İnsanlar Antalya denilen cehennemde nasıl yaşıyor acaba, piştim aq. Bölüm geç geldi çünkü sıcaktan nefes almaya çalışıyordum ^_^ Benimde sürekli bir bahanem var :D
~
Rose
Arabayı evin bahçesine sokup jisoo'ya döndüm. Hala sinirli duruyor ama bende sinirliyim.
-Çok mu acıdı?
Kafasını yavaş bir şekilde bana döndürdü" senden nefret ediyorum"
Başımı olumlu anlamda salladım" biliyorum jisoo, hiçbir zaman onun gibi olamayacağım"
-Ruh hastasının tekisin, onunla hiçbir şey yapmadım diyorum ama inanmıyorsun. Hatta beni birçok kez kışkırttı ama ona kanmadım.
Belki de doğru söylüyordur..
-En son sana inandığımda arabanda iç çamaşırını bulmuştum.
Göz devirip koltuğa yaslandı" kapının kilitlerini aç"
-Kaçacak mısın?
-Saçmalama rose, aç hadi.
Elimi yüzüne uzatıp hafif ıslak olan göz altlarını silmek istemiştim ama hızlı bir şekilde elimden kaçtı.
Jisoo" bir daha bana dokunma veya yaklaşmaya çalışma, duydun mu?"
-Ama karımsın.
Sinirli bir şekilde güldü" o zaman karınmışım gibi davransaydın"
-Sende öyle davranmıyorsun.
Karnımı işaret etti" o şeye ve sana alışmaya çabalıyorum, fark etmen gerekirdi"
Yüzümü buruşturdum" o şey mi?"
İç çekti" her neyse"
-Bak, dengesiz hareketlerim olabilir ama bir süre geçtikten sonra pişman oluyorum. Sana vurduğum için özür dilerim, canını yakmak istememiştim.
"Artık aç şu lanet kilitleri!" bağırınca hemen dediğini yaptım.
Hızla arabadan indi"Seni seviyorum jisoo, affet beni"
Kapıyı kapatmadan önce kafasını içeriye sokup tiksinir bir şekilde suratıma baktı" cehenneme git" tam gidecekken geri döndü" unutmadan, çok çirkinsin" kapıyı sert bir şekilde kapattı.
Arabanın aynasından yüzüme bakıp yutkundum" çirkin olduğum için mi beni sevmiyorsun jisoo" gözlerim dolunca hemen arabadan inip peşine takıldım.
Yaptığım şeyin bir açıklaması olmadığını biliyorum ama o da bana hakaret edip duruyor.
Eve girer girmez jisoo'yu salonun ortasında kollarını bağlamış bir şekilde dururken buldum.
"Sonunda geldin" jennie'nin sesini duyunca koltukta oturduğunu fark ettim.
Ayağa kalkıp bana doğru koştuktan sonra kollarını boynuma doladı" ondan nefret ediyorum" hıçkıra hıçkıra ağlarken elimi beline yerleştirdim.
Bugün herkes birinden nefret ediyor sanırım" neyin var?" diğer elimi saçlarına çıkartıp okşadım.
Jisoo" ona neyin var bana tokat, harika"
-Dur bi jisoo.
Geri çekilip burnunu çektikten sonra elinin tersiyle göz yaşlarını sildi" evimize başka bir kadın almış"
-Ne? Lisa mı?
Jennie" başka kim olabilir chaeyoung"
-Şaşırdım sadece.
Jisoo" hak ettin Jennie"
Jisoo'ya bakıp kaşlarımı çattım" odana çıkmak ister misin?"
Yapmacık bir şekilde gülümsedi" hayır, odama çıkmak istemem"
Jennie elimi kavradı" sorun yok chaeyoung, alıştım" elini sıkıp koltuğa yönelttim.
Koltuğa oturduk" belki başka bir şey için gelmiştir kadın"
Başını olumsuz anlamda salladı" hayır, kapıyı açan oydu ve lisa'nın yorgun düşüp uyuduğunu söyledi"
Hassiktir..
-Başka bir yönden bakalım, belki seni özlemiş ve sürekli ağladığı için yorgun düşmüştür.
Jisoo" yoo baya baya kadınla seviştiği için yorgun düşmüş"
Jennie bir anda daha çok ağlamaya başladı" kapa çeneni jisoo"
Jisoo" hayır, her şeyi hak ediyor"
-Bu kız sana ne yaptı ki? Hem benden nefret ediyorsun hemde eski sevgilimden. Manyak filan mısın sen?? Beni sevmiyorsan eski sevgilim de senin için sorun olmamalı"
Güldü" sadece lisa'yı düşürdüğü aptal durum için... "
-Lisa'yı ne zamandır tanıyorsun ki? Yine yalan söylemeye başladın, bunun sonu yok sanırım.
Jennie elini koluma yerleştirdi" boşver rosie"
Jennie'nin elini kavrayıp ayağa kaldırdım" en iyisi başka bir yere gitmek"
Jisoo" umarım hayatımdan da böyle gidersin"
Umursamayıp jennie'yi dışarıya doğru sürükledim. Sonunda arabamın yanına geldiğimizde sürücü koltuğuna oturup derin bir nefes aldım.
Jennie yanıma bindi" nasıl dayanıyorsun buna"
-Yine seulgi ile buluşmuş.
-Bu kız gerçekten garip.
-Bunu duyunca ona zarar verdim. O yüzden böyle davranıyor.
-Ne yaptın?
-Tokat attım ama hızlı vurmuş olmalıyım çünkü benim bile elim acıdı.
-Bende yanağındaki kızarıklığı soracaktım ama kendi derdimden zaman kalmadı.
Arabayı çalıştırdım" lisa'nın böyle bir şey yapacağını zannetmiyorum, onu tanıyorsun"bahçeden çıkıp ana yola doğru sürmeye başladım.
Jennie" sorunda bu, artık tanıdığım lisa'yı göremiyorum. Aramızda geçenleri öğrendiğinden beri benden uzak duruyor, belki de soğudu"
Cebimden telefonumu çıkartıp lisa'yı aramaya başladım. Bir kaç kere çaldıktan sonra açıldı.
"Ne oldu rose" arabaya bağlayıp telefonu arka koltuğa attım.
Sesi uykulu geliyor" müsait misin?"
-Müsait değilim, ne istiyorsan buradan söyle.
-Eve geleceğim ve konuşacağız.
"Yalnız değilim, gelme" Jennie elini yüzüne siper etti, büyük ihtimalle yine ağlamaya başladı.
-Jennie yanında mı? Konuşup aramızda ki meseleyi çözmek istiyorum.
"Jennie denilen kadını merak ettim" başka bir kadının sesini duyunca gözlerim şaşkınlıkla açıldı.
Cidden evinde başka biri var..
Jennie" oraya geliyorum ve seni mahvedeceğim lisa, duydun mu beni??"
Lisa telefonu yüzümüze kapatınca arabayı kenara çektim.
Jennie" o kadın orada işte, hemde yatak odamızda. Başka birini odamıza kadar sokmuş"
-Eve gittiğinde adını söylemedin mi bu kıza?
-Hayır, söylemedim.
Arabayı hızlandırıp direksiyonu sıkı sıkı kavradım" gidelim ve ne bok dönüyorsa öğrenelim"
Jennie" teşekkür ederim chaeyoung"
-Teşekkür etmene gerek yok, arkadaşımsın ve tabi ki sana yardımcı olmaya çalışacağım.
Başını olumlu anlamda sallayıp koltuğa yaslandı.
~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obligation~Chaesoo
Fanfiction*TAMAMLANDI* Evlilik cüzdanını kaldırıp sinir bozucu bir ifadeyle gülümsedi" bu ne demek biliyor musun Jisoo?" -Hiçbir anlamı yok. Güldü" çok büyük bir anlamı var" yüzüme yaklaştı"artık benim olduğunun bir belgesi" -Senin değilim chaeyoung. Evlilik...