(12) Pişmanlık

33 3 9
                                    

   Şu amına koduğumun hayatında yalnızdım.

Hep yalnızdım. Doğduğumda yaşadığımda yasayamadığımda ya da yaşamaya çalıştığımda...

Yalnız olmak hiçbir zaman canımı yakmadı. Ama özendirdi bee Anne. Hemde çok özendirdi. Ben özendim o çocuklara. Mesela okula babası ile giden kızlara... Birkere bile olsun sorsaydın bana "Bugün okula birlikte gidelim mi kızım?" diye ben sana "Hayır." da derdim. Bana hayır demek koymazdı oysaki. Bana en çok hayır bile diyememek koydu Baba.

Belki de bir kardeşim olsun isterdim. Herşeye ve herkese rağmen onunla gülüp onunla mutlu olmak isterdim. Ama siz bana herşeyi çok gördüğünüz gibi onu da çok gördünüz. Siz beni yalnızlaştırdınız ve bunun için mutlu bile oldunuz...

Fakat tüm bu hayata karşılık çıkıp yüzümde ki o gerçek gülücüğümü çıkarmak için çok çabaladım. Ama olmadı. O mutlu anılarım kül oldu. O gülücüklerim teker teker elimden alındı O kahkahalarımı bir-bir kaybettim ben. Geriye de sadece ben kaldım. Peki benden birşey kaldı mı odası muamma...

Bundan zevk aldınız? Benim canımın yanmasında yakılmasından... Siz benim mutlu olmamı hiç istemediniz.

Biliyor musun Anne?

Ben bazen sen beni döverken hayaller kurardım.. Hayalim neydi?

Ölmek... Evet evet ben 8 yaşımda ölme hayalini kurguladım. Çok ölmek isterdim. 8 yaşındaydım lan. Sen beni öldüresiye döverken ben daha 8 yaşındaydım. Ama aslında sen beni döverken benim canım hiç yanmadı. Sandın. Sadece canımı çok yaktığını sandın. Benim canım en çok sana anne derken kendimden utandığımda yandı. Sana anne demekten utanıyordum. Çok yaktı be anne canımı çok yaktı sana anne bile diyememek.

Unutmak istedim... tüm kötü anılarımı zihnimden silmek istedim. gerçi.. seninle hiç iyi anımız olmadı ama.

Fakat gelgör ki benim öyle ders notlarını ezberleyemediğimde ya da sınavdan 50 aldığımda bana kızan anneme sinirlenip ağladığım zamanlara kötü anım demeyi de çok istedim. Senin bana yaptığın her boku unutmak istedim. Ama olmadı. Yapamadım. Sanki unutmaya çalıştıkça mutlu olmaya çalıştıkça içimde ki o sızı daha da arttı. Şuan da sana Anne demek yaşayamadığım çocukluğuma terbiyesizlikti. Ama ben yine sana sırtımı dönmedim. Bütün herşeyi hiçe sayıp aynıgün içinde kalbimi gömdüm toprağa be anne. Bir ümit senin bu kalpsizliğin geçer diye... Ama buna inanmak hayatımda yaşadığım en büyük pişmanlıktı.

Pişmanlık;

Belkide hayatımı anlatan en büyük kelime...Pişman olup yüzümde ki o buruk gülümseme ile kaldığım anlar benim en büyük hatalarımın başlangıcıydı. Pişmanlık ve ardından gelen gerçek olmayan ve bir o kadarda insanı yakan buruk bir gülümseme...

Hep kendime şöyle derdim küçükken Boğuluyormuş gibi hissetsende yüzünde mutlaka bir gülümseme olmalı , ama özür dilerim küçüklükten verdiğim sözleri tutamadığım için.

Ve Şuanda da bu evden birilerinin gelip beni kurtarmasını beklemek yine ve yine pişmanlıklarımdan biri oldu.

Net söylüyorum babam yine o muhteşem ötesi önemli işleri ile ilgileniyordur.

Annem;

O hayatımda gördüğüm en iyi anne ödülüne layık bir kadın.

Gerçekten öyle tek vasfı o bir sikim olmayan alkol..

Ahh be anne , küçükken ne çok severdim seni , Bana vurmana ya da o yaşımda bana verdiğin ağır işlere rağmen çok severdim seni..

Ama en çok neye üzülüyorum biliyor musun?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Boş ZihinlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin