Sırrlar Odasında Gizem

274 12 0
                                    

"Acaba bu gizemin altında ne yatıyordu" derken birden Ömerle Kenan beni yanlarına çağırdı.

Burası çok büyüktü. Ben onların yanına geldim ve ağzım açık kaldı. Burada 2 tane büyük kapı vardı.

Kapıların ikisininde üzerinde "ÖLÜM" yazılmıştı. Duvardada bir yazı vardı. Burada "Sırrlar Odasından çıkmak için doğru kapıyı seçmen gerek. Yalnız bir şansın var.

İpucu: Bu kapılardan doğru olanını bula bilmek yalnız bu odada saklı. Eğer doğru kapıyı bulamazsanız sonsuza dek burada mahsur kalırsınız . Eğer bulursanız öteki yola geçe bileceksiniz.

Gizem dolu Sırrlar Odasında başarılar." diye bir not yazılmıştı. Şimdi çok fena tırsmıştık.

Eğer yalnış kapıyı bulursak burada mahsur kalırız. Her aklıma geldiğinde aklımı kaybediyorum. "Her neyse" diyip oyalanmadan odayı incelemeye başladık.

Odayı bir süre kurcaladık. Ama bir şey bulamadık. Bir az dinlendik. Bu odadan çok garip kokular geliyordu.

Ben ayağa kalkdım. Masadaki kitaplara bakdım. Burada kapılar hakkında bir şey yazmıyordı.

Ama burada da acayip resimler vardı. Ben diğer kitaba bakıcakdım ki, birden kapılardan birinden sesler gelmeye başladı. Kapıya yavaşca yaklaştık.

Kapıdan hafifce soğuk geliyordu. Ben kulağımı kapıya koydum ve dinlemeye başladım.

İçeriden ayak sesleri geliyordu ve gitdikce yaklaşıyordu. Ayak sesleriyle birlikte hem de gülüş sesleri de artıyordu. O kadar yaklaşmıştı ki, sesler sanki beynimdeydi.

Seslerin yansımaları beynimin içindeydi. Birden sesler kesildi ve gülüş sesleri aniden çığlığa dönüşdü.

Ses o kadar güçlüydü ki, az daha sağır olucaktım ve çığlığın etkisinden kendimi yere atdım.

Korkudan az daha kalbim yerinden çıkacaktı. Ömer beni ayağa kaldırdı. Çığlığın hemen ardından diğer odadan da sesler gelmeye başladı.

Korkuyordum. Kafamı toparladım ve korka-korka kapıya yaklaştım. Buradada sesler acayipdi.

Bu kapıdan sıcak bir hava geliyordu. Buradan "Gel!" ve "Git!" sesleri bir-birine karışmıştı. Sesler git-gide artıyordu. Kapıdan yavaşca uzaklaştım ve en sonunda sanki arkamda biri "Yusuf!" diye bağırarak kayboldu.

Artık korkudan bayılacakdım. Bir az kendimize geldik. Sesler artık kesilmişti. Ben odayı bir az daha dolaştım.

Burada bir sürü tablo vardı. Hepside acayip renklerle boyanmıştı ve anlamsız görünüyorlardı.

Sondaki hariç. O tabloda sanki biri başkasının kalbini söküp elinde tutuyordu. Tabloya dikkatlice bakıyorken tablo titremeye başladı ve hemen Kenanın bağırtısını duydum.

Arkama baktığımda Kenan bana taraf koştuğunu gördüm...

Kampda Bir GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin