Medya:Duygu ve saçları
"Anne olmaz diyorum ısrar etme!"
"Oradan bakıldığında senin ne dediğini önemsiyor gibi mi görünüyorum ben Duygu hanım?Ben ne diyorsam o olacak bu kız Betüllerde kalacak."
Benim cevabımı bile beklemeden çıkıp giden annemle açtığım ağzımı usulca kapattım.Kadın asla beni dinlemiyordu.Bir haftadır bizde kalan Gökçe'nin Betüllerde kalmasının daha uygun olduğunu söylediği iki gündür sürekli tartışıyorduk.Anneme Ahmet abiden bahsetmediğimiz için evleri gündüz boş olan Betüllerin evi Ahmet abinin gece gelmesiyle anneme göre en uygun yerdi.
Tabi bebeğin babasının Ahmet abi olma ihtimali olmasa.Sinirle odama çıkıp yatakta uzanan Gökçe'ye bakmadan kıyafetlerimi alıp üstümü değiştirmek için banyoya geçtim.Ne diyecektim ben şimdi Gökçe'ye annem seni istemiyor mu? Önüme gelen uzun kıvırcık saçlarımı yolarcasına çekiştirip tepemde topladım.Her şey bu kadar üst üste gelmek zorunda mıydı?
Ömer abim Efe abinin ağzını aramıştı o katiyen ileri gitmediklerini söylemekle birlikte babasının neden böyle yaptığını sorup durmuş.Geriye aklıma getirmek istemediğimin başımıza gelmesi söz konusuydu bebek Ahmet abidendi.Artık bu durumu Gökçe'yle konuşup bir hale yola sokmalıydık.
Banyodan kararlı bir şekilde çıkıp yatakta yatan Gökçe'nin karşısına geçtim.Gözlerini benden kaçırıp durmasıyla onunda bu durumdan en az benim kadar rahatsız olduğunu bilmek daha da canımı sıksa da bir şey belli etmeden söze girmeliydim.
"Gökçe konuyu daha fazla uzatacak vaktimiz kalmadı.Abilerimden dolayı annem seni Betüllere yollamak istiyor."
Kafasını sözlerimi bitirmemle iki yana sallaması ile emin olsamda yine de sormak istedim.
"B-bu bebek Ahmet abiden değil mi?"
Usulca kafasını sallarken gözyaşları da ona eşlik ediyordu.
Delirecektim hadi bir boklar yiyorsunuz bari önlem alın kesinlikle Ahmet abi bu bebeği kabul edecek biri değildi."Ne yapacaksın peki?Sen de benim kadar iyi biliyorsundur ki Ahmet abi seni de bebeği de kabul etmez!"
"Biliyorum ama etmeli etmek zorunda başka çarem de çaresi de yok!"
Başka çarelerin ya da çözümlerin yaratıldığına bizzat şahit olsakta sustuk çünkü konuşsaydık ben kendime hakim olamazdım.
"Akşam abilerim gelince çağıralım Ahmet abiyi o zaman onlar varken bir şey yapamaz."
"Teşekkür ederim Duygu.Ben senin yaptığını asla yapmazdım.Sema'nın a-ahı—"
"Bunları konuşmak istediğim son kişi bile değilsin Gökçe.Bence sen akşama kadar iyice dinlen akşam için güçlü olmalısın."
Sözlerimi bitirir bitirmez odadan dışarı attım kendimi.Ağır adımlarla merdivenleri inerken babamla konuşan Fatih abinin sesiyle duraksadım.Bu adam o kadar dükkanın içinde nasıl fırsat bulup gündüzleri buralarda takılabiliyordu aklım almıyordu.Oturma odasında oturan ikiliyi pas geçip mutfakta akşam yemeği hazırlayan annemin yanına geçtim.
"Sıla ile küsmüşsünüz doğru mu?"
İki dakika rahat ver be anne."Hayır."
"Yalan söyleme kız bana!Birbirinizin kuyruğundan ayrılmazken kaç gündür yan yana bile gelmiyorsunuz."
"Ben bir şey yapmadım.Kendi kendine hallere girip uzaklaştı gönlünü almaya çalıştım ama yanaşmadı."
Canımı sıkan bu konuşmaya devam etmemek için kaçarcasına babamların yanına geçtim.
Beni kolunun altına alan babamın göğsüne iyice yerleşip gözlerini bana diken Fatih abiye çevirdim başımı.Biz öylece birbirimize bakıp dalmışken babamın boğazını temizlemesiyle yerinde sıçrayan Fatih abi babama çevirdi bakışlarını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeldeğirmeni Mahallesi
ChickLit"Tam on üç yıl önce bugün kendimden yaşça küçük bir kızın beni öpmesiyle kalbim mühürlendi benim." "Bir kenarda günden güne güzelleşerek serpilerek büyümesini bekledim.O öylece her şeyden habersiz büyürken ben her gün sevdamın altında küçüldüm.Bu aş...