başka tanrıya inananları ateşte yakmaya da gerek yoktur. Onlar, zaten kendi ruhlarının köleliği ile yanmaktadırlar.
"Sonsuzluk yaşıma erişmeme sadece dört ay kaldı."
Jeongguk koca bir dağın tepesine çıkmış ay ışığının altından şehiri izliyordu, tek tük ışıklar onu huysuzlandırsa bile bir gün hepsini söndürebileceğini biliyordu elbette. Derin bir nefes alarak başını eğmiş ve dudaklarını birbirine bastırmıştı.
Ne yapacaktı? Savaşa bu kadar az kalmışken, bir melez aklını karıştırıyordu. Bu da yetmezmiş gibi bu meleze korkunç derecede bağımlı olduğunu hissediyordu. Daha kötüsü ise bağımlı olduğu melez artık tamamen değişmiş, merhamet duygularını barındıran değişik bir karaktere bürünmüştü. Jeongguk onun yüzünden çok fazla ikilemlerde kalıyordu. Sıkıntılı bir nefes almış, ellerini birbirine sürterek kırmızı gözlerini şehirde bir tur daha dolaştırmıştı. Kalbinde çıkan yangınları söndürmek istese bile etrafta bir bardak su bulamayan bir çaresizin bedeninde buluyordu kendini.
Duygusuz bir herif olarak gözükmekten yorulmuştu, kendini sadece güzel melezine açıyor bu da ona yetiyordu. Ancak şimdi melezini de elinden alırlarsa, Jeongguk kim olacaktı? Kalbi ne için atacaktı?
Soğuk parmak uçlarını henüz oturduğu toprağa sürtmüş ve bir taş alarak şehire doğru sertçe fırlatmıştı. Sabah kalesinden çıkmış, bu dağa gelene kadar birçok insanla göz teması kurmuştu. Öylesine tehlikeli bir iş yapmıştı ki, neden aniden bu şekilde kendini dışarı atmak istediğini o da bilmiyordu.
"Siktiğimin dünyası." Fısıltıyla konuşmuş ancak arkasından duyduğu cümle ile bunun pek işe yaramadığının farkına varmıştı. "Aslında ben dünyayı seviyorum." Genç bir kız sesi kulaklarına dolmuşken, arkasına dönmeden başını sallamıştı.
"İnsanlar bu dünyayı tabi sever." Dediğinde, genç kız yanına oturmuş ve Jeongguk gibi bacaklarını aşağı sarkıtmıştı. "Sanki sen insan değilsin." Kıkırdayarak Jeon'a bakmış, ancak gördüğü kırmızı gözlerle korkmak yerine gülümsemişti. "Ah, bu kırmızı lenslere fazla para vermiş olmalısın." Dediğinde, Jeon ister istemez sırıtmıştı.
"Ben de hep lens almak istiyordum ama gözlere çok zararlı olduğunu duydum. Bence sen de takmamalısın." Jeon dikkatle kızı süzmüş ve dudaklarını yalayarak bedenini ona doğru çevirmişti. "Neden beni düşündün şimdi?" Dediğinde, genç kız kıkırdamıştı. "Çünkü seni sevdim, akşamın bu saatinde hep burada otururum. Seni bu gece ruh eşim olarak seçtim, normalde buraya kimse gelmez."
"Demek ruh eşi.. Neden buraya geliyorsun her gece?" Jeon yavaş yavaş insanı çözmeye çalışıyor, ister istemez dikkatini ona veriyordu. "Aslında.. benim babam gerçekten kötü biri, her gün içiyor ve sürekli kız kardeşlerimi dövüyor. Bende kaçıp buraya saklanıyorum. Peki sen, sen neden geldin?"
"Bilmem, sadece manzara izlemek için." Jeon'un cevabıyla başını sallayan kız mırıldanarak ellerini birbirine sürtmüş ve yutkunmuştu. "Gerçekten bazen Tanrı'nın yanına gitmek için yalvarıyorum." Diye fısıldamış ve karşısında bulunan henüz bilmediği o şeytana bakmıştı.
Jeongguk duyduğu şeyle kaşlarını kaldırmış ve sakin bir ses tonuyla konuşmuştu, "Demek Tanrına kavuşmak istiyo-o-r..su-n." Gözlerine ani bir şekilde inen perdeyle Jeon tüm hâkimiyetini kaybetmiş ve yerine âdeta Mastema girmişti. "Sana yardım edebilirim küçüğüm." Fısıltıyla kızın üstüne Jeon'un bedenini sürttüğü sırada, Taehyung ufak adımlarla onların bulunduğu yere yaklaşıyordu bile. Sabah saatlerinden beri var gücüyle Jeongguk'u arıyordu.
Mastema, kızın boynuna burnunu sürtmüş kokuyu iyice içine çekerek mırıldanmıştı. "Genç kanı.." Demiş, Jeon'un dudaklarını kızın dudaklarına sürteceği sırada Jeongguk hızla buna engel olmuştu. "Y-y-yapma.. Bunu yapma Mastema.." Kız ise âdeta bir büyüdeymiş gibi olduğu yerde durmuş, olanları izliyordu. "Neden Jeongguk, neden yapmayayım evladım?" Jeongguk adeta kendi bedeninde çığlık atıyor, Mastema'ya engel olmak için çırpınıyordu. Mastema bunu fark etmiş olacak ki kızın dudaklarını es geçmişti. Bu kadar çırpınışının bir karşılığı olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mastema - taekook. ✓
FanfictionJeon Jeongguk, yüce Mastema'nın soyundan gelen bir iblistir. Yapılacak savaşa kadar, eğitilmek üzere melez Kim Taehyung'a bırakılır. semekook uketae tamamlandı.