Giriş

6.5K 319 102
                                    

"Anlamıyorsunuz, Mete Bey! İstediğim gezip eğlenmek ya da yeni yerler keşfetmek değil ki. Bunu en iyi sizin bilmeniz gerekir. Hatırlatırım ki, ben zaten gitmek istemediğim için şu an burada, sizin yanınızdayım. Kaçmanın bir çözüm olmadığını biliyorum. Ben artık hayatımın sıradanlığından sıkıldım. Ben yenilenmek istiyorum. Kendimi hatta Cem'i affetmek istiyorum. Artık nefretin esir aldığı ruhumu özgürlüğüne kavuşturmak, yüreğimi kara lekelerinden arındırmak istiyorum. Ben kökten bir değişiklik, ne bileyim bambaşka bir hayat istiyorum. Geçmişin gölgesinden artık sıyrılmak istiyorum."

"Sizi anlıyorum Eylül Hanım! Bu söyledikleriniz tedavimiz açısından oldukça önemli bir gelişme. Artık siz de affetmek ve değişmek, bunun için de bir adım atmak istiyorsunuz. Bu demektir ki iyileşme sürecine girmişsiniz. Çok uzun zamandır sizi bu kadar istekli görmemiştim ve gerçekten sizin adınıza çok sevindim. Fakat iyileşmek için yeni bir hayat çizmek zorunda değilsiniz. Yürekten bir af, ruhunuzu zaten özgür bırakacaktır. Hem yeni bir hayat her şeye sıfırdan başlamak demek... Sıfırdan başlamak ise yepyeni bir düzen, yeni bir kimlik demek... Bu da büyük cesaret ister. Gerçekten hazır olduğunuza inanıyor musunuz?" dedi psikoloğum beni vazgeçirmek istercesine. Oysa ben kararlıydım, başkalarına göre belki saçmaydı ama benim için affetmek yenilenmekten geçiyordu. Eğer eski Eylül'ü silersem onu yaralayan anılarından da kurtulmuş olacaktım. Buna inanıyordum.

"Ben..."dedim ve başımı olabildiğince dik tutup devam ettim. "Yapabilirim."

Mete Bey bir saate yakın süren konuşmanın sonunda daha fazla söylenecek bir şey kalmadığını anlayınca önündeki not defteri ile kalemi aldı eline yeniden. Not tutarken bir hayli düşünceli görünüyordu. İki yıldır kabuğuna çekilen Eylül'ü öyle iyi analiz etmişti ki belki de yapabileceğim konusunda bana güvenmiyordu. Beni benden daha iyi tanıyordu şüphesiz. Ama bu defa eskisi gibi olmayacaktı. Bu defa kendime fazlasıyla güveniyordum. Ya da uzun süren bir terapi dönemi sonunda öyle olduğunu sanıyordum.

Huzur verici bir sessizlikten sonra söze giren yine Mete Bey oldu. Kararlılığım dışarıdan o denli hissediliyor olacaktı ki söyleyeceği hiçbir şeyin beni vazgeçiremeyeceğine ikna olunca yerinden kalktı ve " O halde size bir önerim olacak" dedi. "Bir sonraki seansta faydalı olup olmadığını tartışacağız; sonuca göre bir yol haritası çizeceğiz"

"Burada olacağımdan emin olabilirsiniz." derken kendime olan güvenim sesime de yansımıştı.

"Peki, sizden büyük bir şey istemeyeceğim." dedi ellerini birbirine kavuşturarak. Ardından bir süre söyleyeceklerini zihninde tarttı ve devam etti; "Aslında sizinle bambaşka bir şey deneyebiliriz. Madem bir yenilik istiyorsunuz, o halde yepyeni bir terapi uygulayalım. Mesela, ilk olarak yarın evden on beş dakika geç çıkın." dedi. Kendinden emin tarzı beni her seferinde bu odaya getirmişti ama bu kez gerçekten saçmalamıştı. On beş dakika bir insanın hayatına nasıl etki edebilirdi ki? Neyi değiştirebilirdi? Aklıma takılan soru dilime düştü bir anda.

"Nasıl yani? On beş dakika bana yeni bir hayat mı verecek? Emin misiniz?" diye çıkıştım Mete Bey'e. O an maaşımın yarısını bu doktora vermenin bir hata olup olmadığını düşünmeye başladım. Belki de bu defa yanlıyordu. Olamaz mıydı yani?

"Deneyip göreceğiz Eylül Hanım. Siz benden bir yol istediniz. Ben de size yeni bir fikir sundum. Unutmayın, bazen bir saniye bile hayatınızın yönünü değiştirmeye yetebilir."

"Aslında... Haklısınız. Buna çokça kez şahit olmuştum ama yine de bilemiyorum. Emin değilim."

"Eylül Hanım! Ben bazı şeylerin değişeceğinden eminim. Bu yüzden bir sonraki seansta anlatacaklarınızı merakla bekliyor olacağım. Siz de bana güvenin, lütfen!"

Eylül'de Aşk (Kitap Oldu...) -18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin