Sakura ile Sasuke'nin gitmesiyle bakışlarımı Hinata'ya çevirdim.
Onun için yapmadığım şey yokken o beni aldatmıştı. Beni aldatacağına hiç ihtimal vermezdim. Anlamıyorum. Bir hata mı yapmıştım da benden soğutmuştu? Oysa onu mutlu edebilmek için elimden geleni yapıyordum.
Öylece Hinata'ya bakıyordum. Dalıp gittim sanırım. Bir süre sadece birbirimize baktık. En sonunda o konuşmayı seçti. "N-Naruto k-kötü görünüyorsun." Acı bir gülüş çıktı dudaklarımın arasından.
Ne bekliyorduki?
"Neden?" dedim cılız çıkan sesimle. Bilmek istiyordum, neden beni aldattığını deli gibi bilmek istiyordum.
Bana çekingence baktı. "N-ne neden?"
Sakin kalmaya çalışıyordum. Hâlâ saf ayağına yatabiliyordu. "Hinata," dedim uyarır bir tonda. "Ne demek istediğimi gayet iyi anladın." Gözlerini benden kaçırdı.
Bana seni aldatmadım dese hiç düşünmeden inanırım. Ayrılmak istemiyordum. Sevdiğim kızın beni bırakmasını istemiyordum.
"H-Hinata beni aldatmadın, ben yanlış gördüm değil mi?" Beni onaylamasına çok ihtiyacım vardı. Yanlış görmüş olmayı fazlasıyla istiyordum.
Cevap vermedi. Sadece yere bakıyordu. Karşısında ağlamak istemiyordum ama böyle devam ederse kendimi tutamayacaktım. "Lütfen, cevap ver........Yapmadım de, yanlış gördün desene." Sesim ağlamaklı çıkmıştı.
"Ben..." dedi ve yine sustu.
"Susma!" Diye bağırdım. Sessiz kalmasını kaldıramıyorum. Bana bakmaması bile içimi yakarken bir de sessizce beklemesi çok kötü hissettiriyor.
Bağırmamla biraz irkildi. Ama yine konuşmadan bekledi. Ben de onu izledim.
Saçları...okşamaya doyamadığım o güzel saçları uzamıştı.
Boyunda çok farklılık yoktu. Zaten kısa boylu olması çok hoşuma giderdi. Gülüşü beni benden alırdı. O sadece gülse de ben izlesem ne olurdu ki? Sıkılmazdım...sıkılamazdım. Onu ağlatmamaya hep dikkat ederdim.
Böyle olmak zorunda mıydı? Bana bunu yapmak zorunda mıydı?Ben onu izlemeyi sürdürürken o sonunda yüzünü bana çevirdi. "Ben.....üzgünüm."
Hayır...
B-beklediğim cevap bu değil...
"N-ne?" dedim. Bir duraksamadan sonra, "Niye özür diliyorsun ki? S-sen..." gözümden bir damla gözyaşı akması ile sustum.
Akan gözyaşımın ardından yenileri gelirken Hinata bana bir adım attı. "Naruto l-lütfen a-ağlama." Dediği şeyle dudaklarımın arasından bir hıçkırık kaçtı.
Ben bunu hak etmemiştim.Beni bu hale getirmesini hak etmemiştim.
"Ben sana ne yaptımki?" Bir hıçkırık daha. "Ne diye bana bu adiliği yapa...bildin?" Yaşlarım durmaksızın akmaya devam ediyordu.
Bir adım daha attı. "N-Naruto..." diye konuşurken lafını kesmemle sustu. "Sevmedin mi beni? He?.....bana Naruto-kun diyordun. N-neden şimdi demiyorsun?"
Ne dediğimi umursamadan konuşuyordum. Bana ne yaptığını bildiğinden bile emin değildim. Kafam allak bullak bir durumdaydı. Canım çok yanıyordu. Ben ona bu kadar bağlı olmak zorunda mıydım?
Gözlerinin içine baktım. Bir pişmanlık kırıntısı arıyordum. En azından pişman olduğunu görmek istiyordum. Bakınca kalbimin atışlarını hızlandıran gözlerinde Görebildiğim tek şey ise acıma duygusuydu.