7-"Daha zaman alırmışmış hazırlanması!"

3.1K 174 90
                                    

"Azer??" 

"Azer ya.. " dedi Azer elinde kan olup olmadığını kontrol ederek. "Azer."

"Senin yolda olman gerekmiyor mu neden döndün?" 

"Gitmeyeceğim, vazgeçtim." 

"Neden?"

"Karaca, ağzımı yüzümü dağıttın zaten. Allah'ını seviyim darlama." 

Karaca 'ben ne dedim şimdi' diye düşünse de caz yapmadan yanından geçti. Buzluğu açtığında Azer de mutfağa girerek Karaca'nın arkasından buzluğun içine göz attı. 

Karaca sırtında Azer'in göğsünü hissettiğinde aralarına mesafe koyabilmek için dolaba daha da yaklaştı. İkisi de aynı anda soğutucu jele ellerini attıklarında soğuk parmakları birbirine değdi. 

Karaca elini çekerek dolap ile Azer'in arasından sıyrıldığında Azer de jeli alıp arkasından salona girdi. 

"Niye bu kadar açtın bunun sesini böyle?"

Azer masadan kumandayı almak için eğildiğinde kumandayla birlikte masadaki ilaçları da aldı. 

"Hala ilaç alıyor musun sen?" 

Karaca yanına oturduğunda uzanarak Azer'in elindeki ilaç kutularını almaya çalıştı. 

"Onlar şey ya, kas gevşetici filan."

Azer adlarını okurken bir taraftan da Karaca'dan uzaklaştırdı elindekileri.

"Bırakır mısın şunları?" 

Karaca inatla üzerine eğildiğinde Azer koltuk minderine yerleşerek kolunu uzanabileceği son noktaya kadar uzattı.

"Söylesene niye sürekli bir şeyler kullanıyorsun sen?"

"Üff Azer verir misin şunu?" 

Karaca Azer'in geri adım atmayacağını anlayarak en azından kaldıkları pozisyondan kurtulmak istedi. Azer beline elini koyup doğrulmasını engellediğinde Karaca ne yaptığını anlamaya çalışarak yüzüne baktı.

"Neden ben hariç herkese dürüstsün?" 

Karaca gereksizce fazla yakın olduklarını düşünerek gözlerini kırpıştırdığında Azer üzerindeki etkisinden memnun bıyık altından gülümsedi. 

"Sana da yalan söylemedim." 

Karaca'nın gözleri Azer'in yanağındaki gamzeye kayarken dudaklarını istemsizce araladı. Azer beline koyduğu elini sırtına doğru götürerek onu iyice kavradığında yüzüne daha da yaklaştı.

"Doğruyu da söylemedin ama." 

Karaca gülümsediğinde Azer yutkunarak gülümseyen dudaklarına alıp verdiği nefesi hissedebilecek kadar yaklaştı.

"Medeni hali evliyken, sevgilisi olan bir insana bırak doğru söylemeyi,herhangi bir şeyi söylemek zorunda bile değilim." 

Karaca'nın yüzündeki gülümseme genişlerken Azer birden ciddileşti. Karaca elindeki ilacı alarak üzerinden kalktığında bileğini kavradı. 

"Karaca." dedi durmasını bekleyerek. 

Bileğini kurtararak merdivenlere yöneldiğinde Azer arkasından kalkıp kolundan tuttu bu sefer. 

"Ya bıraksana!" 

"Dinleyecek misin bir kez?" 

"Yoo, hayır." 

"Lan ne inatçı kızsın, bir kez konuş-"

"İstemiyorum konuşmak anlamıyor musun? Senin hoşlandığın kadar hoşlanmıyorum sevgilinden bahsetmekten."

JazbaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin