1387 kelime
*
salı
23.46
selim
ali"bekle." dedi selim kaldırıma yanaşırken. "bağcıklarımı bağlamam lazım." kaldırım kenarına ayağını uzatıp bağcığını tamamen çözüp baştan bağlamaya başladı.
beklerken oturmak istediği için hemen yanına, kaldırıma oturdu ali. gözleri selim'in, bağcıklarında olan ellerindeydi. "ellerin çok zayıf." dedi dalgın bir ifadeyle.
bir an duraksadığı için yanlışlıkla bağcığı fazla çekip kördüğüm yaptı selim. "öyledir." dedi tuhaf bir ses tonuyla. kördüğümü çözmeye çalışırken parmak uçları, ipi sıkmanın kuvvetiyle beyazlamıştı.
"neden?" diye sordu meraklı bir çocuk gibi.
"genetik sanırım." dedi hâlâ bağcığı düzeltmeye çalıştığı için gergin çıkan sesiyle. "babamın da böyle."
"yardım etmemi ister misin?"
"ne?"
"bağcık."
başını salladı. "olur."
ali, hafifçe eğilerek yanındaki ayakkabıya uzandı. tırnak uçlarıyla bağcığı çözmeye çalışırken göz ucuyla selim'e bakıyordu. "babanla aranız düşündüğüm şey yüzünden mi kötü?"
"yönelimimden mi bahsediyorsun?" gözleri ali'ye döndü. söylemekten korktuğu şeyi 'düşündüğüm şey' olarak çevirmesinin, içine olumsuz bir duygu doldurmasına izin vermedi. insanlar böyleydi ve buna alışmıştı.
"galiba."
selim, hafifçe ayakkabısını çekip iyice yere oturdu ve tekrar ayakkabısını uzattı ali'ye doğru. "ne bilmek istediğini anlamıyorum." ali, fizikî bir tepki vermeden onun bağcığıyla tekrar ilgilenmeye başladı kaçamak gibi.
"hayatını sanırım."
"merak edilecek bir yanı yok." dedi. bunu ciddi bir ses tonuyla söylememişti, sesi gayet yumuşak ve sevecen çıkıyordu.
"nasıl yakaladılar sizi?" dedi kısık bir sesle. utandığı için değil, duyacağı şeyden korktuğu için. korktuğu şey ise ailesinin ona gösterebileceği gerçeklikti.
"bunu gerçekten merak ediyor musun?" dedi kaşlarını kaldırarak selim.
"hassiktir." dedi eli bir an duraksarken ve daha sonra devam etti bağcıkla olan işine.
gülerek başını iki yana salladı selim. "hayır, düşündüğün gibi değil." dedi yine aynı sevecenlikle.
aniden aklına gelen bir soruyla gözleri onu buldu. "dershane paranı kim ödüyor?"
birkaç saniye sokakta şeffaf bir sessizlik yer aldı fakat yalnızca birkaç saniyeydi. gülerek "hamdi abi." dedi. adamın ismi ona komik geliyordu hangi durumda olursa olsun.
"neden?"
"okumamı önemseyen tek kişi o sanırım."
bir eliyle henüz çıkmakta olan sakallarını kaşıyıp başını yana eğdi. "ailen?"
derin bir nefes aldı. "babam biraz yobaz bir adamdır." dedi. "lut kavmi falan, anlarsın ya. istesem de istemesem de bir erkekle beraber olma günahını işlediğim için cennete gidemeyecekmişim." dedi bağcıklarına bakarken. "öyle düşünüyor, öyle düşündüğü için de bana para harcamak istemiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fatale
Short Storyali: mezuna kalmak zorundaydım ali: ama seninle aynı dört duvar arasında kalacağımı bilseydim tercih listemin en başına kars su ürünleri mühendisliği yazardım amk texting' boyxboy' küfür içerir hassas değerlere saygı minimum seviyededir #eşcinsel 1'...