14-"Onunla tanışacağımı bilsem kesin giderdim ama."

3.3K 194 85
                                    

Karaca Azer'in söylediklerini algılamaya çalışırken Azer omuzlarını kaldırarak konuştu:

"Bir tek bizimkiler mi biliyor evli olduğumuzu?" dedi Azer iyice yakınlaşarak. "Sadece onlar mı aramızın iyi olduğunu sanıyor?"

Karaca bir an için kendi kontrolünü kaybedip Azer'in dudaklarını öpmekten korktu ve bir şey söylemeden yanağına bastırdı dudaklarını. Azer'in tıraş kolonyasıyla karışmış erkeksi kokusu burnuna dolarken birden yeri boylamaktan korkarak yanındaki tezgahtan tutundu.

Azer hiç geri çekilmeden başını çevirerek karşılık verdiğinde özlediği hisse tekrar ulaşmaktan memnun gülümsedi. Karaca'nın zorlukla yutkunduğunu fark ettiğinde yüzündeki ifadeden mahrum kalmamak için geri çekildi.

"Görüşürüz, kendini yorma."

Azer arkasını dönüp giderken Karaca arkasından bakabildi sadece. Celasun'un hızla uzaklaştığını görse de aldırmadan tekrar tezgahın arkasına geçti. Meke Celasun'un arkasından giderken sebzelerin üzerine serptikleri soğuk suya elini daldırıp yanaklarına götürdü biraz olsun sakinleşebilmek için.

Hani bazı kokular olur ya; içinize ne kadar çekerseniz çekin yeterli gelmez, o kokuyu bir tüpe koyup maske ile solunum yolunuza bağlamak istersiniz... Azer tam olarak öyle kokuyordu Karaca için.

Arabasına geri döndüğünde onu ne zaman alması gerektiğini sormayı unuttuğunu fark etse de geri dönmedi. Gün içinde arayabilmek için bahane bulduğunu düşünerek keyifle gülümsedi.

Karaca pazardan sonra eve geçtiğinde Sultan'ın yine çocuk mevzusunu açmamasına sevinerek evdekilerle zaman geçirdi. Azer'in aradığını masadaki telefondan herkes fark ederken tedirgin şekilde eline aldı telefonunu.

Olmadığı yerde bile şov yapmayı beceriyor, şaka gibi...

"Efendim?" diyerek açtı telefonu balkona çıkarken.

"Naber?"

Babaannesinin gülümseyerek kendisine baktığını görünce ona gülümserken dişlerinin arasından konuştu:

"Halimi sormaya mı aradın?"

"Yoo, kaçta alayım diyecektim de kabalık olmasın diye avutuyorum seni işte."

"Hiç olmadı kabalık böyle, tebrik ederim." Azer'in karşılık vereceğini anladığında fırsat vermeden konuştu. "Babaannem akşam yemeğine kalın diyor."

Azer emin olamasa da Karaca'nın en son ailesi hakkındaki tavırlarına güvenerek sordu:

"Kalmak istiyor musun?"

"Bir saat içinde gelmiş olursun demek... Anladım."

Azer gülümsediğinde Karaca devam etti.

"Görüşürüz, hayırlı işler diyeceğim ama boş bir laf olacak..."

"Deme deme, görüşürüz iyi. Görüşürüz."

Karaca telefonu kapattığında artık Azer ile normal şekilde iletişime geçebilmelerine sevindi. Aralarındaki sıcaklığı neyin sağladığını bilmese de birbirlerini anlamaya açık durumdaydı ikisi de.

Akşam Şeymalar'la vedalaşmaya Karaca da katıldığında annesi yerine Azra'ya sarıldı sıkıca. Cahit ile de uzaktan vedalaştıklarında Şeyma'nın ona dönmeden uzaklaştığını görerek sevindi.

Yürü de ense tıraşını görelim, hadi yavrum benim. Yandan yandan.

Eve geri döndüklerinde yatmadan önce daha sonradan problem çıkmaması için baştan tedbirini alarak haber verdi Azer'e.

JazbaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin