"Ne dedi sana?"
-"Sanada Günaydın."
"Günaydın. Ne dedi?"
-"Sadece selamlaştık o kadar."
"Duygu bana yalan söylemiyorsun dimi?"
Oooof bu kendini babam mı sanıyor anlamadım. Ne yapmak istersem yaparım allah allah ona ne?
-"Niye yalan söylicekmişim?"
"Iyi öyle olsun." Dedi ve bende yanından ayrıldım.
Bu sefer dersimiz almancaydı ve aslında hızlı geçti.
Tenefüste yine mesaj geldi:
'Sana her geçen gün daha da aşık oluyorum. Kavuşma günümüzü sabırsızlıkla bekliyorum.'
Kavuşma günü mü? Ne diyor bu yaaa?
Bugün Sevdayla birlikte boş dersimiz vardı. Oturduk muhabbet ettik falan.
Aras'ın da boş dersi varmış anlaşılan çünkü yanımıza geldi.
"Selam" biraz çekingen bir hâli vardı kesin nasıl bir tepki vereceğimizi bilmediği içindir.
-"Selam" dedim bende gülümseyerek ama Sevda gözlerini devirerek ve sıkılmış bir şekilde karşılık verdi.
Bende Sevdayı dürttüm.
"Nasılsın Duygu?" Dedi.
Anlamıyorum herkes ondan neden nefret ediyor çocuk çok iyi çok tatlı biri.
-"Çok sağol iyiyim sen nasılsın?" Dedikten sonra birden gözleri büyüdü sanırım sevinmişti ona cevap verdiğim için.
Az konuştuktan sonra o da ayrıldı yanımızdan.
-"Sevda niye çocuğa kötü davranıyorsun?"
"Duygu sen beni deli mi etmek istiyorsun? Melih sana onunla konuşma dedikçe sen daha yakınlaşıyorsun onunla. Çocuk sağlam biri değil."
-"Oooof Sevda sen nereden bileceksin ki? Tamam Melihi seviyorsun ama o dedi diye hiçbirşeyi uygulamama gerek yok."
"Sen zaten herzaman kendi bildiğini yap tamam mı!"
Gerçekten anlamıyorum onları ne istiyorlar yaa. Sonuçta hayat benim hayatım kiminle konuşacaksam konuşurum.
Bende cevap vermedim ve diğer ders de başlayacaktı zaten 5 dakika sonra. O yüzden yukarı çıktık. Ders Matematikdi ve bu sefer Aras'ın bana anlattığını uyguladım ve gerçekten çok yardımcı oldu. Tüm dersi anladım ama yinede çok sıkıcıydı. Bir buçuk saat sonra zil çaldı ve herkes dışarı çıktı. Bilmiyorum neden ama bugün Melihle fazla konuşmadım.
Okul çıkışı Sevdayla çarşıya çıktık biraz kafa dağıtmak için alışveriş yaptık sonrada bir cafeye oturduk. İki çay söyledik ve biraz dedikodu yaptık. Kızların yapabileceği en iyi şey.
"Yaaa Duygu?"
-"Efendim?" Aslında hiç konuşmak istememiştim ama cevap vermemek olmazdı. Konu nereye geleceğini de biliyordum aslında.
"Sen ne yapacaksın Arasla?" Ve bunu soracağını biliyordum.
-"Nasıl yani Aras benim arkadaşım siz hepiniz ondan neden nefret ettiğinizi anlamıyorum."
"Nefret etmek değil sadece güvenmemek. Gerçekten bilemiyorum bu çocukta başka birşey var."
-"Olabilir ama o benim arkadaşım ve ben onunla konuşmaya devam edeceğim yoksa ona haksızlık yapmış olurum."
"Hiçte bile." Bence bu konu fazla uzadı ve herkes çok abarttı.
-"Öyle Sevda lütfen daha bu konu hakkında konuşmayalım olur mu?"
"Çok inatçısın."
Daha sonra kalktık ve eve gittik.
~
İki gün kalmıştı okula sonra hafta sonu vardı cok şükür. Hazırlandım ve evden çıktığımda Sevdayı bekledim. O da geldikten sonra beraber okula gittik. Daha sonra Melihde geldi.
Okula girmeden bir mesaj geldi:
'Günaydın canım. Çok az kaldı sana kavuşmak için. Sana bir hediye aldım, bugün Tenefüste okulun bodrum katına git orada bir paket olacak onu al ama kimseye gösterme. O hediyeyi almazsan ne yapacağımı tahmin edebilirsin heralde.'
Mesajı tekrar ve tekrar okudum. Nasıl bir insan olduğunu anlamadım. Dürüstçe niye karşıma çıkmıyor anlamıyorum.
Neyse ki dersten sonra bodruma gittim ve gerçekten bir paket vardı. Fazla büyük olmadığı için çantama koydum.
Ardından tuvalete gittim ve paketi açtım. İçerisinde bir bileklik, gül ve küçük bir not vardı.
Notun üzerinde ise:
'Umarım hediyeni beğenirsin. Lütfen bu bilekliği asla çıkarma.'
Bileklik gerçekten çok güzeldi ama bunu takamazdım.
Sevdanın yanına gittim.
"Kızım nerdesin sen ya? Kimseye birşey söylemeden ortalıktan kayboluyorsun gerizekalı."
-"Allah allah bir rahat ol sadece tuvalete gittim."
Allahım lütfen bana günah yazma bu aralar çok yalan söylemeye başladım. Affet allahım.
"Niye bana haber vermiyorsun?"
-"Ne bilim sen orda birileriyle konuşuyordun bende bölmek istemedim."
"İyi o zaman bugün birşeyler yaparmıyız?"
-"Yok ya ben eve gidim hergün dışardayım.
"Çok sıkıcısın."
-"Olabilir canım."
Zil çaldıgında hemen dışarı çıktık ve Talat duruyordu orda. Onu gördüğüm anda yine düşüncelerime daldım ve birden durdum. Onu yaklaşık bir haftadır görmemiştim.
Ne yapiyor burda? Kimi görmeye geldi? Acaba bana kızgın mı? Onunla konuşsam mı?...
Arkadan biri beni dürttüğünde ona gözümü bile kırpmadan baktığımı anladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbime yazılan en güzel İsim
Storie d'amoreHava soğuktu. Eylül ayı gibi değildi. Rüzgar esiyordu ama yinede güzel di hava. Arada saçlarım yüzüme doğru geliyordu ve gerçekten çok zorluk çekıyordum simidimi yemekte. "Biliyormusun, bazen bir insanı deniz gibi seversin. Her huyu güzeldir, deniz...