Medya;Meşhur bileklik :)
Bugün ikizlersiz okul günüydü.Erkenden kalkıp hazırlanmış yola koyulup minibüslerin kalktığı durağa gelmiştim.Yarım saatte bir kalkan minibüslerden hangisinin ilk kalkacağına bakınırken kolumdan tutuldum.Arkamı döndüğümde bana pişman gözlerle bakan Fatih abi beni hiç şaşırtmamıştı.
O geceden sonra sabahında kapımızda bitmişti.Yaptığı hayvanlığı anlatamayacağından bizimkilere çaktırmadan defalarca benimle konuşup özür dilemeye çalışmıştı lakin başarılı olamamıştı.Demek ki en son çareyi burada bulmuştu.
"Okulum var."
Çıkan buz gibi sesim beni bile şaşırtmıştı.Normalde kimseye küs kalamazdım.
Bu dünyada yarına çıkacağımız belli değilken biriyle küs ayrılmak istemiyordum.Karşımda gördüğüm adama ise kalbim deli gibi kırgındı.Bu kesinlikle benim ona verdiğim fazla değerdendi.
"Lütfen konuşalım ben bırakırım seni okula."
"Sen o gece yeterince iyi konuştun Fatih abi bana da başka bir gece göster-" kendi dediklerine tahammül edemiyormuş gibi eliyle ağzımı kapattı.
Dibime kadar girdiğinde gözlerindeki yorgunluğu farkettim.Gözlerinin beyazında küçük kırmızılıklar oluşmuş göz altlarına karartı çökmüştü.
"Hop!Birader çek lan elini kolunu."
Pala bıyıklı esmer iri kıyım bir abiydi bunu diyen.Minibüs şoförü olması lazımdı çünkü hep bu duraktaydı.
"Abi sen karışma."
"Ne demek karışma lan?Kızı sıkıştırmışsın kenarda köşede bu kızı tanımasam bile karışırdım ki tanıyorum.Deli üç abisi var her akşam gelip rapor alıyorlar."
Ben neden hiç şaşırmadım acaba bu duyduklarıma.Bir de lafa gelince 'kardeşimizi değil etrafındakileri sıkalım' bu beni rahat bırakmış halleri miydi?
"Abilerini de tanıyorum sorun yok abim konuşuyoruz."
Fatih abinin sözlerine inanmamış olacak ki bana döndü.
"Doğru mu diyor kızım bu?"
Hayır diyerek dövdürse miydim ki?
Hem intikam alırdım.Gözlerimi kısarak baktığım Fatih abi olayı anlamış olacak ki yutkunarak başını sağa sola salladı.Sadece bu karşımızdaki pala abi olsa hiç acımazdım ama duraktaki bütün şoförlerin desteğe geleceğinden hiç şüphem yoktu."Tanıyorum abi ben hallederim.Bir sorun çıkarırsa sana seslenirim ben teşekkür ederim."
"Ne demek kıvırcık başım gözüm üstüne!"
Bizden uzaklaşarak giden abiyle bana dönen Fatih abi konuşmak için yalvaran gözlerle baksada umrumda değildi.Kalkmaya hazırlanan minibüse yürümeye başladım onu ardımda bırakarak.
"Duygu lütfen gel ben bırakayım izin ver kendimi de affettireyim."
İşittiğim sözlere hiç kulak asmayıp minibüse geçip oturdum.Birkaç dakika sonra yanıma çöken bedenle şaşkınlıka ona döndüm.İşi gücü yok muydu bunun da peşimden geliyordu?
"İşin yok mu senin en az iki saatini alır tekrar buraya dönmek?"
"Senin beni affetmenden daha önemli değil."
Ağzı da iyi laf yapıyordu beyefendinin ama hiç yumuşamamıştım.O sırada minibüse binen yol arkadaşımla keyfim yerine gelmişti.Gülerek el sallamış yanıma gelmesini işaret etmiştim.
![](https://img.wattpad.com/cover/225153726-288-k324718.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeldeğirmeni Mahallesi
ChickLit"Tam on üç yıl önce bugün kendimden yaşça küçük bir kızın beni öpmesiyle kalbim mühürlendi benim." "Bir kenarda günden güne güzelleşerek serpilerek büyümesini bekledim.O öylece her şeyden habersiz büyürken ben her gün sevdamın altında küçüldüm.Bu aş...