"Baekhyun?"
Karşısında gördüğü arkadaşına doğru ilerlemeden hemen önce belini saran kolu nazikçe bulunduğu yerden çekerken Jimin'in kucağından kalkarak hızlı adımlar atmaya başlamıştı. Baekhyun'un bugün geleceği hakkında hiçbir şey söylenmemişti kendisine bu yüzden aynı şekilde kendisine doğru adımlar atan arkadaşının gülümseyen suratına şaşkınca bakıyordu. Birazdan eğitime gitmek için diğer askerlerle beraber saraydan ayrılmaları gerekiyordu fakat omega şu anda arkadaşını karşısında gördüğü için saatlerce onun ile oturmak istiyordu.
"Bugün geleceğini bana söylemediler" diyerek Baekhyun'un boynuna sarıldığında bacaklarını da kaldırarak diğerinin beline sarası gelmişti fakat bunun yerine Baekhyun'un gülerek yüzüne bakmasına izin vermişti. "Ben söylemesinler istemiştim."
"Patron nasıl izin verdi?"
"Ondan izin alan kim" diyerek gülen Baekhyun Yoongi'yi de güldürdüğü sırada omega arkadaşının sırtında elini gezdirirken başını sallayarak "İşte bu yüzden benim arkadaşımsın" demişti.
"Gitmemiz gerekiyor" diyen sesi duyduğunda daha arkasını dönme fırsatını yakalayamadan aynı sesin sahibi elini omeganın omuzuna doğru koymuştu. Yoongi yüzünü asarak arkasında kalan alfaya dönerken elini de omuzundan indirmiş ve "Bugün burada kalsam olmaz mı?" diyerek şansını denemek istemişti fakat Jimin başını iki yana sallayarak "Eğitimlerin neredeyse sonuna geldiğimizi sen de biliyorsun, hem bugün olan eğitimlere katılmazsan arkadaşın için aradığımız kişiler ile görüşmeye gelemezsin" demişti ve bu kararında oldukça da ciddi görünüyordu.
"Tamam o zaman gidelim de hemen bitsin çünkü ben artık birileri ile uğraşmaktan çok sıkıldım."
"Kimse ile konuşmak zorunda değilsin."
"Ben onlarla konuşmuyorum ama onlar bir türlü susmak bilmiyor" diyerek yürümeye başlarken koridordan geçen birkaç askeri gördüğünde herkesin yavaş yavaş bahçede toplandığını anladığında hepsinin gerisinde kalarak saraydan çıkabilmek için yürümeye başlamıştı.
⚔⚔⚔
Baekhyun'un saraya gelmesinin üzerinden neredeyse iki hafta gibi bir süre geçmişti ve bu süre içerisinde geceleri birçok kez gizlice odalarından çıkarak bahçede buluşarak sabahlara kadar asla susmadan gülerek sohbet etmişler ve neredeyse her gece yaptıkları bu şey yüzünden birilerine yakalanmışlardı. Defalarca kez ceza almamaları için Jimin diğerleri ile konuşarak gece odalarından çıkmaları işini diğerlerine unutturmayı başarmış olsa da bir noktadan sonra eğer bir daha yakalanırlarsa cezalarını çekeceklerini söylemişti fakat Yoongi hâlâ arada sırada geceleri odasından ayrılarak alfanın yanına gittiğinde bu konuda bir şey söylemiyor ve onu odasına alıyordu çünkü bu oldukça hoşuna gidiyordu.
Yoongi bunun farkına vardığında en son gece yakalanmalarının üzerine Baekhyun'u odasına göndererek bunu halledeceğini söylemiş ve başka kimseye görünmeden alfanın odasına ilerlemişti. Jimin'in gecenin o saatinde bile çalışıyor olduğunu gördüğünde üzülmüş olsa dahi elinden pek bir şey gelmediği için gidip yanına oturmuş ve önündekilere göz atarken yavaşça elini tutmuştu.
"Neden bunların hepsiyle sen ilgileniyorsun ki?"
"Sadece ben ilgilenmiyorum" diyerek ordunun ilerleyen zamanlarda girebileceği olası bir savaş sonucu göze alacağı şeylerin çizili olduğu eski kağıtlarda değiştirmesi gereken bir şey olup olmadığına bakmaya devam etmişti. "İkinci komutanın şu anda güzelce uyduğuna yemin edebilirim, istersen gizlice odasına girerek bakabiliriz." Onu uyurken görmek Yoongi'yi gerçekten eğlendirirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GIVE IT TO ME | yoonmin
Fiksi PenggemarKraliyet ailesinin varlığından bu yana şehri ve geri kalan birçok şeyi koruyan kıdemli ordusunun başında bulunan Park Jimin, şehrin göbeğindeki genelevde çalışan Min Yoongi ile geçirdigi gecenin ardından ona asla karşı çıkamayacağı bir teklif sunar...