UMER

12.Bölüm

Okumaya başlamadan önce oylarınızı vermeyi lütfen unutmayınız.
Keyifli okumalar dilerim.

...

Saat on ikiyi geçeli çoktan olmuştu.
Dikkat çekmemesi için geldiğimiz araç üç sokak ötede bırakılmıştı. İki teğmen de bize eşlik ediyordu. Onlar şimdilik araç içerisinde beklerken biz içeri girdiğimizde dışarıda faaliyete geçeceklerdi.

Şirketin yakınına geldiğimizde kulaklığı aftifleştirdim. Mazhar da benimle birlikte aynı hareketi yaptı.
Önümüzde iki seçenek vardı. Ya acil çıkış tarafından sessizce geçektik. Ya da binaya tırmanacaktık. Binanın büyüklüğü ve uzunluğu göz önünde bulundurulunca bu olasılık eleniyordu. Şirketin acil çıkışının olduğu tarafın etrafında bir önlem gibi duvarlar çevrelenmişti.

Mazhar'ın duvara kolayca tırmanıp atlaması ile bende çevik bir şekilde cüssemi yukarı kaldırarak tırmanmaya başladım. Bordoyduk la biz. Bu bize vız gelir tırıst gider! Ahey , ahey.

Yere atladığımdan dizlerim hafif kırılırken kendimi hemen toparladım. Gözlerim direkt etrafı tararken elimle Mazhar'a ilerlemesi için işaret verdim. Kuytu ve ışığın gelmedi noktalardan geçmeye özen gösterdiğimizde kapıya yaklaştık. Mazhar çelik kapının önüne geldiğinde omzundaki çantayı çıkardı. İçinden aldıkları ile bir çilingir edası ile kapıyla uğraşmaya başladı. Bir gözüm kolumdaki satte gezinirken etrafı gözlemeyi de ihmal etmiyordum.

Kapıdan gelen tık sesi ile Mazhar bana dönerek başını salladı. Kapı açılmıştı. Elimi kulaklığa götürerek konuştum. " İçeriye giriş yapıyoruz. "

Kulaklıktan gelen bir iki cızırtıdan sonra ses netleşti. " Anlaşıldı komutanım. Biz dışarıda konuşlanıcağız. "

İçeri girdiğimizde kapıyı kapattım.
Saat 23:46 diğer güvenlik görevlisi ile vardiya değişimi yapana kadar on dört dakikalık bir süremiz vardı.
Konuştuğumuz gibi ben güvenlik katından on ikinci katın elektriğini açtığımda Mazhar Baran'ın bilgisayarına sızacaktı.

Mazhar merdivenlere giderken bende koridora ilerledim. Tüm binanın şalterleri güvenlik odasının yanındaki odadaydı. Bu katın ışıkları açıktı. Şuan odada kimsenin olmadığını bildiğimden rahat bir şekilde gidiyordum.

Güvenlik odasını gördüğümde hemen yandaki odanın kapısına dokundum. Kulpu aşağı indirerek açtım. Lambayı açarak etrafı incelemeye başladım. Duvarda boylu boyunca yer alan büyük , uzun bir kapak gördüm. Yanına giderek içini açtığımda aradığımı bulduğumu anladım.

Tuşların üzerinde yazan sayılara bakmaya başladım. Orta sıralara geldiğimde gördüğüm on iki  sayısı ile şalteri yukarı kaldırdım.

Vakit kaybetmek istemediğimden hemen odadan çıktım. Saati tekrar kontrol ettiğimde 23:50 olduğunu gördüm. Güvenlik yazılı odaya girerek bir sürü ekranın olduğu masaya oturdum. İçeri giriş yaptığımız ve gözüktüğümüz saniyeleri ekrandan silerken bizim binadan rahatlıkla çıkış yapmamız için kameraları kapatmam gerekiyordu.

Ellerim klavyede hızla gidip gelirken yazdığım kodların yüklenmesini bekliyordum. Kulaklıktan Mazhar'ın sesi geldi. " Sisteme sızdım birazdan çıkacağım. "

Elimi kulaklığa koyarak konuştum. " Altı dakikamız kaldı. " diyerek hızlı olması için hatırlattım. Ekranda yükleme tamamlanınca oturduğum yerden kalkarak odadan çıktım. Kendimi hızla yan odaya atarak açtığım şalteri aşşağı indirdiğim gibi direk odadan çıktım.