~ 6. Bölüm ~

363 102 0
                                    

   Sabah erkenden kalkıp okula gelmiştim. Erkenden kalkıp dediğime bakmayın işin aslı bütün gece uyuyamamıştım. O gördüğüm şey uyumama bir türlü izin vermiyordu. Sınıfta kafamı sıraya koymuş ve öğretmen sınıfa gelene kadar uyuyabilmeyi umut ediyordum. Tam uykuya daldığım sırada görgüsüzün biri bağırarak sınıfa girdi. Ne sanıyordu bu kız kendisini? Burada uyumaya çalışan insanlar var. Tabi sen nerden bileceksin.

   İç sesimi bir kenara bırakarak kafamı kaldırdım. Bu görgüsüzlüğü kimin yaptığını merak ediyordum. Kafamı kaldırdığımda boğazımda bir düğüm oluştuğunu fark ettim. Nefes almamı engelleyen bir düğüm. Ve yanıyordu. Boğazım ateş çıkaracak derecede yanıyordu. Bayılacakmış gibi hissediyordum. Belki de uykuya dalmıştım ve bu bir rüyaydı. Evet evet kesinlikle rüyaydı. Uykuya dalmış olmalıydım başka bir açıklaması olamazdı. Kendimi uyanmaya zorladım. Ama başaramadığımda bunun rüya değil gerçek olduğunu anlamıştım. İşte o zaman daha da kötü hissettim. Onun burada işi neydi? Yoksa sevgilisinin yanına mı gelmişti? Kendimle savaşıyordum. Bu düşünceleri kafamdan atıp normale dönmeye çalıştım. Kız, sınıftan birileriyle konuşuyordu. Ama biraz daha iyi bakınca konuşuyor gibi değil de sanki onları sorguya çekiyormuş gibi bir hali vardı.

   Bir süre sonra kız yanıma geldi.

-Merhaba.

-Memeerrhabaa.

-Ben Sinem. Sanırım sen de Duygu oluyorsun.

-Evveevet. Duygu benim.

-Neden kekeliyorsun?

-Iıı, şey.. Genelde uykusuz olduğumda kekelerim.

(Tabiki de yalan söylüyordum. Nasıl düzgün konuşabilirdim ki? Hala olayın şokundaydım ve onun yüzünden uykusuz kalmıştım. Onun haberi olmayabilirdi ama tüm suç onundu.)

-Pekala, sanırım Berk'le beraber oturuyormuşsunuz.

-Evet.

(Evet Berk'le oturuyordum. Bundan ona neydi ki? Kızı öldürmek istiyordum. Neler söylüyordum. En iyisi şu iç sesime hakim olmaktı.)

-Berk benim sevgilim.

-Eee?

-Eeesi kendine dikkat et. Onunla oturuyor olabilirsin ama onunla konuşma. İyi bir kıza benziyorsun ve dediklerimi dikkate alacağından eminim.

(Bu kız gerçekten kendini ne sanıyordu! Bu ne cürret? Şu an kalkıp onu öldüresiye dövebilirdim. Sinirli miyim? Hayır değilim sadece kızı öldürmek istiyordum.)

-Yoksa?

(Evet işte söyledim. Sabrımı zorluyordu. İlk defa birisine karşı bu kadar öfkelenmiştim. Normalde çok uysal bir kızım ve çok kişiyle muhattap olmam zaten.)

   Tam ağzını açıp tehdit cümlelerini savuracağı anda Berk sınıfa girdi. İlk girdiğinde mutlu gibiydi. Yüzünde ufak bir tebessüm vardı. Direk buraya bakmıştı ve hemen yüzündeki o ufak tebessümün yerini asık bir surat almıştı. Aslında biraz da şaşkın gibiydi. Sinem'in burda olmasını beklemiyor ve onu gördüğüne sevinmemiş olduğunu düşündüm. Çünkü mimikleri bunu gösteriyordu. Ama Sinem yine görgüsüzlük yapıp Berk diye bağırdı. Hızlıca yanına gidip sarıldı. Gözlerimde yaşların biriktiğini hissettim. Akmamaları için bir kaç kere gözlerimi kırpıştırdım. En son sıkıca kapatıp bu olanların beni ilgilendirmediğini kendime söyleyip durdum.

Gözlerimi açtığımda kızın hala Berk'e sarıldığını gördüm. Ama Berk sarılmıyordu. Durumdan rahatsızmış gibi görünüyordu. Kız Berk'e boğacakmış gibi sardığı kollarını yavaşça gevşetti sonra da sarılmayı tamamen bıraktı. Bir şeyler konuşmaya başladılar. Sessiz konuşuyorlardı. Duymak zordu. Bu yüzden yüz ifadelerini inceledim. Kız mutlu görünüyordu ama bir süre sonra yüzü asıldı ayrıca şaşkındı. Berk'in yüzündeyse bir rahatlama sezmiştim. Berk yanıma gelirken kız asık suratıyla hızlıca sınıftan çıktı. Ne konuştuklarını merak ediyordum yine de belli etmedim.

-Selam Duygu.

-Selam.

-Sinem sana ne dedi bilmiyorum ama onun adına özür dilerim.

-Sorun değil.

   Bu çocuk nasıl bu kadar kusursuz olabiliyordu? Anlam veremiyordum. Sanırım eve gidip rahat bir uyku uyuyabilirdim. Okuldan izin alıp eve geldim. Odama çıkıp çantamı bir köşeye fırlattım. Balkon kapısını açtım ama rüzgar fazla olduğu için geri kapattım. Mutfağa inip kendime sıcak çikolata yaptım ve tekrar odama çıktım. Üzerimi çoktan değiştirmiş ve Hello Kitty'li pijamamı giymiştim. (Kaç yaşıma gelirsem geleyim böyle pijamalar giymeyi sevecektim.) Sıcak çikolatam bitene kadar bilgisayarda takıldım. En son çıkmadan önce Facebook hesabıma girdim ve... ve.. Arkadaşlık isteği gönderdiğine inanamıyordum. Heyecanlanmıştım. Hemen isteği kabul edip bilgisayarımı kapattım. Yumuşak yatağım üstüne vücudumu yavaşça bırakarak uykuya teslim oldum.

Sonsuzluk MavisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin