2.Bölüm

46.8K 2.1K 577
                                    

Medya;Duygu

Geçen dakikaların ardından iftara kalan az bir zamanla kurulan masalara yapılan yemekleri alıp bizde geçmiştik.Hemen yanımda oturan Sıla aslında sevdiceği için ama sözde abisi ve arkadaşlarına ayırmıştı karşımızı.Annelerimiz ise karşı çaprazımızdalardı.Yaşlılar ve amcalar daha uzakta kendi içlerinde oturuyorlardı.

Laf lafı açarken annem
"Sevgi ev bitmiş sizin hayırlı olsun"dedi.
Yeldeğirmeni'nin çıkışına 2 katlı ev yaptırmışlardı ve evin kabası bugün bitmiş,ustalar çıkmıştı.

"Öyle oldu arkadaşım.Fatih kabası haricine kimse karışmayacak ben hallederim dedi.Biliyorsun mahallede başka boş arsa yok.Biz onu Fatih ve nasip olursa evleneceği kızımız için yaptırdık.Fatih'te gerisine karıştırmadı.Bugün ustalar çıkar çıkmaz kilitledi.Kimse girmeyecek ben diyene kadar dedi.Şaştım kaldım.Ne yapacak anlamadım."

Annem Sevgi teyzenin dediklerine cevap verirken ben kabası bitmiş evi niye göstermediğini düşünüyordum.Zevkli ve zengin insanların evlerini gezmeye bayılırdım.Çok şükür bizim de evimiz ve durumumuz iyiydi ama bir Sevgi teyzegilin ki kadar değildi.Arsanın yeri de çok güzeldi.

Fatih abi 25 yaşındaydı.Mahallemizde kızlar okumadığı için liseden sonra yirmiye kadar birini bulur yirmiden sonra evlenirlerdi.Erkekler de askerlikten sonra anneleri duramaz gönüllerinde biri yoksa baş göz etmeye başlarlardı.

Fatih abi askerliğini çoktan yaptığı halde hiç diğer erkek anneleri gibi Sevgi teyzenin yakındığını duymamıştım.Hatta kızları Fatih abiyi beğendiği için altın günlerinde bazı annelerin kızlarını Sevgi teyzeye çıtlattığına şahit olduğum halde o sessiz kalırdı.Bu durum kız annelerinin canını çok sıkardı.Annem Fatih abiyi kendi oğluymuş gibi sevdiği için Ömer abimle birlikte onun içinde kız bakardı.Konuyu ne zaman Sevgi teyzeye açsa o hep kapatırdı.Hâl böyle olunca Fatih abinin evleneceğini hiç düşünmemiştim.Daha doğrusu evlenmek istediğini düşünmemiştim.Ev bitince kafama dank etmişti.İstiyor olmalıydı ki evi yaptırmıştı bile.Allah şahit fazla yakışıklı ve güzel bir adamdı.Erkeğin de güzeli olurdu ve Fatih abi tam bir erkek güzeliydi.Mahalleden kimseyle onu yan yana düşünemiyordum.Kimi koyarsam koyayım Fatih abiye haksızlık olacak gibiydi.Mahalle dışından birini bulacağına emindim.

İftara dakikalar kala dükkanı kapatan mahalle delikanlıları da gelmişti masaya.Tam karşıma Fatih abi yanlarına ise ekürileri olan Selim ve Efe abi oturdu.Bunlar ayrılmaz üçlüydü.Mahallenin de gözde bekarlarıydı.Gerçi Efe abiyi bu gruptan çıkarmaları an meselesiydi.Çünkü benim bildiğim Sıla okulunu da bitirdiğine göre kafayı taktığı Efe abiyi almadan bırakmazdı.

Ezan okunmuş,oruçlar çoktan açılmıştı.
Tatlılara ve çay faslına geçmeden dualar edilmişti.Herkesin evde yapıp getirdiği tatlılar pay ediliyordu erkekler tarafından.Çok şükür ki Yeldeğirmeni erkekleri kadın kısmı yapar işleri diyerek göbek büyüten asalak erkeklerden değillerdi.Hiç gocunmaz eşlerine,mahalledeki kadınlara yardım ederlerdi daima.

Bu sırada benden birkaç yaş büyük Hamza'nın elinde tuttuğu tatlı tabağını bana uzattığını gördüm.Şaşırmamıştım.Okula giderken beni ne zaman görse konuşmaya çalışırdı.Sıla'nın söylediğine göre bende gözü vardı.O gözü ben oymasam bile üç abim severek oyardı.Buna rağmen iyi cesaretti doğrusu.Hâla bana doğru uzattığı tatlı tabağına baktım.Tabağın yarısından fazlasında güllaç vardı.Bu bile tabağı almamam için yeterliydi ki o sırada onun eline çarparak uzatılan başka bir tabağı gördüm.
Fatih abi annesinin yaptığı Antep fıstıklı sarmayı resmen bana uzattığı tabağa bocalamış almam için bekliyordu.

"Fatih abi çok koymuşsun sarmadan" dememe kalmadan Sevgi teyze "Güzel kızım senin için yaptım hepsini zaten"diyerek almamı belirtmişti.Eh canıma minnetti.Fatih abinin uzattığı tabağı alarak Hamza'ya doğru kaldırarak güllaç olmadığını gösterircesine
"Güllaç sevmiyorum"dedim.Hamza asılan suratıyla kafasını sallayarak uzaklaştı yanımızdan.

Yeldeğirmeni MahallesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin