3.Bölüm "İlk Yarış"

429 161 37
                                    

Şaşkınlıkla karşımdaki adama baktım. Bu az önce manyak herif dediğim adamdı. Gerçekten bu adam mı eğitecekti beni? hemde bu küstah tavırlarla. Düz bir şekilde yüzüne bakarken arkamdaki bir yöne baktı ve yüz hatları gerildi. Arkamı dönüp gelene baktım mavi göz gülümseyerek buraya doğru geliyordu. Dizlerim titrerken hissettiğim heyecana anlam veremedim.

"Demir" demek adı Demirdi. Kamerle karşı karşıya dururken birbirlerine hoşnutsuz bakışlar atıyorlardı. "Birlikte çalışacağız Kamer benimle iyi geçinmen senin yararına olur." Aradaki gerginlik artarken kendimi fazlalık gibi hissetmiştim. Eğitimi alacak olan bendim ve konuşmamız gereken şeyler olduğunu düşünüyordum. Mesela neden sadece benim iki eğitmenim vardı ya da en büyük ve en önemli soru tüm bunlar ne içindi, buraya neden getirilmiştik?

" Kiminle iyi geçinip geçinmeyeceğime ben karar veriririm. " Demir ona göz devirmekle yetinip bana döndü. " Ortada senin hakkında dönen bir sürü dedikodu var. Ormanda dokuz gün dayanmışsın tebrik ederim." Gülümsedim "Teşekkür ederim." neden ormana gönderildiğimi sormak istedim fakat Kamer araya girdi.

" Bölüyorum ama sanırım yeni bir duyuru var." sahneyi işaret etti. Meraklı gözlerle baktım. Bir yanımda Kamer bir yanımda Demir ayakta dikiliyordu. Peri ise çoktan eğitmeninin yanına gitmişti.

"Bugünden itibaren hepiniz eğitmenleriniz aracılığıyla eğitilecek ve çeşitli sınavlarla sınanacaksınız. Girdiğiniz her sınavda belirli puanlar alıp sıralamaya sokulacaksınız. "

sahnedeki kişi sarı uçları hafif dalgalı uzun saçları olan ve Demirinkinin tonunda mavi harelere sahip zarif ve bir o kadar da güçlü gözüken bir kadındı. Boğazını temizledi ve eline yeni kağıtlar alarak konuşmasına devam etti. "Biliyorsunuz ilk olarak sizleri ormana bırakmış ve ne kadar kalabileceğinizi test etmiştik. Elimdeki sonuçlara göre sıralamayı açıklıyorum."

İyi bir sıralamaya sahip olduğuma emindim fakat yinede heyecanlanmıştım.

" Öncelikle ilk üç kişiyi söylemek ve onları ayrıyeten tebrik etmek istiyorum. Akın, Mihrimah ve Buğra umarım bu başarıyı sürdürürsünüz. Geriye kalanlar şöyle; Didem, Bora, Melis, Kaan, Peri, Emre ve son olarak Sema. Sıralamamız kadın, erkek karışık olacak ve sınavlarda da birbirinizle mücadele edeceksiniz. Bu konuda kimseye ayrıcalık tanınmayacak."

O sırada sahneye otuzlarında bir adam çıkıp kulağına birşeyler söyledikten sonra geri gitti.

"Son anda bir karar verildi. Bir saat sonra hepiniz yarışmak üzere hazır olun bu yarıştan sonra sıralamada bir sürü değişiklik olacaktır herkese başarılar." Sözünü bitirir bitirmez etrafta rahatsız edici bir uğultu oluşmuştu herkes birşeyler soruyordu fakat kadın hiçbirine cevap vermeden ağır adımlarla uzaklaştı.

Ayağa kalktım ve demire döndüm "O kadın kim?" elini boşver dercesine salladı "Adı Sinem öğrenci ve eğitmenlerle ilgili meselelerle genellikle o ilgilenir." Başımı onaylarcasına salladım. "Yarışta yeniden ilk üçe girecek kadar başarılı olacağını düşünüyorum şimdi gidip dinlen ve yarış için konsantre ol. " "Tamam." Peri biraz uzakta eğitmeniyle konuşuyordu yanına gitmek için hareketlendim ve kamer aniden kolumdan tutup ona bakmamı sağladı.

"Kendine fazla güvenme küçük, ormanda daha dayanıklı olabilirsin fakat ne kadar hızlı koşabileceğini bilmiyoruz öyle değil mi? " Bu adama sinir olmaya başlamıştım. "Öyle fakat şuan neden bunu konuşuyoruz." moralimi bozmak için bilerek mi yapıyordu anlamamıştım ama pek de umrumda değildi. "Çünkü kendine fazla güvenip başarısız olmanı istemiyorum." "Başarısızlığım beni ilgilendirir." Alayla baktı "Eğitmenin olduğum için en az senin kadar benide ilgilendirir." kollarını göğsünde bağlayıp bana üstten bir bakış attı.

Takmayarak yeniden önüme döndüm ve Perinin yanına gittim oldukça heyecanlı gözüküyordu.Gülümseyerek koluma girdi "Bu bir saati birer kahve içip sohbet ederek değerlendirelim mi?" Başımı onaylarcasına salladım yapacak başka birşeyim yoktu zaten. Perinin kolunda ağır ağır kafeteryaya giderken aklımdan geçeni direkt sordum. "Sıralamada neden bu kadar geride kaldın?" kolumu tutan kolunun gerildiğini hissettim yavaşça benden uzaklaşarak konuştu. "Vahşi yaşam bana göre değildi." Merakla ona baktım gerilmesinden dolayı ormanda iyi şeyler yaşamadığını anlamıştım fakat üstelemeden sustum.

Kafeterya tıklım tıklımdı ve kulakları sağır edecek kadar şiddetli bir uğultu vardı. Kahvelerimizi aldıktan sonra boş bir masaya karşılıklı oturduk. Peri oldukça sessizdi ve yüzü düşmüştü. "Ormanda bu kadar kötü ne yaşadın Peri?" sorumla beraber dudaklarının titreyip gözlerinin dolması art arda gerçekleşti. "Hayvanların saldırısına uğradım fakat sorun saldırı değil." yutkunup hafifçe öne doğru eğildi ve sessizce konuştu " Bir tanesini yaralamayı başardım ama sanırım onlar gerçek birer hayvan değildi Mihrimah."

Nefesimi tutarak dinlemiştim sözlerine devam etti ."O ormanın gerçek bir orman olduğunu hiç sanmıyorum bir çeşit simülasyon gibiydi ve orda beni güçsüzlüğüm değil psikolojim sarstı." Başımı sallayarak onu anladığımı belirtmek istedim "Herşeyi öğreneceğiz Peri canını sıkma." O sırada öğrencilerden biri kafeteryaya girip yanımıza geldi ve Periye yönelik konuştu "Eğitmenin seni çağırıyor." Peri bana gergin bir gülümseme gönderip kalktı ve kafeteryadan çıktı. Aklımdaki düşünceler birbirine girerken dalgınca kahve bardağımla uğraşıyordum. Karşımdaki sandalyenin çekildiğini işittim ve başımı kaldırdım. Karşımdaki kamerdi ve elinde boş bir bardak tutuyordu.

"Bir şeyler içmeye gelmiştim öğrencimi görünce selam vereyim dedim." Göz devirdim "Gerek yoktu." Keskin bakışları yüzümü tararken gözleri kıyafetlerime kaydı "Bence daha rahat şeyler giymek isteyebilirsin." Üstüme bakınca haklı olduğunu fark ettim yarıştan önce odama uğramalıydım. Fakat elbette onu onaylayacak birşey söylemedim bunun yerine korkusuzca gözlerinin içine baktım. Bardağını sertçe masaya bırakıp konuştu.

"Lafı uzatmayacağım Demirden uzak durmanı istiyorum." Tek solukta söylediği cümleyle kalakaldım. "Ben bunu yapmam için herhangi bir sebep göremiyorum." Yüzünü sıvazlayıp keskin gözlerini yüzümde gezdirdi. "Biz eğitmenler burda piyon gibiyiz Mihrimah sen burası hakkında ne biliyorsan bende biraz daha fazlasını biliyorum o kadar. Ama Demir öyle değil buradaki en önemli adamlardan biri ve seni eğitecek." Bunları bana anlatarak neye varmaya çalıştığını anlamıyordum. "Sadece senin iki eğitmenin var ve bunlardan biri de o. Seni eğitmesinin altında farklı bir sebep olduğunu düşünüyorum." Sandalyede geriye yaslanıp saçlarını karıştırdı. "Nasıl bir sebep?"

Ayağa kalktı. "Henüz bilmiyorum ama öğreneceğim." Kafeteryadan çıktı ve beni düşüncelerimle baş başa bıraktı.

Yarım saat sonra

Hepimiz yarış yapacağımız yerde toplanmıştık. Bir sürü engelin olduğu uzun bir parkur vardı karşımda. Adının Sinem olduğunu öğrendiğim kadın hepimizin görebileceği bir yere geçti ve hepimize tek tek göz gezdirdi. Herkes anında suspus olmuştu.

"Bu yarışın amacı parkur hızınızı öğrenmek puan sıranıza göre hepiniz teker teker koşacaksınız ve bende burada süre tutup teker teker not alacağım."
İkinci sırada ben vardım. İlk öğrenci parkuru tamamlayıp döndükten sonra başlangıç çizgisine geçtim. Ve aldığım komutla beraber koşmaya başladım.

Yer ayaklarımın altından kayıyor gibiydi tüm gücümü kullanmış elimden geleni yapmaya çalışıyordum. Ancak atladığım birşey vardı hız kadar dikkatte önemliydi ve şu birkaç saniye içerisinde anlıyordum. Herşey aniden gerçekleşti, ayaklarımın üzerinden geçtiğim ipe takıldığını ancak yere düşüp başımı sertçe vurduğumda anlayabilmiştim.

Nefes nefese gözlerimi açık tutmaya çalışırken sesler boğuk geliyordu. Yanıma yaklaşan birkaç kişiyi fark ettim. İçlerinden biri üzerime eğilince mavi gözlerinin derinliğinde kayboldum ve bilincimin kapanmasıyla birlikte karanlığa gömüldüm.


SON TRENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin