11. Bölüm ( Kısa bir kesit)

2.5K 170 28
                                    

3 yıl önce

Nisan ayındaydık. Düğünümüze bir hafta kalmıştı. Ev tutulmuş, bütün eşyalar yerleştirilmiş; kuaför, nikâh memuru, düğün salonu ve benzeri bütün randevular alınmış ve geriye sadece nikâhı kıymak kalmıştı. Onca koşturmaca içerisinde düğün öncesi son bir kez prova almak için Aylin Hanım'ın kapısını çalmıştım zayıflamamış olmayı dileyerek.

"Hoş geldiniz Eylül Hanım, buyurun, oturun. Aylin Hanım provada, az sonra sizi alacak. O sırada beklerken bir şeyler içmek ister misiniz?"

"Çok teşekkür ederim, bir bardak su alabilirim."

"Tabiî, hemen." diyen asistan kız ağır adımlarla mutfağa yönelmiş, az sonra elinde bir bardak su ve biraz çerezle geri dönmüştü. "Buyurun."

Elimdeki bir tabak çerezi kemirip sıramı beklerken hemen önümdeki sehpanın üzerinde üst üste yığılmış dergilerden bir tanesini seçip incelemeye başlamıştım. Duvak ve saç modeli konusunda hâlâ kararsızdım ve bir fikir bulabilmek için sayfaları çevirip duruyordum. İçime sinen hiçbir şey yok gibiydi. Kararsızlığımla savaş verdiğim yarım saat geçtikten sonra sıra bana gelmişti.

"Buyurun Eylül Hanım, Aylin Hanım sizi bekliyor."

Elimdeki dergiyi aldığım yere bırakıp prova odasına yönelmiş ve perdenin arkasına geçip prova basamağına çıkmıştım. Aylin Hanım gelinliği üzerime giydirip arkadan kurdeleyi çekiştirerek iyice sıkmış ve gelinliğin bedenimi sarmasını sağlamıştı.

"Tebrik ederim Eylül Hanım, bedeninizde hiçbir oynama yok. Yalnız kol altı biraz yüksek dikilmiş, ben iğne alayım, orayı düzeltelim. Sizin içinize sinmeyen bir şey var mı?"

Aylin Hanım'ın sorusu üzerine bir kez daha aynada kendimi incelemeye başlamıştım. Beyaz gelinliğin içerisinde öylece kendimi görmek beni fazlasıyla heyecanlandırmıştı. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissetmiştim. Straplez gövdeyi Fransız dantelleriyle süsletmiş ve taş, pul, boncuk gibi ayrıntıları kullandırtmamıştım. Sade ve şık olmaktı hedefim. Belinde tül ile ince drapelerden kalın bir şerit kemer çektirtmiştim belimi ortaya çıkartması için ve eteğini fazlaca kabarık prenses model tercih etmiştim. Bir an babamın da hayatta olmasını ve beni bu saf güzelliğin içerisinde görebilmesini istemiştim. Belki de bir yerlerde izliyordu beni, kim bilir? İşte bu düşünce hayatı biraz daha çekilir kılıyordu çoğu zaman.

Ben aynanın karşısında gelinliği incelerken yardımcı kız, Aylin hanımın kulağına eğilerek bir şeyler fısıldadı ve gitti. Ardından Aylin Hanım rahatsız olmuş bir ifade ile döndü bana.

"Şey, Eylül Hanım, Cem Bey gelmiş ve çok acil sizinle konuşmak istiyormuş. Kendisini bahçeye aldık. Yalnız uzun sürmezse sevinirim. Sizden sonra bir randevum daha var."

"Tamam. Fazla uzatmadan dönerim. İzninizle..."

Gelinliğimin eteğini yukarı kaldırıp prova basamağından inmiş ve bahçeye çıkmıştım. 'Gelini düğünden önce damadın görmesi uğursuzluk getirir' derlerdi ama benim öyle batıl inançlarım hiç olmamıştı. Cem, arkasını dönmüş caddenin kargaşasını izlerken yanına gitmiş ve arkasından kollarımı beline dolayıp ensesine bir öpücük kondurmuştum. Ensesini öptüğümde çok huylanırdı ve bu yüzden onu ensesinden öpmek bana daha da çekici gelirdi.

"Hoş geldin aşkım. Beni mi özledin yoksa gelinliğimi mi merak ettin?"

"Eylül, konuşmamız gerekiyor. Bu... Ciddi bir konu..." dediğinde gergin yüzündeki endişeyi okuyabilmiştim. Belli ki söylemeye çekindiği ama aynı zamanda konuşmamız gereken bir sorunumuz vardı.

Eylül'de Aşk (Kitap Oldu...) -18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin