1-"Böyle yaparsa ne yapacaksın?"

11.2K 205 110
                                    

"Söylesene Celasun, nereye gidiyoruz?" 

Karaca camdan baktığında daha önce atış yapmaya geldikleri yerlerden birine geldiklerini düşünse de herhangi bir ağaçlık alan da zaten böyle görüneceği için emin olamadı. 

Dün akşam Duygu'nun çağırmasıyla evden zar zor çıktığında, onunla buluşmaya gelenin Celasun olduğunu görünce yeterince şaşırdığını zannediyordu. 

Celasun 'Yarın sabah 6 gibi, tabi bir işin yoksa, benimle gelir misin?' dediğinde şaşkınlığı katlanırken merakına yenik düşerek kabul etti teklifini. 

"Sabret biraz, geldik." dedi Celasun otların arasına park ederken. 

Arabadan indiklerinde Cumali amcasıyla geldiğinde olduğu gibi şişelerin dizilmiş olduğunu gördü.

"Atış yapmaya mı geldik bu saatte?" 

"Sadece atışa değil." Celasun belindeki silahı çıkararak Karaca'ya uzattığında devam etti. "Sen atış yapacaksın,sonra ben de senin kendini o manyaktan koruyabilip koruyamadığını öğreneceğim."

Karaca Azer'den bahsettiğini anladığında kaşlarını çattı. 

"Manyak mı?"

"Doğru, eksik oldu. Psikopat manyak!" 

"Neyden bahsediyorsun?" dedi onu sinirlendiren bir şey olduğunu fark ederek. 

"Geçen gün gittik, balta ile karşıladı! Hatta Kemal'i sıyırdı baltası! Gülüyordu bir de şerefsiz.."

"Celasun adamakıllı anlatsana şunu." dedikten sonra üst üste duran tuğlaların oluşturduğu  yığıntıya oturdu.

"Psikopat Karaca, evleneceğin adam bir psikopat. Allah'tan Akın çalıştırıyormuş biraz seni, öğrendim."

"Sen nereden biliyorsun?" 

Hayır Karaca, seni düşündüğünden araştırmadı. Sadece kafanı dağıtmaya çalışıyor.

"Dedim ya, öğrendim işte." dedi Celasun yaklaşarak. Yanına oturduğunda Karaca fazla yakın oturduklarını düşünerek yerinden kalktı.

"Hadi, başlayalım bari." 

Önce nefesini tutarak omuzlarını hizalamaya çalıştı nişan alabilmek için.

Celasun'un 'Psikopat Karaca, evleneceğin adam bir psikopat' deyişi tekrarlandı zihninde.

Bir türlü düzgün kavrayamadığı silahı iki eliyle sıkıca tuttu bu sefer. 

"Karaca iyi misin sen?" dedi Celasun oturduğu yerden.Onu söyledikleri ile korkuttuğunu düşünerek ikna edici bir sesle sordu:

 "İstersen önce kendini savunmayla başlayalım?" 

Karaca reddetmeden silahı tekrar Celasun'a verdiğinde Celasun ayağa kalkarak karşısına geçti. Yavaş bir yumruk salladığında Karaca anında cevap vererek elini boşa çıkardı. 

Celasun'un dudakları memnuniyetle kıvrılırken dizlerine arkadan vurarak yıkmaya çalıştı onu. Tam anlamıyla bir güç uygulamasa da ani hareketleriyle reflekslerini ölçüyordu Karaca'nın.

"Akın baya bi' uğraşmış seninle." dedi gülerek. 

Birkaç temel hareket daha denediklerinde Karaca yorularak arabadan su alacağını söyledi. Arkasını dönüp gidecekken Celasun sol kolunu kavrayarak sırtına büktü. Canı yanmasa da ters bir durumda kalan Karaca ona dönmeye çalıştı. Celasun diğer kolunu da kavrayıp arkasında birleştiğinde iki elini Karaca'nın şaşkınlığından yararlanıp kolayca tek elinde topladı.

JazbaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin