.・。.・゜✭・8.gün.・。.・゜✭・

1.4K 220 484
                                    

Uyandığımızda çoktan 8.güne geçmiştik. Demek ki bu kadar çok yorulmuştuk. Bugün hangi boktan görevi yapacağız diye düşünüyordum.

Kahvaltımız geldiğinde yemekleri korkuyla yiyorduk, 'ya bunda da birşey varsa?' korkusuyla. Ama açtık ve yemek zorundaydık.

Yemeklerimiz bittiğinde hepimiz görevin açıklanmasını bekliyorduk, birkaç dakika içinde ses duyuldu,

"Bugünkü göreviniz fiziksel değil ruhsal. Kendi zihninizle yüzleşeceksiniz." Bunun üzerine Jisung mutlulukla konuştu,

"Oh be, kolay bir görev olacak"

"Hiç öyle sanma Jisung, bence en zorlanacağınız görev bu olacak."

Hepimiz şaşırmıştık, kendimizle yüzleşmek en fazla ne kadar zor olabilirdi ki?

"Görev bireysel olacak, bir iğne yapacağız ve zihninizin içine gireceksiniz. Korkmayın iğne size zarar vermeyecek."

İğne denildiğinde hepimizin kaşlarının çatılması üzere böyle bir açıklama yapmıştı. Ardından hepimize iğneler yapıldı.

(Teker teker tüm üyelerin ağzından yazacağım. Şimdi Changbin'i göreceğiz. )

Yavaş yavaş gözlerim kapanırken kendimi siyah ve ahşap bir evin içinde buldum, ne yani bu benim zihnim miydi?

Derken kendimden bir tane daha gördüm, telaşla ordan oraya yürüyordu. Ne olduğunu sormaya çalışsam da beni görmüyor, duymuyordu. Bunu normal karşıladım ve sayıkladığı şeyleri dinledim.

"Hepsi benim suçum, hepsi. Annem benim yüzümden öldü, benim. Gereksiz biriyim, herkese zarar veriyorum ölmeliyim..."

Donakalmış bir şekilde onu izliyordum yanına gidip omzuna dokunsam dahi yine beni fark etmemişti. Saçlarını çekiştiriyor, iç çekiyordu. Ben onu izlerken benim aynımdan bir tane daha gördüm, galiba düşüncelerimdi bunlar.

O ise sayıklayan bana küçümseyici bir bakış atıp konuştu,

"Zavallısın, herşeyi abartıyorsun. Bıktım senden."

Ben onu izlerken aynı şekilde beş tane daha benim aynım geldi. Zihnim bu kadar kalabalık mıydı? Hepsini teker teker dinlemeye çalıştım.

"Sakin ol, olumlu bakmalısın."

"Oysaki bir kavga herşeyi çözerdi."

"Hepinizi sikeyim."

"Beceriksiz gerizekalı."

"Başaramayacaksın."

"Çabala..."

Kulaklarımı tutup sinirle bağırdım,

"Hepiniz susun!" bağırmamla hepsi bana dönmüştü, beni görebiliyorlardı.

Beni fark eden onlarca ben üstüme gelmeye başladı.

"Kurtar bizi..."

"Öl ve bizi rahat bırak."

"Zihnini sikeyim."

"Daha bizi bile susturamıyorsun."

"Onları dinleme."

"Hadi ama, yeter artık."

Hellevator -skz- (√)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin