Kampda Bir Gece

Gizemli Oda

Birden Ömer bağırdı. Ben yanına koşdum.

Geldiğimde burada üzeri örümcekle ağıyla örtülü toz içinde üzerinde böcekler olan bir skelet vardı. "Galiba bu da buraya düşmüş, buraya kadar gelmiş ama buradan çıkamamış" diye düşündüm.

"Peki neden çıkamamış?" diye soru oluştu aklımda. Bir az düşündüm. Kendimiz bile buradan çıkamıyorduk. Çıkış yolu arıyorduk.

Ama bir ipucu bile bulamadık. Burada bir kapı vardı. Açılmıyordu. Bir az oturdum. Düşündüm.

Birden sağda bir dolab gördüm. Yavaşca yaklaştım. Dolabın içinden garip sesler geliyordu. Dikkatle dinledim. Sesler anlaşılmıyordu. Dolabı açmaya çekindim.

Birden duvardaki tablo yere düşdü. Kenan bir çığlık atdı. Yüreyim ağzıma gelmişti. Ne kadar uğraştık ama bir şey bulamadık. Sonunda dolabı açmaya mecbur kaldık. Yavaşca dolabı açdım.

İçinde bir sandık vardı. Biz sandığı yavaşca dışarı çıkardık. Sandık kilitkiydi.

Sandığın yanlarından sanki yeşil bir işık geliyordu.İçinde ne olduğunu çok merak ediyordum. "Belki çıkış yolumuz bu ola bilir" diye düşündüm.

Birden ben yere düşen tabloya dikkatle bakdım. Sanki resimdeki adamın gözleri kıpırdıyordu. Çok korktum. Yavaşca yanına gitdim.

Elimle tozunu sildim. Bu acayip bir tabloydu. Adamın gözlerinin kıpırdadığına yemin ede bilirdim. Burası sihirli bir oda gibiydi. Her şey çok garipdi. Bu olayların olmasını hala aklıma sindire bilmiyordum.

Deliricektim. Birden sanki kapıya kimse tekme atıp kaçdı. Korkudan az daha altıma yapıyordum. "O da kimdi öyle?" diye kendi-kendime sordum. Yavaşca kapıya taraf gitdim.

Dolabdan gelen aynı sesler geliyordu. Yine bir şey anlamadım. Acayip tırsmıştım. Birden sandıktan sesler geldi. Sanki kimise boğuyordular. Ben sandığı kırmak istedim ama başaramadım.

Birden Kenan beni yanına çağırdı. Ben hemen Kenanın yanına gitdim. Kenan büyük bir kavanoz bulmuştu. İçinde bir anahtar vardı.

Galiba o sandığın anahtarıydı. Ama sanırım anahtarı götürmek kolay olmayacaktı.

Çünki kavanoz yılanlarla doluydu. Bir yolunu bulmamız gerekiyordu. Kavanozu yere boşaltsaydım yılanlar her yana dağılıcaktı.

Bir az düşündüm. Sonunda bir şey buldum. Kendimizle getirdiğimiz ağac dalını elime aldım.

Yavaşca kavanozun içine saldım. Hemen anahtarı götürdüm.

Az daha yılanlar dalın üzerine çıkıcaktılar. Anahtarı aldım. Sandığın yanına gitdim. Anahtarı takdım ama açılmıyordu.

Galiba sıkışmıştı, hem de paslanmıştı. Bir az daha denedim ve sonunda sandık açıldı...