Oldukça yorgun bir şekilde kapıların ardında geçerek sarayın büyük bahçesine ulaştıklarında yine biraz ilerlemeye devam etmişler ve bahçenin ortasına doğru geldiklerinde atlarını görevlilere teslim ederek yürüme bir şekilde saraya yönelmişlerdi. Askerler kendi odalarına dağılabilmek için farklı yönlere ilerlerken Yoongi yanında yavaşça yürüyen Jimin'in koluna girmiş koca sarayın kapılarına her adımda biraz daha yakınlaşıyordu.
Yürüdükleri sırada onlara doğru yaklaşan görevli yüzünden Yoongi neredeyse gözlerini devirecekken kendini tutmuş ve görevli yanlarına ulaştığında Jimin'in yaptığı gibi yürümeye devam etmişti.
"Efendim babanız sizi acilen kraliyet salonuna çağırıyor ve yanınızdaki omeganın da orada bulunmasını emretti" diyerek Yoongi'nin dinlenmek ile dolu olan düşüncelerini hızla bir kenara ittiğinde Jimin sadece başını sallayarak teşekkür ederken görevliyi geri göndermişti.
"Çok mu önemli bir şey için çağırıyor?" Soruyordu çünkü gerçekten çok yorgundu, bacakları felaket derecede ağrıyordu ve artık bir şeyler yedikten sonra birkaç saat boyunca uzanması falan gerekiyordu muhtemelen. "Yorgun olduğumuzu bildiği halde saraya adım attığımız gibi bizi çağırdıysa oldukça önemli demektir." İşte tam da bu yüzden geride bıraktıkları insanların yanından geçerek kraliyet salonuna ilerlemiş ve kapıda bulunan nöbetçiler kapıları açtığında içeriye adımlamışlardı.
Tanıdık yüzlerin aksine tanımadığı üç kişinin daha bulunduğu salona girdiklerinde Yoongi kendisi ile oldukça yakın bir şekilde yürüyen Jimin'in sadece ikisinin duyacağı şekilde "Bugün biraz fazla laf sokan birine dönüşürsen sevinirim" dediğinde Yoongi'yi gülümsetmiş ve sözlerinin karşılığı olarak da kısa bir baş sallama ile birlikte "Zaten gayet de öyle biriyim" diyerek yüzündeki alaylı gülümseme ile tanımadığı kişilere doğru bakmıştı.
Boş olan iki yere oturmadan önce kısaca selam verdikten sonra yan yana oturmuş ve boğazını oldukça kısık bir sesle temizledikten sonra konuşmaya başlayan kadına dönmüşlerdi.
"Aile içi meselelerinizi ne zamandan bu yana başka kişilerin duymasına izin veriyorsunuz?" diyerek oldukça ters bir şekilde soru soran kadın ile beklemediği bir şekilde şaşıran Yoongi kendisine bakan kadın yüzünden diğer herkesin cevabı ondan beklediğini düşünerek Jimin'e döndüğünde Jimin belli belirsiz bir şekilde başıyla onay verdiği için Yoongi bu sefer kadına doğru dönerken sinir bozucu bir şekilde gülümsemiş ve "Çekinmeyin ve devam edin lütfen, çünkü sizden bile daha çok bu ailesinin içerisindeyim" demişti.
Jimin sorun olmadığını söyleyerek baksa dahi Yoongi bu işin sonunda ailenin geri kalanından azar yememek için birbirinin yanında oturan Kral ve Kraliçe'ye çaktırmadan bakmaya çalıştığı sırada Kral Park'ın oldukça sakin bir şekilde durduğunu fark ederek kısa bir nefes alırken Kraliçe Park'ın da başını hafifçe eğmiş bir şekilde gülümsemesini gizlemeye çalıştığını gördüğünde sevinmişti.
"Pekala o zaman artık oğlunuz da burada olduğuna göre bir süredir bizi geçiştirmeye çalıştığınız şu evlilik meselesi hakkında detaylıca konuşabiliriz" diyerek Yoongi'yi olabildiğinde yok sayacak şekilde konuştuğunda Yoongi kadının bir diğer yanında kalan genç kıza doğru baktığında burada neler olduğunu ve meselenin aslında ne kadar büyük olduğunu şimdi anlayabilmişti.
Normal bir şekilde bakıyor olduğu genç kız Yoongi'nin kendi üzerinde olan bakışlarını hissederek ona döndüğünde oldukça mahcup bir şekilde gülümseyerek başını eğmişti. Yoongi'nin anladığı kadarıyla genç kız şu anda bu sarayda ailesinin zoruyla bulunuyor olmalıydı bu yüzden hem Jimin'i hem de genç kızı bu saçma evlilik işinden kurtarabilmek için önce gülümseyerek karşısındaki orta yaşlarının sonunda olan kadına dönmüş ve onun kendisine bakmasını sağladıktan sonrasında ise pek sesli olmayacak bir şekilde gülmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GIVE IT TO ME | yoonmin
FanfictionKraliyet ailesinin varlığından bu yana şehri ve geri kalan birçok şeyi koruyan kıdemli ordusunun başında bulunan Park Jimin, şehrin göbeğindeki genelevde çalışan Min Yoongi ile geçirdigi gecenin ardından ona asla karşı çıkamayacağı bir teklif sunar...