Bölüm 34

2.8K 108 5
                                    

( Emir SAYLAN 'dan...)

Zeynep Hanım'ın dönüşü bir hafta daha uzamıştı. Arayıp haber verdiğinde endişelenmemesini söyledim. O gittiğinden beri Leyla ile kalıyor, onu yalnız bırakmıyordum.

Tüm günü birlikte geçiyorduk. Kah film izliyor kah dışarı çıkıp dolanıyor, bazen de oturup uzun uzun sohbet ediyorduk. Ama geçmişten değil gelecekten konuşuyorduk. Abisinin intihar ettiğini öğrendikten sonra geçmişle ilgili soru sormayı bırakmıştı. Onun bu hali endişelendiriyordu beni. Her şeyi öğrenmek için can attığını biliyordum. Ama susuyor, hiçbir şey sormamayı tercih ediyordu. Sebebini öyle çok merak ediyordum ki... Buna rağmen ben de onun gibi susmayı tercih ediyordum.

( Leyla BAYRI 'dan...)

Abimin nasıl öldüğünü, neden intiharı seçtiğini deli gibi merak ediyordum ama susuyordum. Susmalıydım. Çünkü korkuyordum. Nedensiz bir korku sarıyordu içimi. Gerçeği öğrendiğimde bir şeyler ters gidecekti sanki. Kötü şeyler olacaktı. Emir'in bu konuyu konuşmaktan çekinmesiydi belki de beni bu düşünceye iten. Evet, onun tavrıydı sebep. Eğer gerçeği öğrenirsem onu kaybedecektim sanki. Aramızdaki her şey bitecekti. Bu yüzden susmayı, geçmişi irdelememeyi tercih ediyordum. En azından annem dönene kadar...

( Emir SAYLAN 'dan...)

Günler endişeyle, hiçbir şey yokmuş gibi davranmakla geçip gidiyordu. Leyla'yı bir an olsun yalnız bırakmıyordum. Ama o gün...

Şirketten aradılar. Katılmam gereken bir çok önemli bir toplantı vardı. İdare edin dedim. Giray Amca sensiz olmaz dedi. Çaresiz gidecektim ama içim hiç rahat değildi. Leyla'ya gitmem gerektiğini söylediğimde gayet rahat bir tavırla, gidip işimi halletmemi söyledi. Melek Anneyi çağırmayı teklif ettim. Reddetti. "Ben çocuk muyum? Kendi evimde başıma ne gelecek ki?" dedi. Çaresiz razı oldum. Hazırlandım. Leyla bahçe kapısına kadar geçirdi beni. Kapıda uzun bir veda öpücüğü kondurdu dudaklarıma. Yüzünde tatlı bir tebessüm...

E: Fazla gecikmem. Hemen dönerim.

L: Aşkım! Rahat ol lütfen. Ben başımın çaresine bakarım.

Sarıldım ona.

E: İçim hiç rahat değil.

Sitemkar baktı yüzüme.

L: Emir! Lütfen!

Ben arabayla uzaklaşırken gülümseyerek el sallıyordu arkamdan. O an derin bir acı çöktü içime.

( Leyla BAYRI 'dan...)

Emir'i uğurladıktan sonra içeri geçtim. Ortalığı toparlayıp televizyonun karşısına kuruldum. Çok geçmedi kapı çaldı. Gülerek kalktım. Gelenin Emir olduğunu düşünüyordum. İçi rahat etmemiş ve geri dönüştü. Ama...

Kapıyı açtığımda kırklı yaşlarda olduğunu tahmin ettiğim, sarışın, güzelce bir kadın buldum karşımda. Kim olduğunu bilmiyordum. Yine de gülümsedim.

L: Buyrun?

Kadın da gülümsedi.

- Leyla?

Ben onu tanımıyordum ama o benim kim olduğumu biliyordu.

- Tanımadın mı beni?

L: Kusura bakmayın. Ben...

Cümlemi tamamlamama izin vermedi.

- Başına gelenleri duydum. Geçmiş olsun demek için geldim zaten. Ayrıca, sana anlatmam gereken şeyler var.

L: Buyrun o zaman. İçeride konuşalım.

Melek Misin Şeytan Mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin