Chanyeol kalıcı olarak burada yaşadığı için evinin çevresi uzun duvarlar ve tel örgüler ile çevriliydi, insanlardan oldukça uzaktaki bulunan evinin çevresinde ormanlık alanın dışında hiçbir şey yoktu ve Chanyeol'un adamları da her beş saatte bir vardiya değiştirerek tüm ormanı hiç ara vermeden dolanıyorlardı. Hiç kolay bir iş değildi fakat eğer başlarındaki kişiyi severek onu korumak istiyorlarsa bu iş onlar için sadece ormanda bir gezinti olarak gelirdi.
Neredeyse saatler sonra o eve varan atlı grup büyük kapıların ardından içeriye girdiklerinde onca kişinin arasında uyuyan sadece tek bir kişi vardı.
Yoongi, bir atın üzerinde ne kadar rahat edilirse o kadar rahat bir şekilde Jimin'in göğsüne yaslanarak uyuyordu. At her adım attığında onun da bacakları sallanıyor fakat bu öyle çok büyük bir rahatsızlık vermiyordu ona.
Koca evin girişindeki merdivenlerde oturan Baekhyun kendine doğru yaklaşan yüzleri gördüğünde oturduğu yerden kalkarak onların biraz daha yaklaşmasını izlemişti.
İlk başta Yoongi'nin nerede olduğunu anlayamamış olsa da sonradan onların her adımında netleşen görüntüleri sayesinde Jimin'in yanında olduğunu görünce onlara doğru koşmaya başlamıştı çünkü kardeşini o kadar çok özlemişti ki daha fazla köşede bekleyebileceğini hiç sanmıyordu.
Baekhyun'un bilmediği ve yeni öğreneceği bir şey vardı çünkü Chanyeol asla onların kaçırıldığı hakkında bir şey söylememişti ona. Sadece onları alıp geleceğini çünkü bu evin çok daha güvenli olduğundan falan bahsetmişti.
Zaten onların kaçırıldığını öğrenmesi de oldukça şans eseri gelişti denilebilirdi.
Baekhyun, Jimin'in atına yaklaştığında alfa sessiz bir komutla atını durdurmuş ve diğerleri de onunla beraber durduğunda Yoongi'yi birkaç saniyeliğine bırakarak atının üzerinden indikten sonra omegayı da kucağına çekmişti.
Yoongi başını onun omuzuna yaslayarak uykusuna devam ederken Baekhyun ona bakabilmek için diğer tarafa geçtiğinde Yoongi'nin solgun yüzünü görerek kasları çatılırken bir de Jimin'in boynuna sarmış olduğu kollarının, el ve bilek kısımlarının bir tişört parçası ile sarılı olduğunu gördüğünde yavaşça uzanarak sargıyı nazikçe açmaya çalışmış ve daha biraz açmışken bile görmüş olduğu taze kesik yüzünden onu öylece bırakarak ellerini geriye çekmişti.
"Ne oldu ona?"
"Sadece yorgun" diyerek araya giren Chanyeol karşısında duran Baekhyun ve Jimin'den aynı bakışı aldığında Jimin bir elini Yoongi'nin sırtında gezdirerek önüne dönerken Baekhyun kaşlarını biraz daha çatmış ve "Sadece yorgun olduğu için mi iki eli de bu durumda" diye dalga geçmişti.
"Bana yalan söyledin değil mi? Aslında sen onları giderek o evden almadın, başka bir şeyler oldu."
"İlk gün gittiğimde tek amacım onları oradan almaktı ama sonradan kaçırılmış olduklarını öğrendiğime onları bulmaya çalıştım Baekhyun. Sana neler olduğunu söyleseydim seni endişelendirmekten başka elime ne geçecekti?" Chanyeol'un konuşmasının üzerine Baekhyun omuz silkerek Yoongi'ye biraz daha yaklaşırken onun saçlarını düzeltmiş ve "İçeriye geçelim o zaman" diyerek önden Jimin olmak üzere hepsinin hareket etmesini sağlamıştı.
İçeriye girdiklerinde Kyungsoo ve Jongin diğer askerlere kalacakları odaları gösterirken Baekhyun peşlerinden gelen Chanyeol ile birlikte Yoongi ve Jimin'in kalacağı odaya ilerlemişti.
Odaya ulaştıklarında Jimin kucağında uyuduğunu sandığı Yoongi'yi yatağın üzerine bırakmak için hareketlendiğinde Yoongi onun boynuna biraz daha sarılarak "Hayır" derken gözlerini tam anlamı ile açmaya çalışarak Baekhyun'a doğru bakmıştı.
"İzin ver ellerine bakalım Yoongi, eğer sargıya yapışırlarsa canın yanar" diyerek bileklerindeki acıyı tekrar hatırlatan Baekhyun sayesinde kendi ellerine doğru baktıktan sonra kollarını Jimin'in boynundan çekerek yatağın üzerine oturmuştu. Bir an önce halletmelerini istiyordu çünkü tekrar uyusa iyi olacaktı.
Odaya girerek yanında getirdiklerini bıraktıktan sonra çıkan kişinin ardından Baekhyun onun getirdiklerini alarak Yoongi'nin yanına otururken bir elini kucağına çekmiş ve Jimin'in tişörtü olduğu oldukça belli olan sargıyı yavaşça çözmeye başlamıştı.
"Diğer evde oyuncak bir ayı vardı, eşyalarımın olduğu yerde olması lazım sanırım. Onu da buraya getirdiniz mi?" Baekhyun arkadaşının eli ile ilgilenirken başını çevirerek Chanyeol'a baktığında alfa bir süre boyunca düşünmüş ve belli belirsiz bir şekilde başımı sallamıştı. "Her şeyi getirmelerini istemiştim yani büyük bir ihtimalle bu odada bir yerdedir."
Yoongi başını salladıktan sonra önüne döndüğünde Baekhyun, "Bu biraz acıtacak" diyerek bileklerine ve tabii ki avuç içlerine bir şeyler sürmeye başladığında yüzünü buruşturarak gözlerini kapatmış ve başını yere eğmişti bu yüzden Jimin bir kolunu onun omuzuna doğru sararken Yoongi'yi biraz daha kendine çekmiş ve saçlarının arasına dudaklarını bastırmıştı.
"Nasıl bu kadar yaralandın?"
"Birinin zincirleri açması gerekiyordu Baekhyun, ben yapmasaydım başka biri yaralanacaktı ama eğer Chanyeol'un geleceğini bilseydim hiç bununla uğraşmazdım çünkü şu anda ellerim gerçekten acıyor" diyerek bileklerine baktıktan sonra "Tüm ağrı dirseklerime kadar çıktı resmen" diyerek sözlerine ekleme yaparken kolunu hareket ettirmişti.
"Bir daha yapma böyle bir şey" diyerek temiz bir şey ile tekrar Yoongi'nin bileklerini sarmaya çalışan Baekhyun'un karşısında Yoongi bu konu için bir şey söylememiş ve yanında oturan Jimin'e dönerken "Askerlerden birinin ayağı burkulmuş sanırım" demişti. O lanet yerden çıkarken bir kişinin sağ ayağının üzerine basamayarak o bacağını sürüklediğini hatırlıyordu.
"Diğerleri ile de ilgileniyorlar zaten, merak etme" diyen Chanyeol sayesinde başını salladığında Baekhyun da tam olmasa bile yapabildiği en iyi şekilde ellerini sardıktan sonra biraz geriye çekilmişti. "Bu gece biraz dinlenseniz iyi olur. Yarın bir şeyler yaparız, hatta Yoongi benim sana göstermek istediğim bir şey var."
"Neymiş o?"
"Önce dinlenmen gerekiyor bu yüzden biz şimdi odanızdan çıkıyoruz ama yarın hep beraber olacağız" diyerek ayağa kalkan Baekhyun'a gülümsedikten sonra başını salladığında odanın içerisinden iki kişi eksilirken Jimin odada bulunan dolaba ilerleyerek birkaç parça kıyafet çıkararak yatağın üzerine bıraktıktan sonra öncelikle yırtmış olduğu tişörtünü çıkardıktan sonra Yoongi'nin yanına yaklaşmıştı.
"Kollarını kaldır bakalım" dediğinde onu dinleyerek kollarını kaldırmış olan Yoongi'nin üzerindeki tişörtü çıkardıktan sonra gülümseyerek ona baktığında Yoongi gözlerini devirerek altındakini çıkarmış ve Jimin'in getirmiş olduğu kıyafetleri giymeye çalışırken gerek olmadığı halde kendisine yardım eden Jimin'in bunu yapmasına izin vermişti.
"Eğer o kadar gücümün olduğunu düşünseydim sıcak bir duş almak isterdim" diye sızlandığı sırada yatağın içerisine girmişti çoktan. "Eğer sadece duş alacağımızı bilseydim sana yardım ederdim" diyen Jimin'i duyduğunda gülerek ona dönmüş ve Jimin'in de yanına uzamasını izlemişti.
"Yarın duş alabiliriz o zaman değil mi Jimin?"
"Yarın istediğin her şeyi yapabiliriz" diyerek gülümseyen Jimin'in elini tutarak sırtını ona doğru döndüğünde Jimin'in kolu Yoongi'nin belinde duruyordu.
"İlk önce güzelce yemek yer miyiz?" Yoongi tuttuğu el ile oynayarak sorduğunda Jimin'in gülüşünü duyunca gülümsemişti. "Tamam, onu da yaparız."
"İyi uykular o zaman" diyerek Jimin'in elini kendi karnına yasladığında Yoongi bu tarz şeyleri her zaman yapmadığı için Jimin ona biraz daha yaklaşarak gözlerini kapatmıştı.
"İyi uykular" diyerek karşılık veren Jimin de Yoongi kadar iyi hissediyordu. Gayet iyiydiler.
Evde olmak artık sıkıcı gelmeye başladı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GIVE IT TO ME | yoonmin
Fiksi PenggemarKraliyet ailesinin varlığından bu yana şehri ve geri kalan birçok şeyi koruyan kıdemli ordusunun başında bulunan Park Jimin, şehrin göbeğindeki genelevde çalışan Min Yoongi ile geçirdigi gecenin ardından ona asla karşı çıkamayacağı bir teklif sunar...