1. BÖLÜM

40K 2.9K 4.3K
                                    

NAHİDE BABAŞLI ~ ZİFİRİ bölümü okurken kesinlikle dinleyin.

Şu satıra başlama tarihinizi alabilirim.

Merhabalar, bu benim ilk deneyimim. Yazım yanlışlarım elbette ki vardır, mazur görün. Heyecanıma sizlerde ortak olduysanız ne mutlu bana. Bol bol yorum yapmayı ve vote atmayı unutmayın. Desteklerinizi bekliyorum. Şimdiden destek olanların hepsine teşekkür ediyorum...♥️

Hayatınız boyunca size yapılan eziyetlere, haksızlıklara, size tıpkı bir hiçmiş gibi bakanlara elbette ki tanık olmuşsunuzdur. İşte bende bu olayların içinde büyümeye maruz kalmış biriydim. Henüz yirmi bir yaşındaydım. Hayatın tüm zorluklarıyla mücadele etmeye çalışıyordum. Bu benim elimde olan bir şey değildi. Kim isterdi ki şu an yaşadığım hayatı? Kimse. Bende istemezdim ama bu hayatı yaşamaya mecburdum. Belki ailem hayatta olsaydı böyle olmazdı. Beni korurlardı en önemlisi de severlerdi. Sevilmek nasıl bir duygu onu bile bilmiyordum...
Ben Hayat Özen

Sabah çalan telefon alarmımın sesiyle uyanıp yavaş adımlarla banyoya gittim. Eskimiş paslı olan aynanın karşısına geçip kendime baktım. Sanki bir enkazın altından daha yeni çıkmış gibiydim. Bu ben değildim...

Gözlerimin altı şişmiş içi kan çanağına dönüşmüştü ağlamaktan. Sol yanağım morarmış, dudağımın kenarı patlamış olmasından dolayı yerini yaraya bırakmıştı. Karnımda ise keskin bir acı vardı ve bu beni tüm gün uyumakta zorlamıştı. Dün olanları hatırlayınca istemsizce gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Ben bunları hak edecek hiçbir şey yapmamıştım.

Dün akşam

İş çıkışı hiç oyalanmadan direkt durağa gidip minibüs bekledim. Kısa bir sürelik bekleyişimin ardından geldi ve bindim. Yaklaşık on beş dakikalık bir yolculuğun ardından minibüsten indim. Malesef ki bizim evin önünden geçmediği için biraz yürüyecektim.

Issız ve karanlık sokakta yürürken karşımdan gelen ellerinde bira şişesi olan iki ayyaş adamı görmemle adımlarımı hızlandırıp yüzlerine bakmadan yanlarından geçtim. Bi bu eksikti zaten. Arkamdan gelen sesle biraz daha hızlandım. "Şşş güzelim nereye kaçıyorsun? Bekle bizi bizde gelelim." diyip gülmeye başladılar.

Bu sefer koşmaya başlamıştım ki arkamdan birisi saçımdan tutup beni çekmeye başladı. Attığım çığlıkla hemen ağzımı kapattı. Gözyaşlarım çoktan akmaya başlamıştı bile. Beni tutan adam arkasındaki arkadaşına kısa bir bakış attı ve o yanımızdan uzaklaştı.

Şimdi bu adamla yalnız kalmıştım ve çok korkuyordum. Beni hâlâ sıkı sıkı tutuyordu o pis elleriyle saçımdan ve diplerindeki o acıya artık dayanamıyordum. "Sakin ol bebeğim, işimi zorlaştırma." dedi ve pis pis gülmeye devam etti.

Yoğun kokan alkol kokusuyla midem gittikçe bulanmaya başlıyordu. Debelenmeye başladım ama nafileydi, sarhoş olduğu halde benden daha güçlüydü. "Rahat dur lan! Seni bir tek ben düzeceğim daha ne istiyorsun." Söylediği sözlerle gözlerim yuvalarından çıkacakmışcasına büyüdü. Hemen buradan kaçmalıydım yoksa hiç iyi şeyler olmayacaktı benim için.

Ağzımı kapattığı elini çok sert bir şekilde ısırdım. "Ah siktir! Ne yapıyorsun lan sen küçük sürtük." dedi ve yüzüme çok sert bir şekilde tokat attı. Tokadın etkisiyle yere düştüm. "Sen şimdi görürsün oruspu." Birden üstüme çıkmaya başladı. "Lütfen ne olur bırak beni!" diyip daha çok debelenmeye çalıştım.

Ben çırpınırken boynumdan sertçe öpmeye başladı. "Bu gece seni becermeden bırakmayacağım küçük sürtük." Gözyaşlarım hızla akarken "Dokunma bana!" diyip sesimin çıktığı kadar bağırdım ama lanet olsun ki bu ıssız yerde kimse beni duymuyordu.

KALBİN ESARETİ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin