gerekçesiyle telefonu kapatıp tek kişilik yatağıma uzandım ve renksiz tavana bakıp bu cümlesini düşündüm.
Marinette onca yaptığıma rağmen hala beni mi seviyordu? Yattığım yerden doğruldum ve bir cesaretle telefonu yastığın altından alıp şirketten aldığım Marinette'in numarasını aradım.
Çaldı... Çaldı ve tam kapanmak üzereyken telefonun ucundan çatallaşmış sesi duyuldu.
"Efendim?"
O an ne diyeceğimi bilemedim ama ne kaybedebilirdim ki?
"Marinette ben Adrien."
Birden yutkunduğunu hissettim ve neden aradığımı açıklama hissine kapıldım.
"Ben aslında kötü bir şey için aramadım. İnan bana." Başımı eğip kucağımdaki sol elime baktım.
"Bir de sana inanmamı mı istiyorsun bana?" Haklıydı. Geçmiş hala sırtındaydı.
"Seni üzdüğümü biliyorum ama daha çoçuktum."
"Hala beni üzmeye devam ettiğinin umarım farkındasın ve biz artık çocuk değiliz." Sözleri sanki keskin bir bıçak gibiydi ve geçmişle bilenmişti.
"Marinette bana karşı üzgün olduğunu biliyorum."
"Bak bu sevindirdi beni." Kendimi onun karşısında bir ucube gibi hissettim.
"Marinette..." Yutkundu. Ağlayacak mıydı? Yine canını mı yakmıştım?
"Marinette..." diye fısıldadım.
"Bence kapatmalıyız." Sesinin titrediğini duydum.
"Geçmişi ne kadar düzeltemesem bile, özür dilerim Marinette."
Ve telefon yüzüme kapandı.
Bölüm yazmaya üşendim agaaa
Neysee 5 gün sonunda falan galibaa burdayımmmm
Öptümm💖Ha bi de nerdeyse 1K okumamız olacaaakkk
Heyecanlıyım
1K okumada görüşürüz bebişlerimmm💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Peri Masalı [Tamamlandı]
FanfictionHer şey bitmiş, değişen zamanla birlikte Marinette ve Adrien'da değişmişti. Adrien'ın ikiz kardeşi, babasının holdinginde çalışmak için yurt dışından gelir. Adrien orda mankenlik yapmaktayken, Gabriel Agreste Marinette'yi işe tasarımcı olarak alır...