17- Ormanların sanıldığından daha masum olması

2.3K 256 77
                                    

Kısa boylu çimenlerin arasında boylu boyunca uzanan Yoongi şu anda sırtı yere değdiği için huzursuz bir şekilde gülerek elini gökyüzüne doğru kaldırmıştı fakat bu sadece aşağıdan görebilen biri için böyleydi. Aslında elini gökyüzüne değil de kendisini kaldırması için Kris'e doğru uzatıyordu.

Sabahın erken saatlerinde tüm askerler ile beraber ormana gittiklerinde komutanlar sayesinde birileri ile eşleşmiş ve daha önceden Jimin ile beraber çalıştıkları gibi eşleştikleri kişiler ile yakın dövüş hakkında bildikleri tüm her şeyi çalışmaya başlamışlardı.

Yoongi ilk başladıklarında oldukça iyi olsa dahi normalinden daha hızlı hareket ederek birbirlerini ittikleri için başının dönmesini yüzünden kendine doğru gelen hamleden kaçamayarak sırt üstü çimlerin üzerine düşmüştü.

Düştüğü için sırtı acıyordu bu yüzden de şu anda kendini pek sakin hissedebildiği söylenemezdi ve ayağa kalkarak önüne gelen ilk kişiyi yere iterek onun da aynı acıyı hissetmesini tüm ruhuyla istiyordu.

Kris omeganın elini sıkıca tutarak onu ayağa kaldırdıktan sonra onun pislenmiş olan pantolonunu temizleyebilmek için ellerini Yoongi'nin giydiği pantolonun belirli bölgelerine hafifçe vurduğu sırada omega da onun omuzuna tutunarak karşısında duran ve kendisini az önce yere düşüren alfaya bakıyordu.

"Yere düştün diye ağlamayacaksın umarım." Normalde farklı yerlerde çalışsalar dahi bugün diğerleri ile birlikte olan sarayın ikinci birliğinden olan alfalardan biri sıkılmış bir ses tonu ile konuştuğunda Yoongi gülümseyerek Kris'in ellerini geriye doğru itmiş ve "Başım dönmüştü sadece" diyerek alfanın az önce söylediği şeyleri alttan almaya çalışmıştı. Bu şansı genelde herkese vermezdi bu yüzden o alfa şimdi susmazsa yakın zamanda olacak şeyler sorumlu olan kişi kesinlikle Yoongi değildi.

"İşte hepiniz bu kadar zayıf olduğunuz için biz ordumuzda omega istemiyoruz." İsmini dahi bilmediği, hatta yüzünü bile ilk kez gördüğü alfanın konuşmaya bu şekilde devam etmesi omeganın gülüşünü biraz daha arttırmıştı. Nefret ediyordu, gerçekten de böyle düşünerek beyinlerinde örümcek yetiştiren tüm herkesten ölesiye nefret ediyordu. Herkesi aynı kefeye koymalarından, kendilerini gereğinden çok daha fazla üstün görmelerinden yani kısacası böylelerinin nefes alıyor olmasından bile tüm benliğinden, iliklerine kadar nefret ediyordu.

"Birazdan söyleyeceğim şeyleri bana söyletebilecek olmana gerçekten inanamıyorum ama siz kimsiniz ki? Susayım ve kimsenin kişiliği veya doğduğu biçimin farklılığı adına en ufak bir şey bile söylemeyeyim diyordum ama sizin bir avuç değersizden başka ne tür bir işleviniz var da bana böyle şeyler söyleyebiliyorsun" derken göğsüne doğru elini koyarak onu geriye çeken Daniel'a doğru bakmak için başını diğer tarafa çevirirken elini tutarak onu yavaşça geriye itmiş ve küçük adımlarla diğer alfaya doğru ilerlemeye başlamıştı.

"Kuyruğuna basılınca asıl kişiliğini ortaya seriyormuşsun demek ki."

Yoongi sinir bozucu bir sesle gülmeye başlarken başını sallayarak kendini biraz da olsa tanıyan oda arkadaşlarına doğru dönerken olduğu yerde durarak "Ben normalde nasıl biriyim sizce, bunun söylediği tarzda biri olduğum doğru mu?" diye sorsa dahi cevap beklemeden tekrar önüne doğru dönmüştü. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu, duyguları yine saçma bir şekilde birbirine girmişti ve geri çekilmek yerine giderek karşısındaki alfanın yüzünü dağıtmak istiyordu.

"Yine mi sorun çıkarıyorsun Yoongi yeter artık" diyerek yanına yaklaşan ikinci komutana büyük bir hayal kırıklığı ile bakarken hayal kırıklığının sebebi olarak kendisini suçlamıştı. Sonuçta ilk günden bu yana daha sakin kalarak hiçbir olaya bulaşmasaydı şu anda haklı olduğu halde kimse çıkıp onu suçlamazdı bu yüzden Yoongi yanında duruyor olan komutana hiçbir şey demeden önüne dönmüş ve karşısındaki alfaya bakmaya başlamıştı.

GIVE IT TO ME | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin