(Sendemi yazar! Dediğinizi duyar gibiyim ama bu dünya (BTS) bambaşka) ❤️
Multimedya; BTS (Spring Day)
Resim: GÖKTUĞ KIRAÇ
*******1 hafta sonra...
Günler geçmişti ama benim omuzlarımda ki yük aynı ağırlığıyla aynı yerinde duruyordu. Aslında kalbim o klinikten, orda olanlardan, çoktan uzaklaşmıştı. Evet çok hoşlanmıştım doğru! Ama hepsi geçip gitmişti. Bu beklediğim bir şeydi... hem imkansızdı. Bunu başından beri biliyordum. Unutabilirdim! hatta unutmuştum bile! Ben nelerin üstesinden gelmemiştim ki..!
Bu yük başka bir yüktü uzun zamandır verdiğim savaşın yorgunluğuydu. İyi dayanmıştım... bu son yaşadığımsa tuzu biberi olmuştu.
İçimden bir ses ("Artık tam zamanı) diyordu.
Haklıydı tam zamanıydı... Uzaklaşmanın, tamamen yalnızlaşmanın, bana kaybettirdikleri kendimi yeniden bulmanın tam zamanıydı..!
Hayatımda en çok korktuğum şey kendimi kaybetmek. Çoğu kez kaybettim ve sonunda kendimi ya elimde bir cam parçasıyla, yada bir avuç uyku ilacıyca buldum.
Kaybetmemeliyim! Hiç bir şey benden daha değerli değil!
Benliğim küsüp benden çok uzaklara gitmişse, bende peşinden gitmeliyim. Kanamış yaralarını sarmalı, Onu yeniden inandırmalıyım...
******
Yatağımın altından küçük bavulumu çıkartıp içine bir kaç parça eşyamı ve paltomu koydum. Zaten çokta bir şeyim yoktu. Ağır ağır merdivenlerden inerken annemin sorguluyan iki çift göz bebeği benim mavilerime dikildi.Sadece 10 saniyelik bir bakışma... Anneme bütün herşeyi anlatmaya yetmişti...
Hiç bir soru sormadan yanıma yaklaşmış ve kollarını sıkıca boynuma dolamıştı. İşte annemin en sevdiğim tesellisi buydu. Bende sıkıca ona sarılıp kokusunu içime çektim. Birbirimizden ayrılırken her ne kadar geri çevirsemde koynundan çıkarttığı parayı elime sıkıştırdı." Kendine çok iyi bak beni sık sık aramayı unutma..."
Size hiç bahsetmedim degilmi? ben Bosnalıyım yani babam Bosnada bitirdiği üni sınavlarından sonra iş icabı Türkiye'ye gelmiş. İstanbul'da bir iş bulup oraya yerleşmiş. annemlede aynı iş yerinde tanışmışlar. Annem doğma büyüme istabullu, babam ve annem evlendikten sonra, babam İstanbul'da bir düzen kurmuş. Babaannem ise Bosna'da kalmış. Babam hayattayken her yıl burda yaşayan babaannemi ziyarete gelirdik 13 yıl önce babaannemi hastalıktan babamı ise trafik kazasında kaybettik aralarında ise sadece 1 yıl vardı benim "ASLAN BABAMI" ileriki bölümlerde size ara ara anlaticam
*****
Ruhumun beni sürüklediği yer tamda orasıydı.
BOSNA...Kısa bir süre sonra havaalanındaydım.
Biraz uzun süren kontrol pasaport işlemleri sonrası artık koltuğuma geçmiş, Ayakta beklemekten ağrıyan dizlerimi ovuşturuyordum. Az sonra uçak havalandı. Yanımda duran küçük pencereden bakarken, yaşadığım ve gözümde çok büyüttüğüm bu şehir şimdi gittikçe küçülüyordu... Yoksa hepmi böyle küçüktü içindeki insanlarda dahil! dedim içimden...Sırayla koltukların yanında duran hostes sonunda benim bulunduğum sıraya yanaştı. Sert bir kahve rica edip uzattığı sıcak bardağı yanıma bıraktım. Kahvemi içmeden önce bulantı için çantamdan çıkarttığım miğde ilacımı aldım. Ardından sıcak hahvemi yudumladım...
Uçak kalkalı 25 dakika olmuştu ama ben ilacımı almama rağmen kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Soğuk terler atıyor, nefes almakta güçlük çekiyordum. Etrafımda dönen ışıklarla bütün vücudumun çekildiğini hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIFIR BEDEN AŞK
ChickLit(Hikaye ismi, daha önce hiç bir hikayede kullanılmamıştır. Alındığı takdirde yasal işlem başlatılacaktır!) ÇİSEM'DEN Kaç yıl oldu bilmiyorum aynaları kırıp atalı... Kendime hiç küskünlük etmedim bunca zamandır, çünkü bu bedeni ben seçmedim! Bu hayat...