otuz altı

14.8K 1.1K 1.5K
                                    

medyadaki fotografta olmak icin gotumu veririm sıfffır saka iyi okumalar

bu arada
bu bolum ayaz'dan daha uzun oldu amk
3499 kelime
evet ayaz'i bu bölümden daha kolay bitirebilirsiniz
normalde daha uzun olacaktı bu bölüm ama dedim diger bolumde devam ederim. bilmiyom, bakcaz

*
cuma
18.21
selim
ali

"ananı sikeyim."

selim, kapıda gördüğü bedenle aniden sövmeye başladı. "ananı sikeyim, ananı sikeyim, ana-"

"ne oldu buna?" dedi oğuz, masada yayılırken. o sırada, selim'in baktığı yöne bakan tuna aniden gülmeye başladı.

kahkahalarının arasında iniltili bir sesle "çağırdın mı gerçekten?" dedi.

"yemin ederim, tek kelime etmedim. sana yemin ederim hiçbir şey söylemedim. ananı sikeyim, bunun ne işi var burada?" iri gözlerle kapıya bakarken bacaklarını iyice uzatıp kendisini masanın altına doğru ittirdi yavaşça.

"kim ya?" dedi oğuz da aynı yöne bakarken. masanın üstündeki çiçeği kendi önüne doğru çekerken hafifçe ensesini kaşıdı selim. "mecnunlardan mı bahsediyorsunuz?"

"ne işleri var kanka onların burada harbiden?"

"kanka mecnun karşı tarafın kardeşi."

"mecnun gelseydi o zaman amına koyayım." diye sızlandı selim. o sırada tuna ise şaşırmakla meşguldü.

"sen de buradasın farkındaysan."

tuna, bir eliyle selim'in saçını düzeltti. "at hırsızı gibi durma bari." ensesindeki saçları da düzelttiğinde selim, utanmış küçük bir çocuk gibi sinirle tuna'ya bakıyordu. beyaz teninde, kızarmanın verdiği hafif bir turunculuk vardı.

"niye kızardı bu?"

"çok içti kanka ondan." dedi selim'in önündeki kokteyl bardağını çenesinin ucuyla oğuz'a gösterirken.

"harbi amına koyim, daha düğün başlamadan bitirdin." biraz abartmış da olsa içmiş sayılırdı.

"susun abi bir ya." dedi çiçeğin arkasından kapıya bakarken. "benim gözükmemem lazım."

"ali'yle falan mı kavgalısınız?"

"uff." dedi tuna elini ağzına götürüp selim'e bakarken. sesli harfleri tek tek uzatıp "hem de nasıl." derken selim bakışlarını öfkeyle tuna'ya çevirdi.

"ağzını sikerim, yemin ederim." iri gözleriyle tuna'ya dönerek onu aynı zamanda bakışlarıyla tehdit etmeye başladı.

"ben bir hoş geldiniz diyeyim." diyerek sandalyeyi geri çekti oğuz. "bizim masaya çağırmamda bir sıkıntı var mı?"

selim, sırf kendi salak inadı yüzünden kimsenin keyfini kaçırmamak için "çağır istiyorsan." dedi. bunu yaparken çiçeği sanki daha da yaklaştırabilirmiş gibi biraz daha kendine çekti.

oğuz, kapıya doğru ilerleyip onlardan uzaklaşırken tuna, arkasına yaslandı rahatça. "belli etme istersen bu kadar." dedi gülerek.

"ne?" dedi bir anda tuna'ya dönerken. "neyi?"

"normal davran biraz."

"normal değil miyim abi?" dedi göz kapaklarına kadar soktuğu çiçekle beraber.

fatale Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin