Çağırıldıkları davetin bulunduğu yere ulaştıklarında salona girebilmek için merdivenlere yakınlaşırken etrafta birçok kişinin olduğunu görebiliyorlardı. Diğerlerinin aksine gayet yavaş ve sakin bir şekilde merdivenleri çıktıkları sırada Yoongi yanında yürüyen Jimin'in koluna girmiş etrafına bakınıyordu.
"Yaptıkları yemekleri yemeyeceğim" diye konuşmaya başlayan Yoongi sayesinde Jimin'in bakışları ona dönerken bir de, "Sorun değil" demişti.
Merdivenleri çıkarak içeriye girdiklerinde davetlileri selamlayan kişilerin kim olduğunu gördükleri için daveti veren kişinin tam da tahmin ettikleri kişi olduğunu anlamışlardı.
Yoongi o ikisinin hâlâ derdi neydi işte bu konuda hiçbir fikri yoktu fakat eğer ortada oynamaya çalıştıkları bir oyun varsa buna seve seve dahil olurdu.
İçeriye giren herkes selam vermek amacıyla daveti veren ailenin yanına ilerlediği sırada sadece bir aile onların yanına ilerlemeden direkt masaya geri kalan kişilerin yanına otururken Yoongi ailesinin yanında durarak etrafına bakınan kıza gülümseyerek el sallamış ve aynı şekilde heyecanlı bir yanıt almıştı.
Bir yanında Jimin, diğer yanında Kral Park'ın oturduğu masanın geri kalanında kimlerin olduğuna bakabilmek için herkezin üzerinde gözlerini gezdirmeye başladığında aslında şu anda burada bulunan kimseyi tanımıyor olduğunu anlayabilmişti.
Kimse birazcık bile tanıdık değildi, hepsi ya bu krallıktaki önemli kişilerdi ya da çevre krallıkların önemli isimleriydi. Açıkçası hiçbiri Yoongi'yi ilgilendirmiyordu.
"Sizleri burada görmek ne güzel" diyerek yanlarına ulaşan kadına ve tabii ki ardından gelen eşine bakabilmek için geriye döndüklerinde Kral Park sadece küçük bir baş hareketi ile onları selamlayıp tekrar önüne dönmüştü. Yoongi onun bu hareketine gülümserken karşısındaki kadına bakmaya devam ettiği sırada "Ah, lütfen siz de oturun şöyle, ayakta kaldınız. Hiç çekinmeyin" diyerek boş olan yerleri gösterdiğinde Jimin elini omeganın omuzuna koyarak gülümsediği için Yoongi de gülümsemeye devam etmişti.
"Umarım güzel birkaç saat geçirirsiniz."
"Umarım siz güzel birkaç saat geçirirsiniz çünkü ne zaman ne olacağı hiç belli olmaz" diyerek onların başka bir şey söylemesine izin vermeden önüne dönen Yoongi karşısında oturan ve tanımadığı biri de olsa onlara bakan adama gülümsemiş ve Jimin'e dönmüştü.
"Burası ölüm kokuyor, şunlara bak hepsinin bir ayağı çukurda" dediği sırada Jimin başını sallayarak onun kulağına yakınlaşmış ve "Hepsi son nefesine kadar bulunduğu yerde kalmak istiyorlar" diyerek Yoongi'nin göz devirmesine neden olmuştu. "Saçmalık bu, sen asla o kadar çalışamazsın duydun mu beni?"
"Peki ya ülke ne olacak o zaman?"
"Umurumda değil Jimin, kim bakarsa baksın. İnsan yaşlanınca biraz rahat olmak, güzelce yaşamak ister bu yüzden sana izin vermiyorum."
Jimin gülerek Yoongi'nin belini okşadıktan sonra eğilerek omuzunu öperken "Bende sizin yanınızda kalırım o zaman" dediğinde Yoongi başını sallamış ve "Öyle yapmalısın bence de" demişti.
Daveti veren kral ayağa kalkarak dikkatleri üzerine çekerken bugün burada olmalarının sebebinin kızını evlendiriyor olduğu ve bu yüzden bir yemek vermek istediği olduğundan bahsetmişti bu yüzden Yoongi masanın başındaki Prenses'in olduğu tarafa doğru baktığında Prenses hafifçe gülümseyerek başını sallamış ve tekrar önüne dönmüştü. Görünüşe göre kız yine istemediği biriyle sadece o kişi önemli bir alfa olduğu için evlendirilecekti muhtemelen, yüzünden pek mutlu olmadığını anlaşılıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GIVE IT TO ME | yoonmin
Fiksi PenggemarKraliyet ailesinin varlığından bu yana şehri ve geri kalan birçok şeyi koruyan kıdemli ordusunun başında bulunan Park Jimin, şehrin göbeğindeki genelevde çalışan Min Yoongi ile geçirdigi gecenin ardından ona asla karşı çıkamayacağı bir teklif sunar...