GIVE IT TO ME | yoonmin

12- Komutanın ardındaki sır

"Daniel şunu uzatır mısın artık gitmek gerekiyor." Hemen karşısında kalan yatağın üzerinde oturan arkadaşı elindeki hançerde parmaklarını gezdirdiği sırada omegaya doğru bakarken "Kim verdi sana böyle bir şeyi?" diye birkaç dakika içinde aynı soruyu tekrar sormuştu. Yoongi duş almak için bulundukları yerden ayrılmasının üzerine arkadaşını çağırarak temiz eşya getirmesini istediğinde Daniel eşyaların arasında bulunan hançeri fark edince uzun bir süre boyunca onu incelemiş ve defalarca kez böyle değerli bir hançeri nereden bulduğunu sormaya devam etmişti ama Yoongi bu soruya kesinlikle cevap vermiyordu.

"Geç kalıyorum" diyerek sızlandığı sırada ıslak saçlarının arasına parmaklarını daldırarak minik su damlalarının omuzlarına düşmesine sebep olmuştu. "Nereye geç kalıyorsun Yoongi, birazdan herkesi kontrol etmeye gelecekler."

"İznim var benim ama senin yüzünden oldukça merak ettiğim bir olayı öğrenmeye bile gidemiyorum."

"Kim tarafından iznin var?" Yoongi en sonunda oturduğu yataktan kalkarak arkadaşının yanına yaklaşırken onun elinde tuttuğu hançeri kendine çekmiş ve beline doğru bağlı duran kayışın arasına sıkıştırırken "Çok soru soruyorsun" diyerek odadan çıkabilmek için adımlayarak kapıya ulaştığı sırada omuzlarını ıslatan saçları sinirlerini bozuyor olsa da şu anda istediği tek şey sarayın diğer tarafında kalan odaya ulaşabilmekti.

"Komutan birazdan burada olacak."

"Beni bu kadar düşünmenize gerek yok, kendi kıçınızı koruyun." Yoongi odadan çıkmadan önce son kez konuştuktan sonra büyük kapıyı arkasından kapatmış ve kimsenin olmadığı uzun koridorda ilerleyerek içerisinde birçok askerin bulunduğu yatakhaneden ayrıldığı sırada ikinci komutan ile karşılaşınca ellerini belirli bir hizaya getirerek selam verirken hafifçe gülümsemişti. "Neden olman gereken yerde değilsin?"

"Çok sevgili komutanımın odasına gidiyorum."

"Bugün yaptığımız eğitim hakkında bir şeyler söyleyecektir muhtemelen, gidebilirsin" diyerek omeganın önünden çekildiğinde Yoongi bunun çok kolay olduğu hakkında düşünürken gülümsemeye devam ederek başını sallamış ve "Evet kesinlikle bundan bahsedecek" dedikten sonra ikinci komutanı gerisinde bırakarak ilerlemeye devam etmişti.

İçerisinde kaybolacağını düşündüğü büyük koridorlardan geçerken birçok kişi ile karşılaşmıştı fakat kimseye ikinci bir defa daha bakmayarak ilerlerken Jimin'in kendisine tarif ettiği yeri bulduğunda tam o tarafa adımlayacağı sırada yanından geçerken kendisine bakan kadınlarda gözlerini gezdirmişti. Oldukça güzel kıyafetlere sahip olan kadınlar muhtemelen sarayda önemli bir mevkiye sahiplerdi fakat Yoongi onların feromon kokularını alamadığı için bunun tuhaf olduğu düşünerek bir süre sonra omuz silkmiş ve başka bir koridora geçerek en sondaki odanın kapısını tıklatmıştı.

İçeriden daha ses gelmemiş olsa dahi kapıyı açarak içeriye girdiğinde Jimin'in üzerini değiştiriyor olduğunu görse bile ikisi de buna farklı bir tepki vermeyerek gayet sakin karşılarken Jimin tişörtünü çıkararak köşeye bırakmış, Yoongi ise ilerleyerek onun yatağının üzerine oturmuştu.

"Ne kadar nazik bir hareket sergilediğimi fark ettin değil mi?" Az önce odaya girmeden kapıyı çalması hakkında konuştuğunda Jimin başını salladığı sırada kendi için ayırdığı kıyafetleri üzerine geçirirken "Gelişme gösteriyorsun" demişti. Omega gülerek bakışlarını odanın her bir köşesinde gezdirirken duvarda asılı olan el yazması parşömen kağıtlarına bakarken kendini ilgilendirmeyen bir şeyler yazdığını görünce cam bir dolabın içerisinde bulunan özel savunma silahlarına ve geri kalan birçok ilginç şeye bakmıştı.

"Burada değil, terasta konuşalım." Yoongi başını sallayarak ayağa kalkarken ilerleyerek odanın içerisinden geçilebilen terasa çıkmış ve karşısındaki bahçeye doğru bakmıştı. Bu tarafta kalan küçük kısma belirli kişiler hariç diğerlerinin elini kolunu sallayarak giremeyeceklerini biliyordu bu yüzden görmüşken gözlerini etrafta gezdirerek diğer bahçelere oranla iyi bakımlı olan yeri incelemeye başlamıştı.