"Hadi Mihrimah geç kalıyorsun acele et kızım." Yataktan uyuşukla çıkıp telefonuma bir arama var mı diye baktım ama ne göreyim saat daha yedi. Hadi ama anne bu kadar acımasız olamazsın ya. Paytak adımlarla banyoya gidip rutin işlemlerimi halledip mutfağa indim.
" Annecim beni bu kadar erken
uyandırmanın bir özel sebebi var mı acaba?" "Ne saçmalıyorsun Mihrimah bugün kura var unuttuğunu söyleme bana.""Tamam anne söylemem söz."
"Anneyle dalga geçilmez hem sen kardeşini uyandırdın mi? " evet bir ikizim var adı Ayliz. Hayır tek yumurta ikizi değiliz Allahtan. Aslında biz baya farklıyız herkes gibi ben de kardeşimi seviyorum ama karakter yapılarımız o kadar farklı ki kardeş olduğumuza sadece dışarıdan bakınca anca anlaşılır."Anne o güzellik uykusuna yatmıştır ya boşver. O da sonra yer hem sonra dır dır edicek yüzümde kırışıklık var beni nasıl uyandırdın diye."
"Biliyorsun Mihrimah kardeşin kura için çok heyecanlı."
"Ah, evet biliyorum anne."Şu an kura ne diye soracaksınız şöyle açıklıyım. Her yıl on sekiz yaşında olan gençler bir kuraya katılır ama nereye gideceğini ne yapıcağını bilmezsin tabi rivayetlerde var yok değil cennet gibi yer olduğu falan söyleniyor buna sebep olmasında zenginlerin rolü az değil her sene neredeyse altı kişi onlardan seçilir onlarda anlayacağınız buna inaniyor.
Ben hariç tabi nedense bu bana hiçbir zaman inandırıcı gelmedi. Mesela bu kuraya katılmayacağım. İsteyen katılıyor ve ben de katılmayanlardanım. Bana kalırsa bir tek ben katılmamışımdır da neyse.
"Ne düşünüyorsun öyle Mihrimah?"
"Dalmışım anne iyiyim problem yok."
"Kalk o vakit daha kan almaya gidiceksin." Evet bir de kan vardı de mi of. Ayaklarımı sürüye sürüye odama girdim tamam o kadar zengin değiliz ama maddi durumumuz gayet yerinde bir kere. Şimdi pantolon giysem annem kızıcak tekrar odaya yollayacak en iyisi elbise giymek.
Siyah elbisemi üzerime geçirip saçımı taradım, hafif topuklu siyah bir ayakkabıyla kombinimi tamamladım.
Merdivenden inerken ki o tak tuk sesleri arkamdan gelmeye başladı. Evet Ayliz hanım teşrif etmişler.
"Hani gelmiyordun Mihrimah kuraya?"
"Gitmiceğim zaten sadece gitmiş gibi yapıcağım o kadar." İnanmamış tavırlarını yüzümde sabitledi kızıla boyadığı saçlarıyla oynadı.
"Peki, madem sen öyle diyorsan nasılsa ben kazanacağım o kurayı."
Anneme kura salonuna gideceğimi söyleyip dışarı attım kendimi. Nedense içimde değişik bir his var ama adlandıramıyordum bir kere.
Tam karşıya geçiceğim vakit ufak beş yaşlarında bir çocuğun yolun ortasında bir şeyi almaya çalışıyordu ta ki o sesleri duyana kadar radar hızı geçmiş bir aracın çocuğu ezecek kadar hızlı olduğunu görünce yola atıldım çocukla birlikte karşı kaldırım a yuvarlandık.
Ufaklık hıçkırmaya başlamıştı acaba araba ezmedi de ben mi ezdim. "Hey ufaklık neyin var iyi misin, bir şeyin yok değil mi?"
"Bacağım çok acıyor, annem öpse geçer belki ama annem öldü ne yapıcağım ben"
Herkes kendinkini derdini dert sanar ta ki ufak birin derdi sizden büyük olunca bir şey diyemez insan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON TREN
FantasyHayatınızda her şey normal mi? Peki normal dediğinizi varsayıyorum. Hayatınızda yalan var mı? Sanki ufaktan kıvranmaya başladınız. Ha ne dersiniz? Bu sorular bana sorulsaydı yürü git işine dalga geçecek başka adam bul derdim. Ama şimdi? Hayatımın iç...