Bu kitabım diğer ikisinden de oldukça farklı . Beni bilenler bilir kadın karakterlerimi her zaman sert , kendini savunabilen , kimseye ihtiyacı olmayan kişiler olarak kurguluyorum . Üzülseler bile belli etmeyen türde ama bu defa baş rol kadın karakterim çok duygusal , naif , kırılgan ve oldukça hassas biri olacak. Yazarken bende zorlanıyorum çünkü kalbi o kadar kırılgan ki yazarken hissetmemek elde değil. O başını eğince gözlerim doluyor , kalbi kırılınca ağlayasım geliyor. Yani çok duygulu bir yapısı. Okudukça bunu anlayacaksınız. Umarım beğenirsiniz.
Yorum ve oylarla destek olursanız çok sevinirim. Bölümler iki üç günde bir hızlı bir şekilde gelecek belli bir kısma kadar.
Medya : Demir Han Gündoğan
BAŞLAMA ZAMANINI ve kitabımız için bir kar tanesi alabilir miyim ? ❄
Keyifli Okumalar...
#Bu açıklama sonradan eklenmiştir. Kitabımız düzenlemeye alındığı için paragraf arası yorumlarımız kalktı ve bu beni kırk yerimden bıçaklıyor ): Yorum yapıp fikirlerinizi belirtirseniz çok sevinirim.#
♡
"Evet arkadaşlar. Sizce aşk nedir?"
Felsefe hocamızın sorduğu soru ile amfide ki yüz küsür sayıda ki kişiden farklı farklı uğultular yükselmeye başlamıştı. Bir anda sınıf o kadar rahatsız edici bir gürültü ile dolmuştu ki kulaklarımı kapatarak masamın altına saklanmak istemiştim. Sessizce oturmuş kimse ile ilgilenmeden önümde ki not defterime yolda gelirken gördüğüm bir köpeğin resmini çiziyordum sakin bir şekilde. Hocamız sert bir sesle masasına vurup "Arkadaşlar sessiz olun sırası ile alacağım fikirlerinizi." Demişti.
Ben yine başımı kaldırmamış bir anda susan bu gürültü sayesinde daha rahat bir şekilde o minik üç bacaklı köpeği çizmeye devam etmiştim. Hocamız parmak kaldırmış bir öğrenciye büyük olasılıkla müsaade etmiş olmalı ki az sonra bir oğlanın kalın sesini duymuştum.
"Hocam bence aşk acı çekmektir. Göz göre göre kendinizi ateşe atmaktır. Ya da karşımızda ki kişiyi öldürmektir. Ne güzel söylemiş Cemal Süreya 'Biz kırıldık daha da kırılırız ama katilde bilmiyor öldürdüğünü.' farkında olmadan sevdiğimizin katili olduğumuzda aşkın içindeyiz demektir." dediğinde sınıftakilerin birazı gülmüş birazı ise 'Ooo' gibi sesler çıkarmıştı.
Hocamız memnun kalmış gibi başını sallayarak başkasına yönelecekken kapı açılıp içeri biri girdiğinde herkes hayret ve şaşkınlık nidaları çıkarmıştı ama ben resmime o kadar odaklanmıştım ki umursamamıştım. Tüylerinin çizimine dikkat ediyor, aralarda ki kirlere kadar çizmeye çalışıyordum.
Gelen kişi kimdi bilmiyorum ama hocamız "Tamam. Şöyle otur izle o halde." diyerek bir başkasına söz vererek fikrini sormuştu. Gelen sessizce bir şeyler söylemiş olmalıydı çünkü sesini duymamıştım. Kalkan kız "Valla hocam hiç aşk yaşamadım o yüzden yorum da yapamayacağım." dediğinde erkeklerden bazıları gülüp "Yaşatırız güzelim." demişlerdi. Bu kelimeye o kadar uzak biriydim ki duymak bile rahatsız ediyordu beni. Başka bir öğrenci kalkıp konuşmuştu o kızın cevabından sonra.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR ÇİÇEĞİ
Romance❄TAMAMLANDI❄ Hafif geri çekildi ama uzaklaşmadı. Ben titrek bakışlarla ona bakarken yüzümün kırmızının hangi tonu olduğunu düşünmek bile istemiyordum. Utançtan gözlerine bakamıyordum ve bana bunu yapmasına engel olabilecek gücü, iradeyi kendimde bul...