3. BÖLÜM

14.3K 1.8K 1.2K
                                    

@SlytherinGuzeli adlı kişiye ithaf edildi.

Gözlerimi açmaya çalıştığım sırada başıma giren acı bir sızıyla kısa bir süreliğine duraksayıp ağrının geçmesini bekledim. Başım çatlıyordu resmen, kafamın içinde aynı anda milyonlarca insan konuşuyordu sanki.

Tekrardan gözlerimi aralamaya başladım. Kendimi soğuk ve bomboş bir odada ellerim ve ayaklarım sandalyeye bağlanmış bir şekilde buldum. Neredeydim ben? Burası neresiydi? Hafızamı zorlayıp buraya nasıl getirildiğimi anlamaya çalıştım. En son o evden ağlayarak çıkmıştım, sonra da birinin ağzımı kapatıp beni bir arabaya bindirmesinden başka hiç bir şey hatırlamıyordum. İyide neden, kim? Ne istiyorlardı benden?

Beni düşüncelerimin arasından koparan kapı sesiyle başımı o tarafa çevirdim. Kapı aralandı ve kolları dövmelerle dolu olan ve bir o kadar da ürkütücü bir görünüme sahip bir adam belirdi. Yavaş adımlarla bana yaklaşmaya başladı. Gerildim ve korkudan bir kaç adım geri gitmek istesemde bağlı olduğum için kımıldayamadım. Sesimin titrememesine özen göstererek

"Siz kimsiniz, ne istiyorsunuz benden?" dedim bağırarak.

Ama hiç oralı bile olmayıp iyice dibime kadar geldi. Elini kaldırmasıyla yüzüme vurucağını sanıp kafamı geriye götürdüm ve gözlerimi kapattım. Ama o beni yanıltarak yanağıma gelen saç tutamını kulağımın arkasına götürdü.

"Korkmana gerek yok güzelim, sadece biraz eğleneceğiz seninle." Diyip bir adım geri attı ve birazcık da olsa uzaklaştı benden.

"Lütfen bırakın beni gideyim. Ben sizi tanımıyorum." Hızla atıldı ve sinirle "O o kadar kolay değil işte, seninle daha işim bitmedi. Ama bakalım senin o kendini bir sikim sanan sevgilin seni benim elimden kurtarabilecek mi?"

Söylediklerine anlam veremedim." Bakın kimden bahsediyorsunuz bilmiyorum ama benim sevgilim yok. Bırakın beni lütfen!"

"Ee yeter lan buraya senin yalvarmalarını dinlemeye gelmedim." Arkamdan dolaştı ve daha yeni fark ettiğim komodinin içinden bant çıkarıp tekrardan yanıma geldi. Ağzımı bantlayacağını anladığım sırada "Hayır hayır lütfen yapma-" daha sözümü bitiremeden bantı yapıştırdı.

"Boşuna bağırma diye işimi sağlama alıyorum." Dedi ve hızlı adımlarla kapıdan çıkıp arkasından sert bir şekilde kapattı.

"Imm ımm." Dilimle bantı açmaya çalıştım ama olmadı. Buradan bir an önce kaçmalıydım ama nasıl? Nasıl çıkacaktım buradan?

Etrafı tekrardan inceledim. Bir pencere, küçük bir kilim ve varlığını henüz yeni fark ettiğim komodinin dışında hiçbir şey yoktu.

Komodi...

Evet, belki içinde kesici bir şeyler bulup bu iplerden kurturabilirdim. Kendimi zorladım ve sandalyemi oynatmaya çalıştım ama başarılı olamadım. Pes etmedim ve tekrardan denedim. Tam yere düşücekken dengemi sağlamaya çalıştım ve düşmeden bir adım kadar atmış oldum. Aferin Hayat hadi yapabilirsin, bir adım daha, bir adım daha...

Komodinin yanına vardığımda, ellerim arkadan bağlandığı için çekmeceyi açmakta zorlansamda birkaç denemenin ardından açabildim ve kafamı hafif bir açıyla çevirip içine bakındım. Birkaç tane buruşuk kâğıt, zımba, bant... ve evet buldum işte bir makas vardı. Ellerimi çekmecenin içine sokup makası almaya çalıştım. Hadi lütfen, lütfen ne olur... of olmuyordu işte. Derin bir nefes alıp tekrardan denedim.

Elim makası kavradığında derin bir 'oh' çekip panik yapmadan ellerimdeki ipleri kesmeye çalıştım. Neyseki ipler çok kalın değildi. Biraz uğraştıktan sonra ellerimi açtım ve bileklerime giren sızıyla onları ovaladım. Ayağımdaki ipleride makasla kestim ve aynı şekilde ayak bileklerimide ovaladım. Sıra ağzımdaki bantı açmaya geldiğinde her ne kadar acıyacağını bilsem de hiç düşünmeden tek hamlede çektim.

KALBİN ESARETİ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin