İçimden bu bakışlarının sonunun olmayacağını hissetttim.Ne kadar hoşuma gitsede artık gitmemiz gerektiğinin farkındaydım.
"Emre şey,bence gitsek iyi olur" diyip gülümsedim.Saatine baktı,gülümsedi.sandalyesini geriye çekip kalktı.Bu iğrenç şeyi içmek zorunda kalmadığım için mutluydum.
Yaşasın ki dersimiz Tarih'ti.Bu hoca tam bir best teacher'.Hocanında beni sevdiğini düşünüyordum.Çünkü derslere katılıyordum ve sınavlarım yüksekti.Hocanın beni sevmemesi için bir sebep yoktu bence.
Bu dersimiz yine su gibi çabucak akıp geçti.Öğleden sonraki derslere girmeyi planlamıyordum.Gereksizdi nasıl olsa (!)
Eskiden okulu çok severdim.Hatta hiç bi zaman tatil olmasını istemezdim.Ama şuan gerçekten tam aksini düşünüyorum.Hayat nereye kadar okumakla devam edebilirdi ki?
Bence okadar önemsememek gerek.Öğleden sonra
Derslere girmeyecektim.Ama eve gitmekte istemiyordum.Keşke Emre'yle birlikte bir öğle sonu geçirsek diye içimden geçirdim.Ben tam okulun çıkış kapısından çıkarken arkamdan patır patır koşuş sesleri duydum.Arkamı döndüm.Emre koşa koşa yanıma geliyordu.Yanıma geldiğinde nefes nefeseydi.
"Şey Deniz,sanırım öğleden sonraki derslere girmiceksin"
"Evet,ne oldu ki?"
"Birlikte bir şeyler yaparız diye düşünmüştüm,tabi senin için bir sorun yoksa eğer"
Gerçekten başka bişey dilesem tutucaktı heralde.Salakmısın Emrecim ne sorunu olcak,ne münasebet.
"Hayır tabiki,hadi gel güzel bir öğle sonrası geçirelim" diyip sırıttım.
Bir elim çantanın kolunu tutuyor,diğer elimde montumun cebindeydi.Emre ise sanki hiç üşümüyordu.Elleri dışarda montunun önü açık bir şekilde dolaşıyordu.Delirmiş olmalı.Hiç şaşırtııcı olmayan birşey oldu.Yine yanyanaydık ama konuşmuyorduk.Hep böyle oluyordu.Ne zaman yan yana gelsek hiç konuşmuyorduk.Ama olsun onun yanında olmak bile muhteşem.İlk iletişimi ben başlatmak istedim.Ona bakıp tebessüm ettim.O da bana aynı şekilde karşılık verdi.Yine yolumuza devam ediyorduk.Birden elini cebine attı ve bir sigara paketi çıkardı.İçinden bir tane alıp bana uzattı.
"Alırmısın?" Sesi alaylıydı.
"Şey,teşekkürler kullanmıyorum"
Gülüp paketi tekrar cebine koydu.Ağzından çıkan duman gerçekten havalı duruyordu.Ama kokusu beni gerçekten rahatsız ediyordu.Astımım vardı benim,doğaldı bu tabi.İstemsizde olsa öksürük tuttu.Bir değil iki değil ard arda sürekli öksürmeye başladım.Emre farkedip eliyle saçlarımı geriye çekerek
"İyimisin,neyin var?"
Öksürüklerin arasından "astım" diyip öksürmeye devam ettim.Aniden elindeki sigarayı bir hışımla atabildiği en uzak noktaya attı ve beni bir kenara çekip su uzattı.
"Çok sağol" diyip verdim.
"Nedemek,daha iyimisin?"
"Sayende" diyip gülümsedim.
Bana bakıp kocaman bir tebessüm edip sımsıkı sarıldı.Şimdi düşünüyorumda,sanırım beni en mutlu eden,en rahat olduğum yer onun kollarının arasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSTANBUL YOLCUSU
RomanceYeni şehir , yeni okul , yeni kişiler , yeni dostlar ve yeni bir aşk... Deniz'i zorlu bir yol bekliyor