GIVE IT TO ME | yoonmin

20- Sarayın altındaki büyük tüneller ve çıkış yolu

Yoongi'nin şu anda yaşadığı saraya gelmesinin üzerinden bir buçuk aydan daha fazla zaman geçmişti, neredeyse her gün oyalanacak bir şeyler bulmuş ve bu kadar kısa zamanda bile tekrar eski yeteneklerini kazanmayı başarabilmişti. Sonuçta sıfırdan başlamamış ve sadece bildiklerinin üzerine ekleme yapmaya çalışmıştı, işte bu yüzden de normalde sıfırdan başlayanların tahmin edemeyeceği kadar çok aylarını vermesi gerekirken Yoongi babası sayesinde sadece biraz çalışma ile bu işi başarabilmişti.

Ve işte şimdi de buradan ayrılıyordu, saraydayken yapmak istediği çoğu şeyi yapamamış olsa dahi artık gitmeleri gerekiyordu çünkü zamanları her geçen gün biraz daha daralıyordu. Açıkçası Yoongi hâlâ ne tür kişiler ile karşılaşacağı konusunda pek bir bilgi sahibi değildi fakat çıktıkları bu zorlu yolda birçok kişinin canını yakacağını tahmin edebiliyordu.

Jimin'in kendisine söylediğine göre çıktıkları bu görevin saraydaki kimse ile bir ilgisi yokmuş yani kral olan babası bile bu konu hakkında çok az bir bilgiye sahipmiş çünkü bu sadece Jimin'in tek başına yürüttüğü bir operasyon olduğu için ne kadar az kişi biliyorsa her şey o kadar kolay ilerliyordu.

Omeganın bildiği tek şey herhangi bir yerde yanlış şeyler yapan insanlar ile ilgilenmekti yani bir bakıma kötü şeyler yaptıklarını bildikleri insanların cezalarını kendi yöntemleri ile keseceklerdi ve Yoongi işin bu kısmı ile ilgilenmiyordu. Sadece alfanın kendisine söylediği işlere uyacak ve birkaç kişinin kanını dökecekti o kadar.

Saraydan ayrılabilmek için gereken şeylerin hazır olmasını bekledikleri sırada Yoongi'nin oldukça hoşuna giden bir haber kulağına gelmişti çünkü Baekhyun da onlarla beraber geliyordu. Bu görevi yürütürken bir yandan da gizemli alfayı bulmaya çalışacaklardı bu yüzden Jimin onun da yanlarında olmasını istemişti çünkü başka bir ülkede olan çetenin başındaki adamın Baekhyun'un bahsettiği adam olduğu konusunda gerçekten emindi. Bu yüzden de Baekhyun henüz kendini savunmak adına gerçekten etkili teknikler bilmiyor olsa dahi onlarla beraber gidiyordu.

Belki her şey bu sayede daha riskli bile olabilirdi fakat Yoongi her şeyi göze almıştı, canı pahasına arkadaşını ve kendini koruyabilecegine emindi bu yüzden şu anlık sorun olan şey Yoongi'nin gözünde kesinlikle en yakın dostu değildi. Sorun çıkaracak şey sadece hamileliğiydi çünkü hâlâ, daha çok sabahları olmak üzere hiç beklemediği ve istemediği anlarda kustuğu için biraz dinlenerek kendine gelmesi gerekiyordu. Bazen çok şiddetli şekilde dönen başı da bu işe eklendiğinde omega bazı anlarda gerçekten yüksek bir yerlere çıkarak kendini aşağıya doğru bırakası geliyordu ama böyle bir şey yapamazdı.

Bu yolda kendileri ile gelecek olan diğer askerlerden tanıdığı tek kişi Kihyun olduğu için şu anda Jimin'in gelmesini bekledikleri sırada sarayın mahzeninin yanında kalan bir odada yanındaki Baekhyun ile beraber Kihyun'un yakınlarında duruyordu.

Ayak bileklerinden başlayarak tüm vücudunu güzel bir şekilde saran tek parça kıyafetinin üzerinde birçok küçüklü büyüklü gizli cep bulunuyordu ve hepsi hançer gibi kesici aletler ile doluydu. Eğer olurda birilerine görünürlerse yüzlerini gizlemek için boyunlarında duran siyah kumaş parçası hem ağızlarını hem de başının üzerinden geçerek gözlerinin üzerinde kalan kısmı da kapatacak şekilde tasarlanmıştı. Odada bulunan herkesin kıyafetleri aynıydı bu yüzden birbirlerini ayırt edebilmek için göğüslerinin üzerindeki işaretlere bakmaları gerekiyordu fakat Yoongi hâlâ daha hangi işaretin kime ait olduğunu pek bilmiyordu.

"Neden bu kadar beklemek zorundayız ki?" diyerek konuşmaya başladığında dakikalardır tek kelime dahi etmeyen herkesin bakışları kendisine dönmüştü, aralarından bazılarının daha şimdiden yüzünü kapatmış olduklarını gören omega ise istemsizce yüzünü buruşturmuştu çünkü bulundukları oda zaten yeterince sıcakken onların hemen role girmelerini oldukça saçma buluyordu. "Komutanımız birazdan gelecektir" diyen Kihyun'u duyduğunda alaylı bir şekilde başını sallayarak geriye dönmüş ve kalçalarını güzelce saran tek parça kıyafetin içerisinde hareket ederken arkasında kalan masanın üzerine oturmuştu.