Ben gözümü kapayarak yavaşca sağ kapıya elimi atdım ve kapının kolunu çektim.
Kapı açıldı. Kenanda tam arkamdaydı.
Kapıyı açdığımda içerisi çok karanlıktı ve birden büyük bir aydınlanma oldu.Aydınlanmadan gözlerimi açamadım. Galiba doğru kapıyı bulmuştuk.
Bir kaç saniyeden sonra aydınlanma azaldı. Yavaş-yavaş gözlerimi açtım.
İlk gördüğüm Kenandı. İkimizde yerdeydik.
Aydınlanmadan gözlerim ağrıyordu ve başım. yavaşca ayağa kalktım.
Üstüm başım toz içindeydi. Bir az temizlendim.
Kenanı ayağa kaldırdım. Kenan kafasını eliyle tutarak ayağa kalkdı.Etrafa baktığımızda ise şoktaydık. Elim titriyordu. Bu sefer biz bir evin içine düşmüştük.
Ama burada hava bir az aydındı. Akşam olmamıştı.
Pencereye yaklaştım ve gördüğüm görüntüler hiç de hoş görünmüyordu. Kenan da yanıma geldi ve ağzı açık kaldı.
Dışarıda bir çok ev vardı ama bazıları yanıyordu. Her yer çöplük içindeydi. Ortalarda hiç kimse yoktu.
Buraya nasıl geldiğimiz hakkında hiç bir fikrim yoktu.
Her yer hurdalık gibiydi. Bazı evlerin kapısı açıktı.
Burası terk edilmişti. Biz evin ikinci katındaydık ve birden evin alt katından qıcırtılar gelmeye başladı.
Sanki aşağıda birileri vardı.
Yavaşca Kenanla nerdivenlerden aşağı boylandık.Aşağıda hiç kimse yoktu. Ama yinede aşağı inmeye korktuk.
Bir süre burada kaldık. Ben yere oturdum. "Acaba şimdi Ömer nerde?" diye düşünüyordum.
Burada bir oda vardı. Kenan odayı inceliyordu.
Az geçmeden Kenan beni yanına çağırdı. Hemen yanına gitdim. Odaya girdiğimde Kenan elinde bir fotoğraf tutuyordu.
Ben fotoğrafı elinden alıp bakdım. Bu bir aile fotoğrafıydı. Bu ev terk edilmişti.
Ama aklımda bir soru daha vardı. Burası neresi böyle?
Odanı bir az daha kurcaladık. Burada yatağın altında bir silah vardı. Ama içi boştu. Nedense susamaya başlamıştım. Kenanda öyle. Çok garipdi.
Sanırım mağarada zaman duruyordu. "Neyse" diyerek odayı bir az daha araştırdım. Odadan gerekli bir şey bulamadım.
Odadan çıkdık. Kendimizi toparlayarak aşağı inmeye karar verdik. Bura çok soğukdu ve darmadağındı.
Televizyon yere düşmüş, elbiseler etrafa saçılmış, aynalar kırılmışdı. Burada iki tane oda vardı.
Biz teker-teker odalara girdik. Birinci odada bir şey yoktu.
Ama ikinci odada bir anahtar vardı. Gereksiz olduğunu düşünüb yerine bıraktık.
Bütün odalar da darmadağındı. "Burada neler olmuş acaba?" diye düşünürken birden yukarıdaki odanın kapısı çarpıldı.
Ödümüz kopdu. Korkudan yalnız Kenan değil, ben de titremeye başladım. "O da neydi diye?" diye sorarak Kenan bana baktı.
"Bilmiyorum. Hadi dişarı çıkıp diğer evlere bakıp bir şeyler bulmalıyız" diye cevapladım.
Hala aklım Ömerdeydi. Sağ mı? değil mi? diye çok merak ediyordum. Acaba onu bula biliceğizmi? diye düşünüyordum.
Birden Kenan eliyle işare ederek "Bak o evde biri var" diye söyledi. Ben hemen dikkatle eve baktım.
Gerçekten orda biri vardı. Ora daha dikkatli bir şekilde baktığımda onun yine aynı mağarada olan maskeli adam olduğunu gördüm.
Ama sanki kara bir duman olub yok oldu. Bu çok dehşet verici ve gizemliydi.
Hava gitdikce daha da soğuyordu. Bura tamamen bir çöplük gibiydi.
Yanan evlere bakıyordum. Evler kül olup gidiyordu. Ben susamıştım, hem de acıkmıştım.
Birden yine beynimde acayip sesler duymaya başladım. Bir anlık durdum.
Sanki beynimdeki ses yukarı çıkmamı istiyordu. Yavaşca kapıya doğru yaklaştık.
Odadan sesler geliyordu. Bu olay et ürperticiydi. Kapıya yaklaştığımda acayip bir kokuyla birlikte sıcak bir hava geldi.
Kapıyı açdım ama kilitliydi. Bir az geri çekildim. Yukarıdaki odaya baktım. İçerinden işık geliyordu.
Oraya gitmek istemiyordum. Ama bir ipucu bulacağıma emindim. Aklıma bir şey geldi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kampda Bir Gece
Mystery / ThrillerBu hikayede olanlar tamamen hayal ürünüdür. Hiç bir filmden ve ya kitaptan alıntı değildir. Birinci bölüm bir az kısa ama diğer bölümlerle devam ederseniz hikaye güzel. Her bölüm için yorum yaparsanız sevinirim. Eğer hikayeyi beyenmezseniz lütfen bi...