21.Bölüm

27K 1.4K 482
                                    


Medya:Fatih'e bakan bir adet Ömer:)

Yeldeğirmeni kitap teklifi aldı.Ben hâla şoktayım.Hikayenin gerçekliğe uygun düzeltilip basılmasını istediler.Şu an böyle bir fikrim ve vaktim olmadığı için reddettim ama teklif gelmesine bile o kadar çok sevindim ki.Okuyan yorum yapan herkese çok teşekkür ederim💜



Yazardan:)

Fatih hâla olanlara anlam veremezken içinden Allah'a yalvarıyordu aldığı kokunun ve dudaklarının üstündeki dudakların gerçek olması için.

Gözleri sımsıkı kapalı iken elleri usulca kızın beline dolandı.
Gerçek olduğuna kendini inandırıp yine bir hüsrana uğramak istemesede yüzüne kesik kesik vuran sevdiği kadının solukları onu buna itiyordu.

Gözlerini daha da sıkı kapatıp kendini tam da uzaklaşmak üzeri olan dudaklara bıraktı.Uzun süre nefessiz kalmış gibi muhtaçtı bu dudaklara.Hâla şu an yaşananlara inanamasada senelerdir beklediği bu an için bunları gözardı etti.Sevdiği kadını,kollarını doladığı belinden daha da kendine çekti.

Kendine yaklaşan bedenle sevdiği kadının mis gibi kokusu iyice doldu ciğerlerine.
Keşke zaman tam şu anda dursa diye geçirdi içinden.Ölene kadar bu koku ve bu dudaklarla yaşayabilirdi çünkü Fatih.

Kızın kesilen nefesiyle aralanan dudaklarında kendine iyice yer buldu.Aynı anda gözünden tutmaya çabaladığı bir damla yaş usulca düştü.
Geri çekilmeleri gerekiyordu.Dudaklarının bu özlem dolu kavuşmasındaki uzunluk kızın hastalığına da Fatih'in kalbine de iyi gelmiyordu ancak Fatih'te Duygu da kendinde o gücü bulamıyordu.

İkisinin de sağlığı için ilk ayrılan Fatih oldu.Gözleri sımsıkı kapalı kız bu hamleyle kendine gelir gibi oldu.Fatih'in bakarak ölmek istediği yeşil gözlerini araladı yavaşça.

Daha önce hiç sarhoş olmasa da kendini sarhoş gibi hisseden Duygu boşlukta sallanan ellerini destek almak istercesine deli gibi utandığı Fatih'in omuzlarına bıraktı usulca.O bilmese de aşk sarhoşuydu ve karşısındaki Fatih'in de ondan kalır bir tarafı yoktu.Sadece Fatih senelerdir kendini saklamak için kat kat zırhlar kuşanmıştı o kadar.Hoş o zırhlar karşısındaki kadının bir bakışıyla yerle bir oluyordu ama olsun.

Göz göze bakan ikilinin düzensiz nefesleri birbirinde can buluyordu.

Duygu yaptığı şeyi yeni idrak ediyormuş gibi utanç içinde geri adım atmak istedi lakin Fatih'in belindeki elleri buna izin vermedi.Ellerini kendine dolanan kolların üstüne götürüp bıraktırmaya çalışıyorken karşısındaki adamın gözlerine bakamıyordu.

Mahvetmişti işte her şeyi.Sevdiği adamın yüzüne bakacak kadar yakındı önceden bunu kendi elleriyle katletmişti.Senelerdir birlikte mutlu olan iki aileyi engelleyemediği aptalca duyguları yüzünden nasıl yıkardı?
Ya araları şu an kötü de olsa Sıla'ya bunu nasıl açıklardı?

Bu aydınlanma ile sinir içinde kalıp hırsla asıldı Fatih'in ellerine.

"Yalvarırım bırak!"
Utanç içindeki kısık sesini duymuştu sevdiği adam.

Sanki mümkünmüş gibi iyice dibine çekmekle yetindi sevdiği kadını.

"Asla bırakmam.Seni iki cihanda da bırakacak değildim lakin şimdi kendi ayaklarınla gelmişken bana nefesim kesilmediği müddetçe  nefesini uzağa göndermem artık!"

Duygu duyduğu kelimelerle ellerini yanan kulaklarına bastırmak istese de sevdiği adamın kollarında tutmaya devam etti.

Fatih'in dudaklarını saçlarında hissetmesiyle karnına giren kramplar daha da arttı ve Duygu başını sevdiği adamın göğsüne gömdü saklanmak istercesine.

Yeldeğirmeni MahallesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin