O.P | 11

38.5K 2K 818
                                    



Olanları anımsadıkça, utancım da aklıma gelenlerle eş zamanlı olarak artıyordu. Uzay'ın, beni oradaki insanların dilinden kurtarmaktan ziyade, sarhoş olmaktan korktuğumu bildiği için yardımcı olmak istediğine inandırmaya çalışıyordum kendimi. Ancak istemediğim bir şey yaparak, oyuna devam etmeyeceğimi de biliyor olmalıydı. Bunu bana söyleyen kendisiydi.

O halde neden öpmüştü beni?

Ben istediğim için mi?

Geri kalan anlar ise parça parça dağılmıştı zihnimde. Bir türlü tam olarak neler olduğunu hatırlayamıyordum. Hatırladığım ve emin olduğum iki şey vardı. Birincisi Uzay beni öpmeden önceki bakışmamız ve beni öpmesini istediğimi anlamış oluşu, ikincisi ise dudaklarımdan ayrıldığında, rahatlamak adına kafama diktiğim alkol şişesiydi.

Dış kapının sesi kulaklarımı doldururken Yağız'ın gittiğini anlamıştım ve yeniden doğruldum. Bahar'la Tuna'yı uyandırmamaya çalışarak odadan çıktım. Salonun her köşesinde biri uyuyordu. Uzay'ın aralarında olmadığını farkettiğimde zonklayan başımın biraz olsun hafiflemesi için mutfağa yöneldim ve koca bir bardağa buz gibi bir su doldurdum.

Olanları öğrenmek için konuşabileceğim en doğru isim Uzay'dı.

Odasına doğru adımladığımda kapısının kapalı olduğunu görmek, onu içeri girdiğimde uygunsuz bir halde hatta belki de biriyle görecek olma ihtimalimi hatırlatırken, kapısını birkaç kez tıklattım. Başta duymadı ancak daha sert bir şekilde vurmaya başladığımda sert çıkan ses tonu ''Ne var?!'' diye yankılandı odanın içinden.

''Gelebilir miyim, bir şey sormak istiyorum.''

Cevap vermedi. Adım sesleri kapıya gittikçe yaklaştı ve kilit iki kez çevrildi. Uzay, karşımda yine yarı çıplak bir halde dikiliyordu. Normalde bu şekilde uyuduğunu ve onu rahatsız ederek odasına girmek isteyenin ben olduğumu göz önünde bulundurdum ve bu durumu irdelemekten vazgeçtim. ''İçeri gelebilir miyim?'' diye sordum. Yana çekilerek geçmem için bana fırsat tanıdığında büyük bir adım atarak kolunun altından geçtim. Uzay kapıyı yeniden kapattığında merakıma engel olamamıştım.

''Kapın kapalıyken rahat uyuyamadığını söylemiştin.''

''Uyuyamıyorum zaten. Ama Tuna gece odama gelip beni öpmeye çalıştığından kendimi korumaya almam gerekiyordu.''

Kurduğu cümle bir anlık boşluğuma denk gelirken gülmeden edememiştim. ''Sahi mi?'' diye sordum hala gülüyorken. Bir yandan ses tonumu kontrol etmeye çalışıyor, bir yandan kahkaha atmaya devam ediyordum. ''Evet.'' dedi Uzay bu durumdan pek de hoşnut olmadığını anlayabileceğim bir yüz ifadesiyle. Kendini bilgisayar koltuğuna bıraktı ve gözlerini ovuşturdu.

''Seninle dün gece hakkında konuşmak istiyordum.''

Hangi konuyu konuşacağımdan emin olmayan halini sezebiliyordum. Amacım beni öpmesi ile ilgili olan konuyu açıp, aramızda saçma bir gerginliğe neden olmak değildi ancak Uzay bu konunun açıklığa kavuşmasını istiyor gibiydi.

''Eğer oyunda yaşananlardan söz ediyorsan, önemli bir şey değildi. Sarhoş olmaktan korktuğunu söylemiştin. Ben de aramızda bunun sorun olmayacağını düşündüğüm için seni kurtarmak istedim.''

''Biliyorum, konu o değil zaten.'' dediğimde kafasını salladı. ''Ne o halde?'' diye sordu.

''Dün gece nasıl olduysa, oyundan sonraki hiçbir şeyi hatırlayamıyorum. Görüntüler silik silik ve haliyle hangi ara bu kadar içtiğimi de hatırlamıyorum. Neler olduğunu anlatabilir misin?''

Uzay, birkaç saniye gözlerime baktı gülmemek için sıktı kendini. Bunu alt dudağını ısırışından anlayabilmiştim. ''Ne?'' diye sordum bu hareketine karşılık. Ardından ''Anlatırım ama utangaçlık yapıp bir daha yüzüme bakmazsın diye korkuyorum.'' dedi.

OLBERS PARADOKSU (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin