Masasının başında oturarak önündeki kağıtlara bir şeyler karaladığı sırada odasının kapısı çalındığında böyle şeylere pek alışık olmadığı için ilk başta oldukça şaşırmış olsa da bunu belli etmemeye çalışarak yaptığı işe geri dönerken "Önemli değilse sonra gel" dediğinde kapısı yavaşça açılmış ve üzerindeki resmi kıyafetler ile beraber içeriye biri girmişti.
Kokusundan kim olduğunu anlayabildiği için geriye dönmeden ne yapıyorsa ona devam ettiği sırada alfa yakınına yaklaşırken "Neler yapıyorsun?" diye sorduğu sırada bir elini Yoongi'nin masanın üzerindeki eline yakın bir yerlere doğru koyarken üzerine eğildiğinde Yoongi başının değiyor olduğu bedenden uzaklaşmayarak önündeki kağıdı gösterebilmek için ileriye itmişti. "Ufkumu açarak yeni şeyler deneyebilmek için sanatsal çalışmalar yapıyorum."
"Fakat bana biraz zaman ayırman gerekiyor."
"Tabii ki. Bolca var nasıl olsa. Ne istersen konuşabiliriz" derken başını kaldırarak Jimin'e baktığında alfa bir süre için diğerinin yüzüne bakmış ve hemen ardından da geriye çekilerek önünde durduğu masaya doğru yaslanmıştı.
"Benim ile gelir misin?"
"Nereye gelir miyim?" Konu ilk andan ilgisini çekmeyi başardığı için çizimler ile dolu olan kağıdı biraz daha kendinden uzaklaştırırken tüm dikkatini alfaya verdiğinde Jimin göğsünde duran rozetleri düzelttiği sırada "Ben nereye gidiyorsam oraya" demişti. Yoongi eğer o daha fazla bu tarz şekilde gizemli konuşmaya devam ederse bu konuşmanın çok daha uzayacağını düşünüyordu bu yüzden "Sen nereye gidiyorsun peki?" diye sorarak artık neler olduğunu tam anlamı ile bilmek istediğini belirtmeye çalışmıştı.
"Sabit bir yerde yaşamıyorum. Bugün buradayım ama birkaç saat sonra ülkenin diğer bir ucuna gitmek için atımı hazırlıyor bile olabilirim."
"Neden senin ile bu şekilede sürüklenmemi istiyorsun? Bir çıkarın mı var yoksa sadece seyahatlerine heyecan katacak birilerini mi istiyorsun?" diye sorarken Jimin'in vereceği tepkiyi iyice görebilmek için gözlerini onun yüzüne dikmişti. "Aslında gayet güzel bir fikir fakat asıl istediğim şey o değil maalesef ki. Benim istediğim eski seni yanıma alarak tekrar o zamanlardaki konumuna getirebilmek."
Yoongi bu konuşmanın nereye gittiğini işte şimdi anlayabiliyordu fakat şu anda karşısında duran alfanın kendi eski hayatını nereden bildiği hakkında en ufak bir fikri bile yoktu. "Eski Yoongi mi? Ben hiçbir zaman eski Yoongi olmadım, her zaman aynı bir şekilde yaşıyorum." Yoongi'nin alaylı bir şekilde gülmesinin üzerine Jimin de ifadesini korusa dahi minik bir şekilde gülümseyerek "O zaman buraya gelmeden önce yaşadığın gibi bir hayat sunuyorum önüne" dediğinde Yoongi'nin kaşları havalanırken bozulan saçlarını toplayabilmek için kendi bileğindeki tokayı çekiştirmişti.
"Birileri dersine gayet iyi çalışıp gelmiş." Saçlarını geriye atarak topladığı sırada birkaç saç teli parmaklarının arasından sıyrılarak gözlerinin önüne düştüğünde Yoongi onu bir daha geriye almak için uğraşmamış ve Jimin'in konuşmayacağını da anladığında aklına gelen düşünceler yüzünden yine gerilmişti. "Geçen gün olanları bildiğin halde mi beni yanında istiyorsun alfa. Çünkü eğer bir hastalığın yoksa o günü hatırladığını düşünüyorum." Jimin duydukları karşısında başını sallarken "Emin ol hiçbir hastalığım yok ve gayet de ayık bir kafa ile sana bu teklifleri sunuyorum. Bahsettiğin olay şu noktada benim işlerimi zorlaştırmıyor, onun senin vücudunda bir takım değişiklikler göstereceği zamana kadar elimizde oldukca uzun bir süre var ve sen zaten gayet iyi bir eğitim aldığın için sadece birkaç ay çalışma yapacağız" dediğinde Yoongi düşündüğü şeylerin tam tersi kelimeler duyduğu için biraz afallamış olsa dahi bunu karşısındaki alfaya belli etmemek için oldukça çaba gösteriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GIVE IT TO ME | yoonmin
FanfictionKraliyet ailesinin varlığından bu yana şehri ve geri kalan birçok şeyi koruyan kıdemli ordusunun başında bulunan Park Jimin, şehrin göbeğindeki genelevde çalışan Min Yoongi ile geçirdigi gecenin ardından ona asla karşı çıkamayacağı bir teklif sunar...