2. Bölüm"Eğitmen"

507 182 148
                                    

İnanmıyorum cidden benim ismim anons edildi benim ismim. Kura salonuna gitmek için ayaklandım, salon resmen tıklım tıklımdı tam o an önümden Ayliz geçti kıvıra kıvıra kürsüye çıktı mavi göze göz kırptı.

O sırada inanamayacağım bir şey oldu. "Mihrimah Soyder dedim alın şu kadını şuradan." "Hayır hayır Mihrimah benim." O sırada gözlerimiz kesişti. "Kürsüye gel." diye beni çağırdı. Hızlı bir şekilde kürsüye çıktım o sıra Aylizi de korumalar aşağı indiriyordu. "Herkes tamamlandığına göre bir açıklama yapmam gerekiyor.
Bu yapılan kura son kuradır bir daha kura seçimi olamayacaktır."

Herkesten şaşkınlık nidaları gelmeye başlamıştı bile. Ama anlamadığım şeyse milyardolarlık anlaşma yapılmışken neden bu sene sonlandırmaya karar verdiler.

Korumaların eşliğinde odaya götürüldük o sıra Didem olduğunu öğrendiğim kız" Hayır ama anlamıyorum ki bunlar neden seçiliyor? ". " Hadi ama Didem kız senden güzel diye onu aşağlamaya
çalışma". "Ne saçmalıyorsun Kaan o kız bizim dengimiz mi?"

Ah çokta umrumdaydı sizinle aynı yere gitmem, o sıra görevli hepimizin gözlerini siyah bir bezle bağladı.
Ve kolumuza bir şey enjekte ettiler.

Gözlerimi açtığımda bir omandaydım.
Bir dakika orman mı dedim ben.
Hızla etrafıma çevirdim gözlerimi ormanda sadece bir orman bir ben vardım. Acaba bu kura aslında bir cinayet meşgali mi neden olmasın ki ah ne saçmalıyorum ben böyle. " Hey! Kimse var mı?" Tabi Mihrimah koskoca orman sana ses vericek ah ne yapalım başa gelen çekilir.

İlk başımı sokucak bir yer bulmalıydım, etrafa göz atarak ilerlerken hiç bir şey bulamadım ama sanırım bir şey buldum su sesi , buralarda bir yerde olmalı.
Ayaklarım beni nehire götürdü, kana kana su içtim çok susamışım.

Artık yapılacaklar sıramda ateş yakmak ve tehlikeli bir durumda kullanıbilecek bir silah yapmam var.

Ah allahtan ateş yakmayı biliyorum onu kısa sürede halledip bir odun parçasını keskin bir kayayla ucunu sivriltmeye çalıştım, en azından bugün ölmem. Ateşin başına kıvrılıp o tatlı sıcaktan nasibimi aldım gerçekten geceleri burası baya soğuk oluyor demek ki.

Göz kapaklarımı zorlanarak açarken midem istifa dilekçesini bana gönderdi. Şimdi ne yapıcağım?

En mantıklısı nehire girip balık avlamak. Onun için üstümdeki siyah elbisemin uçlarını tutup çıkardım sadece iç çamaşırlarıyla nehre girdim.
Ayaklarım suyun yumaşaklığıyla gıdıklanırken direk balıklama daldım.

İyiki o mızrağımı yapmışım bir tane balık yakalayıp yüzeye çıktım, elbiseyi üzerime geçirip balığı ateşte pişirmeye başladım. Balığın kılçıklarını ayırıp afiyetle yedim. Sönen ateşi tekrar yakıp kendimi uykuya bıraktım.

Yeter yedi gündür burdayım kimse gelmiyor yok bu yedi gün içinde başıma gelmeyen kalmadı zaten ormandaki bazı hayvanlar tarafından saldırıya uğradım, Üçüncü gün uyandığımda nehir arka tarafımda kalmıyordu sanki biri benim sınırlarımı zorluyor ama ben Mihrimah Soydersem bunu bana yapana ödeticeğim.

Arkamdan gelen çıtırtı sesiyle başım arkaya kaydı. Değişik bir hayvan üzerime doğru yürüyordu. Hırlamasıyla sivri dişleri bana bakarak tıslama sesi çıkardı o sıra mızrağı ters yöne göstererek ona fırlattım, hayvan can çekişirken koşmaya başladım ama önümde beş tane aynı cins çıktı.

Arkaya doğru ilerlerken arkamdaki ağaca tosladı kafam hemen ağaca tırmanıp kendime güvenli alan yarattım ama hayvanlar hiç gidicek gibi durmuyordu.

Tam tamına iki saat geçti ama altımdakiler gitmedi hayır anlamıyorum hiç mi canınız sıkılmadı. Ne diyorum ben ya orman kafası ben de işe yaramamış. Pekala, en iyisi uyumak gözlerimi kapatıp sabahleyin bu canavarların olmayacağını hayal ederek uykuya daldım.

"Ah, başım" başıma masaj yapmamla kurada ki o adamla yani mavi gözle, bir doktor girdi. "Başının ağrısı gayet normal dokuz gündür ormandaydın."
"Bir dakikada ben sekiz gündür omandaydım dokuz değil."
"Hayır, seni bıraktığımız da bir gün baygın yattın. Bugün dinlen yarın arkadaşlarınla beraber toplantı odasına git gerekli açıklama orda yapılacak ayrıca yatakhanen C bloğunda." Mavi hareli adama tamam anlamında başımı salladım.

Gelen görevliye beraber C bloğuna gittik. Benim odam hemen ilk kattaki odaymış ama hakkını yemeyelim güzel döşemişler." Bu yemekhane, oda kartınız tekrar geçmiş olsun. "

Görevliye teşekkür edip ilk keçeli saçlarıma su değsin amacıyla banyo yaptım. Odama gidip beyaz şifon bir gömlek bir kot pantolon ve beyaz vans seçtim. Yemekhane on beş dakika önce başlamış bile kartımı başıma asıp odadan çıktım.
Yemekhaneye girdiğimde herkesin bakışları üstümde dolaştı umursamayıp yemeklerimi aldığım gibi boş bir masaya geçtim.

On dakika sonra kısa saçlı esmer bir kız karşı oturdu. "Afiyet olsun."

"Sana da. Bir şey sorabilir miyim?"
"Tabiki." "Niye herkes bana bakıyor?"
"Dokuz gün ormanda kalmayı başardığı için ve sanırım rekor on bir günmüş öyle duydum."

"Anladım." " Adım Peri senin ne peki?" "Mihrimah ben de memnun oldum." Tatlı bir kız peri, beraber yatakhaneye doğru yol aldık konuşa konuşa.

Yumuşak yastığıma yatıp yarın olacakları düşündüm. Toplantıda ne konuşulacağını.

Alarmın sesiyle yerimde hopladım. Kızıl saçlarımı serbest bırakıp bir Jean ile askılı seçip sporlarımı giydim. O sıra Peri kapımı çaldı. Beraber yürüyerek bana gruptakileri tanıttı anladığım kadarıyla takıntı tiplerdi.

Ben Periden ayrılıp biraz yürüyüşe çıktım o sıra bana gelen köpekle sıçrayıp koşmaya başladım önümü görmeyecek kadar dalmışım sert bir göğüse çarpıp beni belimden yakaladı.

Kahverengi gözleri sanki adam öldürmüşüm gibi bakarken aynı bakışlarla karşılık verdim sanırsın adam öldürdüm manyak herif.

"Dikkat et bu manyak herif seni öldürmesin." hay bin lanet dilime arılar soksun emi nasıl sesli konuştum ben ya.

"Dikkat edin asıl siz ölmeyin." Söylediklerime katıla katıla gülerken yanından uzaklaştım, manyaktı işte manyak.

"Mihrimah çabuk buraya gel herkes konferans salonunda hadi." Peri elimi tutup beni sürüklerken o kapıyı açıp içeri geçerken ayağım takılıp yere düşerken mavi göz tuttu beni.

Yine sakarlığım tuttu işte. Hemen toparlanıp Peri'nin yanındaki sandalyeye oturdum.

"Arkadaşlar bu yıl düzenlenen kura sonuncu kuraydı. Seçilen arkadaşlarımı tebrik ediyorum ama bugün sizi buraya toplamamızın sebebi eğitmenlerinizi belirlemek."

Herkesi söyledi bir benim ismimi unuttu heralde. " Ve Mihrimah Soyder senin iki eğitmenin var biri benim diğeri de Kamer."

Bir varken niye iki bir sayısı kullanım dışı mı? Şaka gibi

"Evet, herkes eğitmeninin yanına geçsin ; sen Mihrimah Kamerin yanına geçiyorsun."

İyi hoşta Kamer kim?

"Beni mi arıyorsun küçük?"

SON TRENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin