6. Mesajlar

430 40 10
                                    

Melihin "Duygu iyimisin?" Sorusuyla düşüncelerimden çıktım.

-"Şey... eeh evet iyiyim" dedim, bu mesajdan kimsenin haberi olsun istemiyordum çünkü.

"Eminmisin yüzün düştü mesajdan sonra. Hortlak görmüş gibisin."

"Yok birşeyim iyiyim ben. Mesaj bir arkadaştan geldi" diyerek konuyu kapatmak istemiştim.

"Hani sevgilindendi?" Diyerek Talat bana Piç smile attı.

-"Arkadaşlar kalkalım mi?" Diye sordum ve Talatın sorusunu böylece cevaplamadım.

Talat yine saşmış bir şekilde bana baktı ve "daha Çiğköfteni bitirmedin" dedi.

-"Evet haklısın ama ben doydum neyse biraz daha oturalım sonra kalkarız ama dimi?" Diye sorduktan sonra Melih "Tabi kalkarız" diye cevapladı. Ardından Sevda bana sorar gibi baktı birşey olduğunun farkındaydı. Sevda benim en iyi arkadaşım ve ben ondan birşey gizlemeyi sevmediğim için mesajı gösterdim.

Sevda mesajı okuduktan sonra bana baktı. Ve sadece benim duyabileceğim bir şekilde "Bu çocuğun kim olabileceği hakkında bir tahminin var mı?" Diye sordu.

-"Yok hayır hiç bir fikrim yok. Sevda.. açıkçası ben biraz korktum ya bu benim nerede olduğumu nerden biliyor? Sen birine söyledin mi acaba dışarı çıkacağımızı?"

"Yok hayır hiç kimseye söylemedim. Melihe soralım mı? Belki kim olabileceği ile tahmini vardır?"

-"Yok ya gerek yok şimdi boşuna onların endişelenmesini istemiyorum. Inşallah birdaha yazmaz." Bunu dediğim anda yine bir mesaj geldi. Bir an kalbim çok fena atmaya başladı ve Sevdaya caresiz bir bakış attım.

Mesajı açtım ve annemden geldiğini gördüm. Bir an rahatladım.

'Kızım cüzdanını evde unutmuşsun.'

Aferin sana Duygu şimdi bu yediklerini kim ödeyecek diye düşünürken elimi cebime attım ve on Euro buldum. Hadi yine şanslı günümdeydim.

"Allah allah senin telefonun da bir türlü susmadı" dedi Talat ve bende tabi ki cevabını vermek için

"Eeeh insanın sevdikleri olunca öyle oluyor. Sen bilemezsin tabi" dedim ve fake smile yaptım.

"Sen çok biliyorsun zaten"

-"Sn çık biliysn ztn." Diyerek kendimi tutamadım ve gülmeye başladım. Talat da aynı öyle. Ilk önce çok sert bakıyordu ama sonra o da başladı gülmeye ve bizim iki çifte kumrular bize bakıp önce ne olduğunu anlamadılar ama onlarda başladı gülmeye.

-"Aaay allahım Karnım çok fena hahah" diyerek hala gülüyordum.

"Evet yaaa hahaha bencede neyse artık kalkalım mı?"

"Tabi kardeşim kalkalım bence cafeye gerek yok artık nehrin kenarına gidelim tamam mı?" Dedi Melih. Ama bu havada nehrin kenarı soğuk olmazmı ya hadi neyse güzel olur inşallah.

Herkes masadan kalktı ve tam ödeme yapmak için kasaya gittiğimizde Melih "Nereye gidiyorsunuz? Biz hesabı ödedik" dedi. Bende biraz kızdım çünkü en nefret ettiğim şeylerden biridir bu.

-"Niye ödediniz ki? Biz kendimiz de öderdik'' sanırım biraz çok sert davrandım.

"Ne olcak canım bir kere biz ödesek daha sen ödersin tamam mı?"

-"Tamam sözmü?'"

Talat "Haaa söz söz hadi artık çıkalım" dedikten sonra çıktık Çiğköfteciden ve nehrin olduğu tarafa yürümeye başladık. Yaklaşık 5 dakika sonra gelmiştik zaten çok yakındı çünkü.

Kalbime yazılan en güzel İsimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin