GIVE IT TO ME | yoonmin

28- Verilen sözleri tutmadan gitmek yok

"Bu akşam verilecek olan yemeğe bir şekilde davetiye ve uygun kıyafetleri aldık öyle değil mi?" diyerek eve giren Jimin yanında yürüyen Kihyun'a doğru baktığında alfa başını sallamış ve "Her şey tamam. Biz de saatler içinde buluşma yerinde konum alacağız" demişti. Jimin anladığını belli ederek başını salladıktan sonra evde bulunan diğerlerinde gözlerini gezdirmiş ve "Şimdiden hazırlanalım o zaman ama Yoongi nerede?" diye sorarken birbirlerine doğru bakan askerlerden birinin konuşmasını beklemişti.

"Bir süredir ortalarda görmedik."

"Ne demek bir süredir görmedik? Ben yokken ona böyle mi sahip çıkıyorsunuz?!"

"Bir şey yaparken bize söylemiyor ki komutanım. Aklına ne geldiyse gidiyor ve onu yapıyor."

"Ben de bir şey yaparken özel olarak gelip size söylemiyorum ama siz benim güvenliğimden sorumlusunuz ve Yoongi için de aynı şey geçerli, hâlâ peşimizde birileri varken kimse tek gezmemeli. Yine bu şekilde sorumsuz davranacak kişiler olacaksa saraya geri dönebilirler" dedikten sonra Kihyun hariç diğer hepsine son bir kez bakmış ve az önce girdiği evden tekrar çıkarak etrafta birçok kişinin bulunduğu sokağı gözleri ile taramaya başlamıştı.

Köşede kadınlar evlerinin önünde oturmuş sohbet ediyor, çocukların çoğu ise kendi hallerinde oyun oynuyorlardı fakat o kadar kişinin arasından Yoongi'yi görememişti.

Diğer tarafa dönerek evlerinin arkasında kalan sokağa geçtiğinde yine kimseyi göremeyerek endişelenmeye başladığında boş olan sokaktan çıkarak çocukların yanına ilerlemiş ve dikkatlerini çekmeye çalışarak onlara seslenmişti. "Burada beyaz tenli erkek bir omega gördünüz mü?" diye sorduğunda hepsi başını iki yana sallarken aralarından biri bildiğini söylediği için Jimin ona yaklaşmış ve tam önünde durduğunda "Ne tarafa gitti?" diye sormuştu.

Muhtemelen sekiz veya en fazla on yaşında olan çocuk sokağın sonundaki evlerden birini göstererek "Oraya doğru gitmişti" dediğinde Jimin onun gösterdiği evi görmeye çalışarak gözlerini kısarken teşekkür ederek küçük çocuğun saçlarını karıştırmış ve onun söylediği yere doğru ilerlemeye başlamıştı.

Yoongi'nin o evde ne işi olduğu hakkında ise en ufak bir fikri dahi yoktu.

Evin bahçesini saran çitlerin içerisinde ne olduğu görünmüyordu fakat Jimin sesleri tam ayırt edemiyor olsa da kısık bir şekilde duyabiliyordu. "Canım yanıyor" diyen cılız ses tonunu duyduğunda ise evin hemen önünde gelmiş ve biraz daha yakınlaşarak bahçeye doğru bakmaya başlamıştı. "Söz veriyorum daha dikkatli olacağım." Kollarını çitlere yaslayarak Yoongi'ye bakmaya başladığında bahçede olan ikili daha Jimin'in orada olduğunun farkında değildi muhtemelen çünkü ikisi de onu görmediği için tepki vermemişti.

"İstersen elimi tutabilirsin" diyen Yoongi'yi duyunca sessiz olmaya çalışarak gülümsemiş ve küçük evin kapısının önündeki basamaklardan birinde oturan küçük çocuğun Yoongi'nin elini sıkıca tutmasını izlemişti. Yoongi çocuğun kanayan dizi ile ilgilendiği sırada küçük çocuk minik elleri ile onun elini tutuyor ve kızarmış olan gözlerini etrafta gezdiriyordu. Dudaklarını büzerek etrafa bakındığı sırada Jimin'i gördüğünde Yoongi'nin elini çekiştirerek onları izleyen alfayı işaret ederek omeganın arkasına doğru dönmesine sebep olmuştu.

Jimin yavaşça onlara el salladığı sırada çitlerin üzerinden atlayarak bahçeye girmiş ve "Çoktan gelmişsiniz" dedikten sonra tekrar önüne dönmüş olan Yoongi'nin yanına yaklaşmıştı. "Akşam için her şey tamam bu yüzden hazırlanmamız gerektiğini söylemek için yanına gelecektim fakat kimse nerede olduğunu bilmiyormuş."

"Evde oturmaktan sıkıldığım için dışarıya çıkmıştım."

"Kimseye söylemedin mi çıkacağını?"