İZMİR'de yaşayan ve depremi hisseden herkese büyük geçmiş olsun. Umarım bu kadarla atlatılır ve daha fazla kayıp verilmez 🥺Bu belki hepiniz için bir moral bölümü olur ve biraz kafanız dağılır.
______
Ecem sinirle elindeki telefona bakmaya devam ediyorken ''Yarın akşam.'' diye fısıldadı. Sonunda olmasından korktuğu şey gerçekleşmişti ve Yağız eskisi gibi davranmaya başlamıştı. Ecem'i görmezden gelerek hayatına kaldığı yerden devam ediyordu. Uzay ''Sana da mı gelmiş?'' diye sordu tereddütle. Ecem'in elindeki telefona onaylamaz bir bakış atarak kendini koltuğa bırakırken ''Gerçi tahmin ediyordum böyle bir şeyin patlak vereceğini.'' şeklinde bitirdi cümlesini.
Gece ''Yağız'ı anlamıyorum.'' diyerek araya girdi. ''Madem böyle bir halt yiyeceksin, neden Ecem'e de gönderiyorsun ki davet mesajını?''
''Çünkü canımı yakmak istiyor.'' diyen Ecem iç çekti. Aldığı nefes içinde sıkışıp kalmıştı sanki. ''Ve haklı.'' diye devam ettiğinde Gece ve Uzay'ın bakışları birbirlerinden farklı anlamlar içererek Ecem'in üzerinde sabitlenmişti. Gece ''Hayır!'' derken, Uzay da eş zamanlı olarak ''Kısmen.'' cevabını verdi. Şimdi Gece'nin dehşet dolu gözleri, sevdiği adamınkilere dönmüştü.
''Ne demek kısmen? Böyle söylediğine inanamıyorum.''
''Bak, Ecem'i seviyorum tamam mı? Ama Yağız benim-''
''-Tabii, Yağız senin arkadaşın. Arkadaşını korumak da görevin öyle değil mi?''
''Hayır Bayan Çok Bilmiş, öyle değil. Yağız benim çok iyi tanıdığım bir insan ve emin ol Ecem'in canını yakabileceği birçok yol varken o bunu seçiyor. Yapmaya çalıştığı şey açık. Ecem bir hata yaptı ve düzeltmek için ona bariz bir şans veriyor.'' derken Ecem'e döndü ve ''Kusura bakma, dediğim gibi seni gerçekten seviyorum ama şu an yaşananların sorumlusu sensin Ecem, Yağız değil.'' dedi. ''O kısa bir süreliğine de olsa benim daha en başında tanıdığım Yağız olmayı başarabilmişti. Gizlenmiyordu artık. Ve Ecem'in yanında durmaktan hiç vaz geçmeyecekti, buna eminim. Sen onun çok kolay günler geçirdiğini mi sanıyorsun? O liste saçmalığı patladığından beri hakkında söylenenler bir kenara, senin dışında konuşacak kimsesi kalmamıştı. Evet, Yağız'ın okulda bir popülerliği var ve çoğu insan ondan çekiniyor olabilir. Ve yine evet, yaptığı pislikleri asla savunamadığım gibi söylenenlerin çoğunu hak ettiğini de düşünüyorum. Koridorda Yağız yanlarından geçerken sussalar bile arkasından söylenen onca şeyi duymuyor mu sanıyordun? Kendisi umurunda bile değildi Ecem. Sadece seninle ilgili olan konularda fazlasıyla hassastı ve normal şartlarda gülüp geçeceği çoğu cümleyi, içinde adın geçiyor diye konuşanlara yutturdu. Sense onu terk ettin!''
''Uzay!''
''Hayır Gece, susmayacağım. Çünkü bunları birinin Ecem'e fark ettirmesi gerekiyor artık. Senin gibi sırtını sıvazlayarak 'tüh, keşke böyle yapmasaydın arkadaşım' diyemem ben. Hata yaptığını bir kez olsun kabullenebilmesi ve sana ne yapman gerektiği konusunda aptal fikirler vermeden önce aynanın karşısına geçip aynılarını kendisi için sarf etmesi gerekiyor!''
Ecem ayaklandı. Uzay hızını alamayarak ağır cümlelerle hem Gece'nin hem de Ecem'in kalbini kırmıştı. Kapıya doğru hızla hareketlenen Ecem'in peşinden dolu gözleriyle ilerleyen Gece de salondan çıktı ve yanından kalkarken Uzay'a attığı bakışla onu kırdığı için pişman olan Uzay, ancak o an fark edebildi Gece'yi cümlelerine gereksiz yere karıştırdığının. Koltuktan kalktı, tereddütlü adımlarıyla hole doğru birkaç adım attı ve Ecem'in gittiğini anlamasını sağlayan dış kapının kapanırken çıkardığı gürültü, Gece'nin sessizce burnunu çekme çabasına karıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLBERS PARADOKSU (TAMAMLANDI)
Novela JuvenilÜniversiteyi şehir dışında kazanan Gece, bir kız profilinin tıpkı kendisi gibi ev arkadaşı aradığı ile ilgili ilana denk gelir. Profile mesaj atarak karşısındaki kişiyle anlaşır ve yeni hayatının başlamak üzere olduğu şehre doğru yola çıkar. Ancak...