11. BÖLÜM/ part 2

7.6K 595 4.1K
                                    

Merhaba!

Hikaye 50k! oldu. Okuyan herkese minnettarım.

Önce oy verelim mi?

Kalpleri de şuraya alayım♥️

Bölüm sınırı: 300 oy 3k yorum

Bölüm şarkısı: Madrigal, Seni Dert Etmeler

Keyifli okumalar🕊

Hatıralar gözümün önünden bir film şeridi gibi akıp geçtiğinde, peteğe yaslamış olduğum elimin hafiften bir kaşıntı yaparak ısınmasıyla elimi hızla peteğin üzerinden çektim ve üfleyerek havada birkaç kere üst üste salladım.

Gözlerimin ne ara dolduğunu bile hissedemeyecek kadar dalmış olmam içimdeki sıkıntının bir balon gibi şişip büyümesine neden oldu. Bu kadar düşünmek bana zarar veriyordu.

Oysa her şeyi akışına bıraksam belki bu kadar yorulmayacaktım fakat insan ister istemez bazı şeyleri kafasına çok takıyordu. Burnumu çekerek gözlerimi ovuşturduğumda komodinin üzerinde duran telefonumu aldım.

İçimi kendi hapsine alan sıkıntının varlığıyla odamdan çıkıp sarsak adımlarla koridorda ilerledim. Salon kapısının girişinde bekledim ve bahçeye açılan büyük cam kapıdan Emir'in yansıyan yüzüne baktım.

Kavisli kaşları çatık gibiydi. Dudakları sanki bir kalemle çizilmiş kadar düz ve ifadesiz duruyordu. Siyah kaşe kabanının yakasını her iki taraftan da kaldırmış, boynunu kapatmıştı. Yoksa şu zamana kadar beni mi bekliyordu burada?

Birden Emir'in yüzündeki o durgun ifade yok oluverdi ve beni görmüş gibi birden arkasına döndü. Gözlerimiz uzun bir süreden sonra sanki kayıp bir çocuğun gözlerindeki çaresizlik duygusu gibi birbirini bulduğunda elimdeki telefonu daha sıkı bir şekilde kavrayıp parmaklarımla bastırdım.

Dünden sonra sesini tam olarak şimdi ilk kez işittiğimde kalbimin birden patavatsızca hızlandığını hissettim.

"Hazırlandın mı?" Diye sordu.

İçimdeki ses hayır, düşünüyordum... diye mırıldanırken ağzımdan daha farklı bir cümle döküldü.

"Evet, sadece ben..." Bir süre ne diyeceğimi bilemeyerek duraksadım. Emir bana sorar gözlerle baktığında elim ayağım birbirine dolaşmadan ve daha fazla saçmalamamak için cümlemi hemen toparladım. "Odamdan hırkamı alıp geliyorum."

Kafasını sallayarak beni onayladığına dair bir işaret yaptığında odama geri döndüm. Yine kalbime yenilmiştim. Onunla gidecektim.

Hoş, zaten bir tarafım bunu daha önceden kabullenmişken şimdi de böyle düşünüyor olmam biraz saçmaydı. Ama keşke herşey daha farklı olsaydı. Olabilseydi.

Kapının arkasına astığım askılıktan siyah hırkamı alıp hızlıca kollarımdan geçirdim ve hırkanın altında kalan uzun saçlarımı içinden çıkartıp omuzlarımın arkasına, sırtıma bir örtü gibi sallandırdım.

Gardırobun aynalı kapaklarını aralayarak içinde arkalarda duran bir şalı da alıp boynuma doladım. Telefonumu da cebime koyarken odadan çıkıp kapıyı geri kapattım ve yeniden salona, Emir'in yanına döndüm.

Emir hâlâ aynı yerinde, pencerenin yanı başında duruyordu fakat bu sefer telefonuyla konuşuyordu. Beni gördüğünde işaret parmağıyla 'bir dakika' dercesine bir hareket yaptı ve telefon da görüştüğü kişiyle konuştu.

KALBİN ESARETİ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin