.・。.・゜✭・4.gün.・。.・゜✭・

1.5K 234 482
                                    

3.kişiden.

Üyeler sabahın erken saatlerinde gözlerini açmaya başladılar. Herkes tuvalet işini hallederken Changbin hâlâ uyuyordu, ya da diğerleri öyle sanıyordu.

Kahvaltıları için hazırlandıkları sırada lider Chan, Changbin'i uyandırmak için yanına gitti.

"Changbinniee~ hadi uyan artık kahvaltı yapacağız."

Ses yoktu, Chan bu sefer de Changbin'in omzunu sarsmaya başladı.

Yine hareket yoktu.

En son Chan endişeyle Changbin'i dürttü ve bağırmaya başladı.

"Changbin uyan, neler oluyor?"

Herkes hızlı adımlarla onların yanına geldi ve merakla ne olduğunu sormaya başladılar.

Tüm üyeleri yoğun bir korku duygusu kaplarken telaşla ordan oraya koşturuyorlardı. Bunu fark eden ses devreye girdi.

"Demek bugünkü sınavınızı öğrendiniz. Arkadaşınız yarım saat sonra hayata veda edecek ve onu kurtarmanız için size sadece bir ipucu vereceğiz; Herşey masallar gibi olsa, mutlu son bizi bulsa. Kaybetmek istemiyorsanız prensinizi doğru kişi onu öpüyor olsa. İpucunuz bu, son 28 dakikanız kaldı. Sayaç size kalan vakti gösterecek." (daha iğrenç bir şey yazamadım sanırım)

Seungmin sorgulayan bakışları eşliğinde konuştu,

"Siktir, doğru kişiyi nasıl bulacağız?"

Jisung konuştu,

"Zaman bitiyor, doğru kişi kim?"

Herkes bunu düşünürken dakikalarda arka tarafta dolu gözlerle olanları izleyen Felix hızlıca yanlarına vardı.

Herkes onu izlerken Felix kararlı adımlarla Changbin'in yanına varmıştı. Hiç düşünmeden yerde yatan Changbin'in üstüne eğildi ve dudaklarını yumuşak dudakların üstüne bastırdı.

Diğerleri şokla olanları izliyorken Chan Jeongin'in gözlerini kapatmakla meşguldü.

Ayrıldıklarında duvarda yeşil bir tik belirdi, hep beraber rahat bir nefes alırken ses konuştu,

"Tebrikler, birkaç dakika içinde kendine gelir."

Üyeler birbirine sarılmaya başlamıştı bile, Hyunjin merakla konuştu,

"Oii Felix, nerden bildin doğru kişinin sen olduğunu?" ( oii felix come here bro NXLSJXLSMSMDLDMSL)

"B-ben sadece hissettim."

Herkes anladığına dair sesler çıkarttığında geriye kalan tek şey Changbin'in uyanmasıydı.

Changbin ağrıyan başıyla gözlerini açtığında çocuklar onun tepesinde toplandı. Chan direk öne atladı,

"Changbin, iyi misin?"

"İyiyim hyung sadece biraz başım ağrıyor. Biri bana olanları anlatabilir mi?"

Changbin'in dediği şeyle hepsinin yüzünde bir sırıtış belirdi ve Felix'in beyaz teni kırmızının koyu tonlarına büründü. Bu gün pek konuşmayan Minho olanları tane tane anlattığında Changbin'in de Felix'den bir farkı kalmamıştı. Eli istemsizce dudağına gitti ve gülümsedi.

Felix ise Changbin dışında heryere bakıyor, niye böyle hissettiğini sorguluyordu.

Kısa bir sessizlik olduğu sırada Jeongin dayanamayıp hyungunun üstüne atladı ve sımsıkı sarıldı.

Changbin gülümseyerek ona sarılan minik bedeni karşılarken diğerleri de Jeongin'in peşinden geldi. Jeongin ağlamaklı bir tonda konuştu,

"Sana bir şey olacak diye çok korktuk hyung."

"Aww~ minik bebeğimiz benim için mi endişelenmiş? Hyung iyi merak etme~"

Jeongin trip atar gibi yapıp Changbin'in omzuna hafifçe vurduğunda diğerleri ise kahkaha atıyordu.

8 genç bilmiyordu olacakları, başlarına gelecek onca şeyi. Bu yolda alacakları darbeleri ve kazanacakları şeyleri. Oyunun kurucusu onları izlediği kameradan uzaklaşıp asistanını çağırdı.

"Olayları 2 katı zorlaştır." Asistan sinsi bir gülümsemeyle kafa salladı ve patronunun yanından ayrıldı. Onlar için güzel şeyler düşüncekti.

Bu sırada patron onların durumunu düşünüyordu. Amacı bu değildi, bu kadar yakınlaşacaklarını düşünmüyordu. Amacı sekizinin savaşta olmasıydı.

Bu hallerinden rahatsız olmuş ve olayları zorlaştırmıştı, onları birbirine düşürmek istiyordu.

Asistan olayları belirleyen kişinin yanına gitti ve bacak bacak üstüne atarak konuştu.

"Olayları 3 katı zorlaştır, patronun emri."

Bir kat arttırmıştı asistan Jung, onların yıkılışını görmek istiyordu.

Aslına bakarsak tüm kadro bunu görmek istiyordu, yıllarca olduğu gibi bu sene de başkalarının yıkılışını görmek istiyorlardı.

Herkes onları kolay lokma zannediyordu ama onların arasındaki ilişki hayal edebileceklerinden daha güçlüydü. Kader onları birbirine sımsıkı bağlamıştı.

Stray Kids göründüklerinden daha fazlasıydı. Evet, onlar Stray Kids'ti. Bu oyunun ve geri kalan tüm oyunların galibi olacak 8 gençti onlar.

------------

Oy verip düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın~

Hellevator -skz- (√)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin