-4. Bölüm-

25 5 5
                                    

İntarnetim kesildiği için yayınlayamadım. İyi okumalar:)

"Sırma?"

İlk önce bir-iki saniye kadar kısa süre içinde dondum. Sonra arkamdaki ses daha net duyuldu.

"Sırma iyi misin?"

"B.Ben iyiyim."

Bunu söylerken yavaşça arkamı döndüm. Arkamda duruyordu. Gözlerinde, endişe ve ya korkudan parlıyordu.

Yanıma daha yaklaştı.

"Neden öyle kaçıp gittiğini sorabilir miyim..."

Tedirgin bir şekilde sırıttım.

"Kaçıp gittiğimi nereden çıkardın?"

Ağızını açıp, söyleyecek bir şeyi olmadığı için kapadı. Sonra saçlarını karıştırdı.

"Ee... İzin verirsen derse girmeliyim."

Dedim ve arkama bakmadan hızlı adımlarla okula girdim. Niye böyle davranmıştım bilmiyorum. Aslında kafamda epey karışıktı. Nedenini bilmiyorum. Hiçbir şey bilmiyorum. Bilmekte istemiyorum.

.............

"Gelmiyorum."

"Senin inadına..."

Dedi, ve küfür etmemek için sustu.

"ya. Sırma sen niye inat ediyorsun?!"

"Gelmeyeceğim." diye direttim.

"Lütfen sırma, evde Asosyal gibi oldun. Biraz insan içine çık!"

"Orada nilsu olacaksa insan değil, hayvan içine çıkmış olurum."

"Sadece Nilsu, değil. Büşra, ekin, Caner, burak, Kürşat olacak."

"Öff, tamam tamam."

"Ayy gerçekten mi?"

Kafamı Onaylar şekilde salladım. Boynuma atlayıp yanağımdan öptü.

"Dur, şimdi boğacaksın beni!"

Birde küçük çocuk gibi yanağımı sıktı.

"paydon, paydon."

..............

Üstüme, siyah dizime kadar gelen askılı bir elbise giyip, saçlarımı yarı topuz yaptım. Aynada baya güzel görünen bir genç kız vardı. Evet. İyi görünüyordum. Makyajımıda tamamladıktan sonra kapı çaldı. Gelen, Hazaldı. Beni bir baştan aşağı süzdükten sonra,

"Vaay. Bugün çok kalp kırılacak."

"Üff saçmalama. Sanki mezuniyet balosuna gidiyoruz."

Ciddileşti.

"Doğru. Hadi gidelim."

Kapıdan çıktık ve karşımda burağın arabası durdu. İçinde, ekin, caner ve sürücü koltuğunda burak oturuyordu.

Arabanın arka koltuğuna binmek zorunda kaldım. Çünkü ön koltuğu ekin kapmıştı. Pislik.
Caner, her zamanki gibi neşeli, ama burak suskundu. Onu hiç böyle görmemiştim. Her neyse...

Araba en sonunda lüks bir evin önünde durdu. Kızın evi baya güzeldi. Tabi bunun gibi zengin şımarığının evide böyle olmalıydı. Ne bekliyordum sanki.
Kapıyı Nilsu açtı. Beni görünce surat yapsada bir şey demeden kapıyı genişletti. Içeride tam film izlemelik bir hava vardı. Tekli koltukta Büşra, ikili koltuktaysa yayılmış yatan Kürşat vardı. Bizi görünce yerinden kalkmadan konuştu.

Kalbimdeki TahtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin