O.P | 15

37K 1.9K 675
                                    



Gece bir şey söylemek yerine aklındaki düşüncelerle birlikte oradan ayrılırken, Uzay arkadaşına hesap sormakla o kadar meşguldü ki bunu fark edemedi.

''Eğer sen anlatmazsan, ben anlatırım Yağız.''

Yağız, Uzay'ın tehdidine karşılık söyleyecek bir şey bulamazken ''O aptal kız yüzünden beni tamamen karşına alacağını mı söylüyorsun yani?'' diye sordu. "Tahminlerim doğru mu yoksa Uzay?"

Uzay'la arasını bozmak, bu zamana kadar yapmak isteyeceği en son şeydi belki de. Ancak başından beri Gece'ye karşı takındığı korumacı tavır, onu rahatsız ediyordu. Olanları öğrendiğinde  kendisine değil de Gece'ye inanmış oluşu bile onu korkuya iterken, Uzay'ın okuldakiler tarafından saygı duyulan biri olmasıyla gerçeklerin onun ağzından ortaya çıkma ihtimali Yağız'ı tüm olanların kendi başı altından çıktığını itiraf etmesine yeterdi.

Nasıl olsa istediğini almıştı bir kere.

''Zaten bunu uzatmaya niyetim yoktu Uzay. Beni tanıyorsun, ne Zirvedekiler'in bana alacakları tavır korkutur gözümü ne de o listede adını ifşaladığım kızların nefreti... Ben yalnızca keyfime bakarım.''

Bunu söylerken Ecem'e öyle bir bakış attı ki şüphe çekmemesi olanaksızdı. Çünkü kurduğu cümlenin aksine, bakışlarında farklı bir duygu yatıyordu.

''Bir daha seni Gece'yle ilgili herhangi bir konu bile konuşurken duyarsam, emin ol karşında bu kadar sakin kalmam. Anlıyor musun?''

Yağız'ın ukala cevaplarına daha fazla katlanamayacağını anladığı an, cevap bile vermesini beklemeden oradan ayrılan ikinci isim Uzay olmuştu. Ancak Ecem'in kolay kolay gitmeye niyeti yok gibiydi. Yağız, gerçek suçlunun kendi olduğu ortaya çıkmasına rağmen fazlasıyla rahattı ve arkadaşlarının yanına dönerek her zamanki basit kız muhabbetlerine devam etti bir süre daha. Ecem'se Yağız'ın bu olaydan böyle kolay sıyırabilmiş olmasını kendine yediremiyordu. Aklına gelen fikir onu biraz tereddüde düşürse de yapmaya değerdi. Gece'ye fazlasıyla önem veriyordu ve bu insanların tek bir günde arkadaşına yaptıklarının böyle hızla unutulmasına izin vermeyecekti.

Geçen yıl olanlar yüzüne vurulsa bile...

Kendinden emin adımlarla Yağız ve arkadaşlarının bulunduğu kalabalık grubun yanına doğru yürümeye başladı. Yağız'ın tam önünde durduğunda, ukala ve küçümseyen birçok bakış Ecem'in üstündeydi artık.

''Ne o? Bir de sen mi azarlayacaksın beni anneciğim?''

Yağız'ın cümlesi, geri kalanların da ona katılarak kısa süreli gülüşlerine neden oldu ancak Ecem'in yüzündeki sırıtış, Yağız'ınkinden daha pisti.

''Az önce liste zırvalıklarından haberdar bile olmayan bir kızı suçladığını herkes öğrenmese de birkaç kişi duydu ve bu bilginin okula yayılması an meselesi. Sahiden hiç utanmıyor musun kendinden?''

''Uu!'' diye yapmacık bir korku ifadesi takınan Yağız ayaklanırken Ecem'i gösterdi arkadaşlarına doğru dönerek. ''Bana 'utanmıyor musun' sorusunu soran kişiye dikkat edin çocuklar; Ecem. Hani şu geçen yıl yaptıklarından sonra kimsenin dilinden düşmeyen Alkolik Ecem.''

''Kes sesini.''

Ecem karşısındaki insandan bozma topluluğa belli etmeden derin bir nefes alarak duruşunu bozmamaya gayret gösteriyordu. Her ne kadar güçlü bir karakteri olsa da onun da kaldıramayacağı şeyler vardı elbet. Ancak bu kez Yağız karşısında eğilmeye hiç niyeti yoktu. Alayla gülümsedi Yağız bu sırada.

OLBERS PARADOKSU (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin