Kampa Dönüş

238 6 0
                                    

Korkudan geberecektim. Birden kapının arkasından gülüş sesleri gelmeye başladı. Deli olacaktık. Bu ne ya? Kaan o biri tarafdan beni yanına çağırdı.

Bir nerdiven bulmuştu. Burdan çıkmak için kullana bilirdik. Nerdiveni pencereden aşağı saldım ve teker teker inmeye başladık. Hava tamamen karalmıştı. Her kes indikten sonra geldiğimiz eve döndük.

Kapıdan içeri girdiğimizde renkli işık yoktu. Kapının yanında bir mum vardı. Onu yaktık. Etraf bir az aydınlanır aydınlanmaz odalardan birinde sanki birilerini gördüm. Sanki gözlerimi kırmızı renkte parlıyordu. Kenanda gördü. Korkudan çabuk yukarı kalktık. Odanın pencereleri açıktı. Pencereleri kapadık. Bir az dinlendik. Birimiz nöbet tutuyordu.

O da Kenandı. Ben dinlendikten sonra nöbetde ben durdum. Birden dışarıdan bir ses geldi. Her kes sese uyandı. Pencereden dışarı baktım. Bu inanılmaz dışarıda kar yağıyordu. Hemen dışarı çıktık. Hava çok soğuktu. Birden yanan evlerden biri sanki hiç yanmamış gibi yerindeydi. Bu nasıl olur? Hemen eve yaklaştık. Kapı açıktı. İçeri girdiğimizde etrafda renkli işıklar yandı. Geldiğimiz evdeki işıklar burdaydı. Yukarı odaya kalktık. Burada her yer kitaplarla doluydu. Odanın içine girdik.

Odada bir ayna vardı. Aynanın üzerine sanki kanla "Kendini izle" diye bir şey yazılmıştı. Canın elinde mum vardı. Aynaya yaklaştığımızda bir anda söndü. Yeniden yaktı. Aynada kendime bakıyordum. Ama bir şey yoktu. Arkamı dönüp Kenana baktım. Bir şey anlamamış bir ifadeyle yeniden aynaya dönüp baktığımda aynada bulanık kara bir şey oluşup yok oldu.

Ödüm koptu. Hepimiz yan-yana geziyorduk. Dolantan bir ses geldi. Sanki içinde bir şey düştü. Yavaşca dolapı açtım. Dolaptan çok kötü koku geliyordu. Az daha kusucaktım. Kitapı aldım ve dolapı kapadım. Kitapı açtım. Çok ağır kitapdı. Sayfaları çok eskiydi. Kitapda bu odadan çıkmak için 3 kişiden fazla olmalısınız diye yazılmıştı.

Bu yerin anlamı sizin sabrınızdı. Her şeyin test oduğunu sanmayın. Bundan sonraki yolculuk Kamp. Burdan gitmek için kitapın sonundaki sözleri söyleyin. Kitapın sonunu açtım. Garip-garip sözler vardı. Sözcükleri söyledim ve bir şey olmadı.

Durduk. Birden sanki yer ayağımın altından kaymaya başladı. Birden gözüm karaldı ve bayıldım. Gözümü açtım. Kafamda bir ağrı vardı. Ayağa kalktım. Kenan hala yerdeydi. Ama Can ve Kaan yoktu. Birden bir ses duydum. Yukarıya baktım. Can ve Kaan ağaca düşmüştüler. Ayıldıklarında sakinleştirdim. Onlara yardım ederek aşağı indirdim.

Kenan ayağa kalktı. Biz bir az öne gitdik. Burası ormandı. Ama burası nedense bana çok tanıdık geliyordu. Bir az daha gitdikten sonra birden durdum. Ağzım açık gözlerim dona kalmıştı. Kenanında öyle. Biz mağaraya düştüğümüz yere gelmiştik. Burada boşluktan aşağıya baktım. O zaman Ömer aklıma geldi. "Şimdi acaba nerde?" şuan diye düşündüm. Şoktaydım.

O zaman burası mağaraya düştüğümüz yerse kamp kurduğumuz yerde buralarda olmalı. Karşıdan az duman geliyordu. İnanmıyorum. Kamp yerini bulmuştuk. Kamp ateşi hala yanıyordu. Ama etrafta hiç kimse yoktu. Her kes nerede? "Belki bizi arıyorlar" diye düşündüm.

"Etrafa gidip bakmalıyız" dedim. Ormanda bir az yürüdük. Bir azdan daha yürümüştük. Ama tuhaf giden bir şeyler vardı. Bu kadar yürümüştük ama yola gelip ulaşamamıştık. Sanki ormanı tekrar tekrar dolanıyorduk.

Bir az daha yürüdük ve yine kampa geldik. "Böyle olmayacak" dedim. Hava karanlıktı ve soğuktu. Ateşde bir az ısındık. Birden çalıların arkasından sanki biri geçti. Hemen yerdeki odunlardan birini kaptık. Çalıların arasında biri dolaşıyordu. Çok korkuyorduk. Ben "Hey! Sen kimsin?" diye bağırdım. Yavaşca çalılara taraf yaklaştım. Tam o sırada biri üstüme atladı.

Kenangil müdahele ederek onu üstümden aldılar ve elini kolunu tutdular. Bu da bizim yaşlarda bir çocukdu. Bir tarafdanda asabiydi. "Tamam. Sakin ol. Seni bırakıcaz. Ama bize saldırmayacaksın.

Galiba sende buraya düşmüşsün" diye söyledim. Oda "Evet" diye cevapladı. Çocuklar onu bıraktılar. O bana "Neden bunlar oluyor? Biz neredeyiz" gibi sorular sormaya başladı. Ben "Bizde bilmiyoruz. Buraya düştüğümüzden beri garip olaylar oluyor. Bir arkadaşımı kaybetdim. Sağ mı? Değil mi? Bilmiyorum. Buraya geldiğimizden beri bir maskeli adam karşımıza çıkıyor" diye cevapladım. Oda aynı şeyi söyledi.

Kendimizi toparladıktan sonra ona ismini sordum. Oda "Benim adım Mert. Peki sizin?" diye cevapladı. Bende "Ben Yusuf. Bunlarda arkadaşlarım Kenan, Can, Kaan." diye söyledim. Ona "Bak Mert. Burada birlikteyiz. Buradan çıkana kadar bir-birimize güvenmeliyiz. Bu olaylar hakkında hiç bir fikrim yok.

Ama tek bildiğim bu olaylar daha yeni başlıyor" diye söyledim...

Okuduğunuz için teşekkürler 😉

Kampda Bir GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin