~2~

1.2K 79 89
                                    

Derslerim bittikten sonra İno ile okuldan çıktım. Otobüs durağına girdik. Ayakta beklerken İno;

"Eee Sakura senin iş ne oldu? Hâlâ açılamadın mı şu 'Bay Huysuz'a?"

Keskin sesimle "Ona öyle demeyi kes İno! O huysuz değil sadece yakın olmadığı insanlara biraz soğuk davranıyor o kadar."

Bana sinir olmuş gibi "Onu çok fazla büyütüyorsun. Alt tarafı ultra yakışıklı bir bomba." Hayallere dalmış gibi, "Tabi bir o kadar da yapılı bir vücudu var. Çok zeki ve yaratıcı. Aslına bakarsan gerçektende çocuğu büyütmekte haklısın." Ona şok olmuşçasına bakarken bir anda "Heeyy bana öyle bakma! En yakın dostumun sevdiği adama bakacak değilim! Ne sanıyorsun sen beni!"

İçime bir an şu serpilmiş gibi oldum. Çünkü Ino'yu çok seviyorum. Ve onun sasuke-kun'u sevme ihtimali beni boğuyor. Bir erkek için onunla küsmek yapacağım en son şeyler arasında.

Gergin bir şekilde gülümseyip "Saçmalama ben sadece biraz şaşırdım çünkü onu huysuz ve soğuk bulup bunları söylemen garip." Bana inanmamışçasına bir bakış attı.

"Sakura bunlar malesef doğrular. Emin ol onu tanıyan çoğu kız peşindedir." Kolunu omzuma atıp "Daha ulaşılır bir hedef seçmeliydin. Bu tamamen senin hatan. Ama bir şeyi unutmamak lazım."

"Neymiş o bir şey?"

Kolunu omzumdan çekip eliyle kendini göstererek "Senin yanında harika bir çöpçatan var. Yani sen bir adım öndesin. Benim adım da İno ise o huysuz herifi sana aşık edicem O kadar!" Dedi. Ona bakıp gülümsedim.

O sırada bineceğimiz otobüs gelmişti. İno'nun kolundan çekiştirerek "Hadi yürü otobüs kaçmadan. Sonra havalara girersin."
"Sana da yaranılmıyor be! Çok ararsın beni!"
Gözlerimi devirdim.

▪︎▪︎▪︎

Eve geldiğimde kimse yoktu. Çantamı kenara atıp mutfağa ilerledim. Buzdolabının önünde durdum. Gözüme bir not ilişince annemin yazdığını düşünerek notu alıp açtım.

Alışverişe çıktım. Geç gelebilirim. Dolapta birkaç şey var. Abinle ısıtıp yersiniz. Rahat durun benim canımı sıkmayın.
Öptüm canım ;)

Notu çöpe atıp dolabın kapağını açtım. Annemin hazırladığı yemeği alıp ocağa koydum. Isınmasını beklerken aklıma bugün abimin evde olmayacağı geldi. Ben de babamı aramak için telefonumu elime aldım.

Telefonu açtığında "Sakura kızım biraz meşgulüm. Biraz acele et." Dedi.

Sesi bayağı yorgun ve bir o kadarda gergin geliyordu. Bir sorun olduğu belliydi. Genelde işte aksaklık olunca böyle olurdu. Ben de hızlı bir şekilde "Bugün abim evde olmayacakmış. Sana söylememi istedi...baba bir sorun mu var? Sesin oldukça gergin."

Bir iç çekip "Eve gelince anlatırım tamam mı çiçeğim? Şimdi kapamam gerek. Hoşçakal."
"Peki baba bay bay." diyip telefonu kapadım.

Yemeğim ısınınca tabağıma koyup odama geçtim. Yemeğimi yerken bir yandanda rastgele videolara bakıyordum.

Bir anda abimin nerede olabileceğini düşünmeye başladım. Aslında pek umursamam ama Sasuke-kun işin içine girince oldukça merak ediyorum. Onların ufak bir grupları var. Genelde onlarla takılırlar. Veya oyun salonlarına giderler. Gruptaki kişileri çok iyi tanırım. Hepsi benden büyük olsa da bana çocukmuşum gibi davranmazlar. Abimin sevgilisi de gruptaydı. Ama sonra ailesiyle kısa bir süreliğine başka bir yere gittiler. Adı Hinata. Uzaktan bakınca çok sevimli bir kız gibi gözükür. Ama tam olarak öyle değil. Abimi kullandığını düşünüyorum çünkü abim Hinata ne derse yapıyor. Hinata da bundan faydalanıyor. Bu biraz sinirime dokunuyor. Abimi kıskanıyor gibi gözüküyor olabilirim. Ama hayır. Kıskanmaktan çok onun için endişeliyim. Benim abim bir kukla değil!! Hinata dozu çok kaçırıyor ve bu hoş değil. Ama abim ona çok aşık. Yani onu kabul etmekten başka bir şansım yok. En azından şimdilik. Umarım biraz olsun değişir.

Aradaki mesafe //sasusaku//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin